"Malenda, bu eve ne olmuş?" Deniz'in sorusuna cevap vermeden mahvolmuş evin içine girdim. Her yer her yere girmişti. Koltuklar ters dönmüş, camlar kırılmış yani kısacası berbat bir hale gelmişti. Oturma odasına girdiğimde ortada ters dönmüş masanın ayağına yapıştırılmış bir not vardı.
"Toplarken kolay gelsin :)" Deniz de arkamdan gelip notu okudu.
"O gülücük sana girsin eşşoleşşşşek." Deniz'in dediği şeye normalde gülerdim ama bu durumda değil.
"Hangi işsiz yapmış ki bunu?" Sorduğum soruyla bilmiyorum manasında dudağını büzdü.
"Suçlular veya onların çevresinden birileri yapmış olabilir."
"Evet, haklısın." Oflayarak masanın ayak kısmına yaslandım.
"Gerçekten zaten her şey mükemmelmiş gibi Allah'ın işsiz pisliği gelsin benim evimi dağıtsın." Kafamı kaldırarak Deniz'e baktım.
"Ya acaba ne günah işledim, cidden çok merak ediyorum?" Deniz de gülerek elini uzattı.
"Hadi gel bana geçelim, evin düzelinceye kadar da bende kal."
"İlk bizimkilere bir haber verim sonra geçelim." Kafasını olur anlamında sallayınca elini tutup ayağa kalktım. Ayaz'ı çaldırdım.
"Alo"
"Alo Ayaz, napıyorsunuz?"
"Hiç ya öyle oturuyorduk sen?"
"Hiç benden de siz hala karakolda mısınız?"
"Hıhım, ne oldu bişey mi oldu?"
"Ya şey diyecektim, ben eve geldim ama evin içine etmişler herşey mahfol-"
"Ne?! Cidden mi?"
"Evet ya bir tane not bırakmış biri işte size atarım fotoğrafını bir şeyler bulabilir misiniz?"
"Belki el yazısından bulabiliriz bilmiyorum. Sen at bakalım gelişme olursa seni ararım."
"Kamera kayıtlarına da bakabilirsiniz aslında."
"Doğru o da var onu da inceleriz biz sen dinlen yarın konuşuruz."
"Teşekkür ederim valla."
"Ne demek ne demek sen at fotoğrafı bakarız."
"Tamam tamam atıyorum şimdi sağol."
"E sen nerde kalıcan şimdi?"
"Deniz var yanımda onda kalıcam."
"Sevdiceğinle buldunuz birbirinizi desene."
"He Ayaz he ondan hadi görüşürüz."
"Görüşürüz görüşürüz" Telefonu kapatınca notun fotoğrafını çekip Ayaz'a attım ve kağıdı çantama koydum. Deniz'e dönerek konuştum.
"Biraz yanıma eşya alıcam ha birde senin evde baban var ya sıkıntı olur ben arkadaşlarıma mı geçsem?"
"Malenda, cınım binim sence ben böyle birşeye izin verir miyim?" Biraz düşünür gibi yaptım.
"Ha yok."
"O zaman düşüyorsun önüme al eşyalarını hadi."
Ellerimi teslim oluyormuş gibi kaldırarak önüne geçtim. Odama gittiğimde oranın da tüm odalar gibi, yerle bir olduğunu gördüm. Elime geçirdiğim yerde olan gecelik takımımı, diş fırçamı, tarağımı aldıktan sonra dolaptan da kıyafet almak için açtığımda tüm kıyafetlerimin kesilmiş olduğunu gördüm.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Özgür~Cinayetler/gxg-lesbian
Teen Fiction-Gözlerini karatmak kulağa çok hoş geliyor. -İşte sen bunu becerebiliyorsun.