~Deniz'in Anlatımıyla
"Kayra?"
Kapıdan geçtikten sonra kafamı karşımda dudakları kızarmış bir şekilde bana bakan daha bu sabah sevgilim dediğim kıza çevirdim. Bana suçluluk veya yakalanma gibi bir duyguyla değil de sanki onu bölmüşüm gibi bakıyordu.
Aşırı sinirlerim bozulmuş bir şekilde ona bakıyordum. Yanındaki kız ise sanki bir şey dememi beklercesine yüzüme yüzüme bakıyordu. Daha sonrasında Kayra'ya dönüp konuşmaya başladı.
"Madem sevgilin var, ne boka gay bara geliyorsun amk?" Kayra o anda kucağında oturduğu kıza döndü ve konuşmaya başladı.
"Ya geliceğini bilmiyordum ki. Biraz anla beni." Sabrım taşmış bir şekilde konuşmaya başladım.
"Ne sik saçmalıyorsun lan? Gelmesem devam mı edecektin?" Anında gözleri bana döndü.
"Gelip bizi böldüğünün farkında mısın acaba?" Kucağına oturduğu kız onu ani bir şekilde itip ayağa kalktı ve konuştu.
"Siktir git lan, sürtük." Kız yanımızdan giderken yerdeki bedene iğrenerek baktım.
"Bana herhangi bir yerden yazarsan kavga çıkarırım." Tek bir laf bile etmesine izin vermeden arkama bakmadan mekandan çıktım. Ellerimi cebime atıp taksi uygulamasına girip taksi çağırdıktan sonra ayaklarımı yere sertçe basa basa mekanın önünden çekildim.
İlerde gözüken taksi ile hızlı gelmesine mutlu olup hemen taksiye bindim. Taksi evimi giderken Kayra'yı içimden asla suçlamadım. Aslında kendimi suçladım. Nasıl güvenilmemesi gereken birine güvendim. Hiç bir şeyi bu anı görmeden anlamadım. Kendimi aşırı saf hissetmiştim. Ellerimi sıkıp gözlerimi kapatarak evime ulaşmayı bekledim.
Ankara bugün çok sakindi. Sanki bir şeye ihtiyacı varmış hissiyatı vardı. Elimdeki ince bileklik ile oynamaya başlamıştım ki eve ulaşmıştım. Parayı ödeyip taksiden indikten sonra hızlıca eve girdim. Genellikle dışarı tek çıkınca giydiğim kıyafetlerimi giyip motorumun anahtarını alıp kendimi dışarı attım.
Motorumu genellikle sürdüğüm yere yani Eski Dostlar parkına sürdüm. Park sevdiğimle alakalı bir şey değildi sadece sakin bir mekandı. Evime aşırı yakın olmayan parka ulaşınca motorumu kenara çekip cebimdeki bıçağın önündeki fermuarı kapattım. Diğer elimle yanımda getirdiğim alkolü alıp uzun sessiz çardaklarda gezmeye başladım. En arkadaki çardağa gidip oturduğumda arkadan gelen sesle arkama döndüm. İki tane çocuğun konuşmalarını duyuyordum.
"O kaltağı altıma alırım oğlum ne diyorsun sen?" Yanındaki çocuk gülerek 'hadi lan oradan' dercesine elini salladı. Daha sonra gözleri bana takıldı ve yanıma gelerek konuştu.
"Siktir lan. Burada akşam akşam böyle hatunlar oluyor muydu burada?" Yanındaki çocuk da bana dönerek elindeki sigarayı ağzına götürerek konuştu.
"Bize denk gelmiş herhalde?" Sinir bozukluğuyla önüme döndüm. Nolurdu yani Malenda'nın yanına kalsaydım. Başıma taş yağardı herhalde. Arkamdaki çocuklardan biri ellerini omzuma koymuş diğeri de arkamdan önüme atlamıştı. Ellerine takılan gözlerim yanıma oturan çocuk konuşunca ellerden çekilmişti.
"Ne o, bize cevap vermeyecek misin?"
"Siktirin gidin." İkisi de dediklerime aynı anda gülmüşlerdi. Bu gece hepsi beni buluyordu galiba. Elimdeki şişeyi yanımda oturan çocuk alıp konuşmuştu.
"Aldım güzellik dert etmezsin değil mi?" Şişenin ağız kısmını alıp yalamaya başladığında sabrım taşmıştı. Omuzumdaki elleri sertçe ters çevirip önümdeki çocuğun ağzına tekmeyi geçirmiştim. Arkamdaki çocuk acı ile bağırırken sinirle bağırdım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Özgür~Cinayetler/gxg-lesbian
Teen Fiction-Gözlerini karatmak kulağa çok hoş geliyor. -İşte sen bunu becerebiliyorsun.