Kaçırılmak

4.7K 52 10
                                    

"Anne hazır mısın?" dedim odamdan çıkarken. İlk partime gidiyorum, biraz ikna etmem gerekti çünkü henüz 18 yaşındaydım. Anneme alkol olmayacağına dair söz verdim ve onunla görüşecektim.

"Evet Almira, hadi." diye bağırdı.

Aşağı indiğimde annemin çantasını ve ayakkabılarını giydiğini gördüm. Banyoya gidip aynaya bir kez daha baktım. Üzerimde dökümlü, kırmızı losa bir elbise vardı.

Bir hafta önce annemle alışverişe çıktık ve bu benim ilk giyişimdi. Bir iki inç gibi çok yüksek olmayan siyah topuklu ayakkabılar giydim. Ayrıca saçlarımı kıvırdım, dudak parlatıcısı ve rimel sürdüm.

Kızların yüzlerine yaptığı pasta gibi diğer makyajları kullanmıyorum. Zaten buna ihtiyacım da yoktu. Çünkü bende hiç sivilce çıkmıyor ve çoğu zaman kızların yaptığı da buydu.

Annemin beni beklediği  tarafa gitdim, yanına vardığımda yüzü aydınlanıyordu.

"Her zamanki gibi çok güzel görünüyorsun." Bana tepeden tırnağa bakarken gülümsedi, ben de gülümsemeden edemedim.

"Teşekkür ederim anne" dedim hala gülerek. "Gidebilir miyiz lütfen, parti yakında başlıyor." Cevap beklerken ona masum bakarak, sırıttım.

Sadece başını salladı ve kapıyı açtı. İkimiz de dışarı çıktık ve ben de en yakın arkadaşıma mesaj atarak yolcu tarafına geçtim.

Nina'ya mesaj atarak yola çıktığımı söyledim. Sadece başparmağını kaldırarak tamam mesajını gönderdi. Genellikle daha fazlasını gönderirdi. Fakat parti onun evinde olduğundan muhtemelen işleri ayarlamakla meşguldür. Biraz zengin olduğundan evi oldukça büyüktü. Ancak ailesi neredeyse hiçbir zaman evde olmuyor, çünkü yaptıkları her neyse yapmakla meşgullerdi.

Annem araba yolundan geri çekilerek, Nina'nın evine doğru sürmeye başladı. 15 dakika uzakta yaşıyoruz, bu da muhtemelen annemin beni bırakmasının bir başka nedeni. Ayrıca partiyi Nina veriyordu ve annem onu seviyordu. 1'ci sınıftan beri arkadaşız ve bu yazdan sonra 12. sınıfa geçiyoruz, bu yüzden annem ona yeterince güveniyordu.

Nihayet sonsuza kadar sürecek gibi görünen yol bitmişti. Bir süre boyunca burayı da onun evine dönüştürdük. O kadar heyecanlandım ki, burada ne yapacağımızı falan düşünmeye başladım. Annem beni düşüncelerimden kurtarıp..

"Kayıt yapmayı unutma" dedi.

"Yapmayacağım, seni seviyorum" dedim.

"Ben de seni seviyorum, iyi eğlenceler" dedikten sonra ayrıldık.

Dışarı çıkıp kapıya doğru ilerledim. Kapıyı çaldım ve ardından çok geçmeden Nina cevap verdi. Gülümseyerek, beni içeri davet etti. O hazırlanmayı bitirirken, ben de kurulumun tamamlanmasına yardımcı olmak için yarım saat erken geldim. Tüm içecekleri ve yiyecekleri koydum, bir sürü yiyecek vardı. Ne kadar yiyecek olduğuna hayran kalırken, kapı zilinin çaldığını duydum.

"Anladım." diye bağırdım.

"Ka-.." dedi. Lafını tamamlamasına izin vermeyerek.

Kapıyı açtım ve kapıda bir grup insan duruyordu. Bazıları içki içerken, bazıları da yemek yiyordu. Hepsini içeri aldım ve müzik salonuna gidip yüksek sesle müzik çaldırmaya başladım. Birkaç kişi daha geldiğinde herkes dans etmeye başladı. Sonunda Nina ortaya çıktı, muhteşem görünüyordu. Ona doğru yürüdüm.

"Kızım muhteşem görünüyorsun." Sadece gülerek teşekkür etdi.

İkimiz de dans pistindeki herkese katılarak, dans etmeye başladık. İçecekler havaya sıçrayıp yere, ya da birinin üzerine düşüyordu. Yaklaşık bir saat sonra ısınmaya ve temiz havaya ihtiyaç duymaya başladım.

Nina'ya doğru giderek "Yürüyüşe çıkacağım, birkaç dakika sonra döneceğim." dedim.

"Tamam, dikkatli ol" dedi.

Dışarısı biraz soğuk olduğu için Nina'nın kot ceketlerinden birini aldım. Kapıya gittim ve bir anlığına dışarı çıktım. Daha sonra yürümeye başladım. Parti başlayalı yaklaşık bir saat oldu ve annemle görüşmeye karar verdim. Ona her şeyin yolunda olduğunu söyleyen bir mesaj gönderdim ve o da bir kalple tamam gönderdi.

Telefonumu cebime koyarak, yürümeye başladım. Yürümeye başlayalı 5 dakika olmuştu.

Bir kaç dakika daha yürüdükten 10 dakika sonra bir araba gördüm, geçeceklerini sandım. Ama sonra fren lambalarını yaktılar. Kalbim biraz çarpmaya başladı, bu yüzden adımlarımı hızlandırdım. Kapılardan biri arkamdaki arabadan açıldı. Böylece koşabildiğim kadar hızlı koşmaya başladım.

Birdenbire belime dolanan kolları hissettim. Birinin duyacağını umarak yardım için çığlık atmaya başladım. Ama saat neredeyse gece yarısı olduğundan muhtemelen birçok insan uyumuştur. Bu da beni duymayacakları anlamına geliyordu.

Zor GünlerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin