07, "masal dinlememiş çocuklar konuşmaktan korkarlar."

596 47 143
                                    

Merhabalar, ballarım♡
Soru İşareti 700 okunmayı geçmiş, nasıl oldu bilmiyorum ama benim için anlamı çok büyük🥹 (Son düzeltmeleri yapmaya geldim ve Soru Avcısı 800 okunmayı geçmiş😭💖💖)

Bu bölümü birkaç kere yazıp tekrar sildim, son 2 bölüm oldukça uzun olduğundan çok sıkıyormuşum gibi geldi. Yarı texting demiştim ama texting kısmı çok az oldu galiba hxlskxşsnsşns

Yorum yapmaktan çekinmeyin. Benim için oy hiçbir zaman önemli olmadı ama yorum için aynısını söyleyemeyeceğim. Yorumlara olabildiğince cevap vermeye çalışıyorum, fikirleriniz ve tepkileriniz beni çok motive ediyor çünkü Soru Avcısı (seri) aynı zamanda benim mezun günlüğüm diyebilirim (˶ᵔ ᵕ ᵔ˶)

 Yorumlara olabildiğince cevap vermeye çalışıyorum, fikirleriniz ve tepkileriniz beni çok motive ediyor çünkü Soru Avcısı (seri) aynı zamanda benim mezun günlüğüm diyebilirim (˶ᵔ ᵕ ᵔ˶)

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

SORU İŞARETİ 07:
masal dinlememiş çocuklar konuşmaktan korkarlar.

KEREM ZORLU

"Küçükken hiç masal dinlememiş çocuklar büyüyünce kendi resimlerini bile cetvelle çizerler."

Anne ve babamın en büyük hayal kırıklığı olmak gözümü açtığım andan itibaren üstümde taşımam gereken bir hırka gibiydi, onu giymek alışılmadık bir şey değil, tamamlamam gereken bir görevdi sanki ama en büyük hayal kırıklığımın anne ve babam olması benim için alışık olmadığım bir şeydi.

Belki de değildi.

Bu gerçeği fark ettiğimde 18 yaşındaydım, geleceğimi belirleyen saçma sapan bir üniversite sınavında tüm beyin hücrelerimi zorlayarak paragraf çözmeye çalışıyordum. Sınavda istediğim sonucu elde edemememin sebebi çalışmamam ya da zamanın yetmemesi değil, o cümleye ciddi anlamda yarım saat bakmamdan kaynaklıydı. Çünkü bu kabulleniş benim için yeniydi, bu gerçekle büyümüş olmama rağmen asla bunu kabul etmemiştim.

Küçük şehirlerinden çıkıp ayaklarına bağlanmış zincirlerini kırarak kendilerini kurtarmayı başaran ve en alanlarında tanınmış birer doktor olan ebeveynlerim, İstanbul ve İzmir'de okumalarına rağmen doğdukları topraklardan kopamayıp geri döndüklerinde şehrin göz önünde olan ailelerden birisi olacakları dokuz köy uzaktan belliydi. Binbir zorlukla çocuklarını şehir dışına göndermiş olan ailelerine hiçbir yerin kendi evleri gibi hissettirmediğini söylemelerine karşın bence  memleket özleminden ziyade büyük bir şehirde insanların içinde kaybolmaktan korkup kendi yuvalarına dönüp tanınmayı seçmişlerdi.

Annem ile babam iş hayatlarındaki başarılarını mutlu bir evlilik ve üç çocuk ile devam ettirmişlerdi. Başarılıydılar, maddi durumları ortalamanın oldukça üstündeydi, evlilikleri örnek alınacak kadar iyiydi ve çocuklarına harika birer anne-babaydılar. Yani, dışarıdan bakan herkes öyle olduklarını söylüyordu.

SORU İŞARETİ ⤷yarı texting (SORU AVCISI 1)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin