Çıkış yolu

2.3K 28 0
                                    

Sonunda beni yatakta bırakarak odadan çıktılar. Bu sefer anahtarların şıngırdadığını ve ardından kilit sesini duydum. Bu bir tıklamaydı. Hareket etmek ne kadar canımı acıtsa da, kapıyı kilitleyip kilitlemediklerini görmek için kapıya gittim. Gerçekten kilitlediler. Bu sefer hakikaten kaçışım yoktu.

"Kahretsin."

Tuvalete doğru yavaş adımlarla yürüdüm. Çünkü sanırım tekrar tekrar şok almak, tuvalete gitmek zorunda kalmanıza neden oluyor. Aynada kendime baktığımda her yerimde kırmızı lekeler vardı. Biraz iğrenç görünüyorum ve genellikle nasıl göründüğümden eminim.

İşimi bitirdikden sonra ellerimi yıkamaya başladım. Her haraketim canımı acıtsa da dışarı çıkmaya çalıştım. Çıktığımda bütün oğlanlar orada durmuş bana bakıyorlardü.

Hiç düşünmeden kızgın görünüyorlardı. Bazen korktuğumda düşünmüyorum ve sadece bir şeyler yapıyordum. Tekrar banyoya koştum ve kapıyı kilitledim. Tüm ayak seslerinin kapıya doğru koştuğunu duydum

"Almira, bu kapıyı hemen açsan iyi olur!" Albert'in sesinden  bunu söylediğini anlaya biliyordum.

Ve en çok konuşan kişi de oydu zaten.

"Hayır. Ne istiyorsun?" Bunu söyledim ve daha sonra söylediğim şeyden anında pişman oldum...

"Almira, eğer bu kapıyı 5 saniye içinde açmazsan, yemin ederim ki şok edicilerden daha kötü bir ceza alacaksın."

Kapıyı açmak istediğimi, ama hareket edemediğimi söyledikten sonra çok korktum. O yüzden şok içinde öylece durdum.

"5"

Hayır, umalım da aslında söylediğini kastetmesin.

"4"

"Hayır."  diye mırıldandım, onun geri sayım yaptığını duyup dururken.

"3"

"Sadece beni yalnız bırak!" Öyle bağırdım, bağırmamam gerekiyordu, ama artık her şey çok geç...

"2!  Beni 1'e ulaştırma." Dedi bağırarak.

Hiçbir şey yapmadım, hareket edemiyordum.

"1. Tamam bana başka seçenek bırakmadın." Anahtarları çıkardı. Aman tanrım banyonun anahtarları vardı. Dürüst olmak gerekirse, muhtemelen her odanın anahtarı vardır. Akıllı ama benim için kötü.

Kapının kilidi açıldıktan sonra oraya koştum ve kapıyı açmasınlar diye kapı kolunu yerinde tutmaya çalıştım.

"Almira kapıyı tutmayı bırak, hemen içeri girmemize izin ver!"

Hâlâ kapı tokmağını tutuyordum. Tokmağı çeviren kişi çok güçlüydü, çünkü yavaş yavaş dönmeye başladı.

Ben de bıraktım ve acele ederek duş kabinine koştum. Kapı açıldığında herkesin kızgın olduğu kırmızı domates suratlarından anlaşılıyordu. Oktavian banyoya girdiyinde..

"Buraya gel!" diye bağırıyordu. İtaat etmek yerine hareket etmedim, sadece geniş gözlerle onlara baktım.

"Sen beni buraya getirmedin mi, buraya gel!" Hala yapamadım. Alex gelip beni kolumdan tutarak bir yere sürüklemeye başladı.

Sanırım şok tabancalarından dersimi almadım, umarım onlardan daha kötü bir şeyleri yoktur... Yoksa başım belaya girebilir.

Zor GünlerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin