Alev Alev (Tamamlandı)

15. Kim?

Medyada ki kişiyi tahmin etmenizi istiyorum bölüme göre değerlendirin Öpüldünüz canlarım...

"Farkındayım Alex hepsini farkındayım onun iyiliği için." konuşmaları bitince sakladığım yeeden çıkıp yanlarına ilerledim.

"Öfkesi babama olacak olan kim Alex?" babam ve Alex bana hortlak görmüş gibi baktılar.

"Babanın bayan bir arkadaşı hakkında konuşuyorduk." muhtemel olabilecek bir şeydi babamın rengi kireç gibiydi.

"Evde yoktun aradık nerdeydin?"

"Bir arkadaşımı gördüm baba onla biraz yürüdük."

Babamın içi rahatlamış gibiydi. Alex elindeki son minderi ona gösterince babam işinin başına döndü. Bu muydu yani? Ben bu aralar fazla maceraperest olduğumdan her şeyi fazla düşünüyordum. Herkes normaldi ben hariç. Mutlaktaki bulaşıklarımı yıkayıp salona geçtim babam ve Alex yorgun bir şekilde karşıma oturdu.

"Amy ben duşa giriyorum haberin olsun." babam oturduğu yerden kalkınca Alex'le başbaşa kaldık.

"Benden rahatsız mı oluyorsun?" bunu da nerden çıkardı ki?

"Saçmalama Alex!"

Alex oturduğu yerden kalkıp yanımda ki boş yere oturdu. Harika görünüyordu teri sakaklarından çenesine akıyordu. Ona hayır demek imkansızdı benim için. Elleri yanağımda gezinmeye başladı. Beni kendine doğru çekiyordu. Dudakları dudaklarıma ac bir kurt gib saldırdı sanırım kendimi kaybettim. Alex'in üzerine bacaklarımı açarak oturdum. Babamın gelme tehlikesi umurumda değildi. Onu istiyordum tüm benliğimle onu arzuluyordum. Eli belimden sırtıma kadar dolanıyordu. Başımı geriye doğru attım Alex boynuma minik minik öpücükler konduruyordu. Bir eli beni tutarken diğer eli tişörtümün altına girdi. Tişörtümü yukarıya doğru çekip göğüslerimi açığa çıkarttı. Çalan zil sesi ikimizide kendimize getirdi. Oturduğum yerden kalkıp tişörtümü düzelttim. Alex üstünü başını çekeledi. Ona göz kırpıp kapıyı açtım Jordon! Tanrım bu adam beni günah işlemekten kaçırmak için yaradılmış olmalı.

"Merhaba Jordon!"

"Merhaba Amy bir sorun mu var?" Jordon'a sarıldım ve kulağına eğildim "sen meleksin" dedim kaşlarını çatarak bana baktı içeride oturan Alex'i görünce gülümsedi.

"Merhaba Alex. Carlos nerde?" Jordon bana dönük sormuştu.

"Duşa girdi birazdan burda olur. Programı bana ver siz sohbet ederken bakınayım." Jordon bana kağıtları verince alıp mutfağa geçtim. Önümüzdeki hafta fulltime iş vardı nerdeyse bir saat bile boşluğum yoktu. Bu kadar savsaklamakta olmazdı yani. Kapının çaldığını duydum ama Jordon benden önce davranmıştı. Elinde bir paketle bana döndü.

"Kurye sana!'' Jordon'nın elindeki paketi alır almaz açtım Linda'yla hukuk sürecimiz son bulmuş. Kayıtta stüdyo üstünde zaten hiç bir hakkımın olmadığı halde dava açmam nedeniyle tazminat davası geri ödeyecek olan taraf benmişim.

"Her şeyi ayarlamış kim bilir ne zamandan beri stüdyo onun üzerine kayıtlı.." elimdeki kağıdı katlayıp cebime koydum ayakkabılarımı giydim.

"Amy yapma. Amy!"

"O nereye gidiyor?" Alex Jordon'a sorularını soruyordu üstüme ceketimi giymeye çalıştım.

"Alex o Linda'yı bu sefer öldürecek arabaya hadi!" arkamdan çıktıklarını duyabiliyordum ama beni bu sefer durduramazlar. Motora atladığım gibi gazı kökledim. Linda bunun hesabını verecek!

Happy Gallery'nin önüne geldiğimde motoru gelişi güzel bırakıp içeri girdim.

"Bayan Housen geldiğinizi haber vereyim."

"Hayır hayır Linda'ya sürprizim var." sekreter kız gülümsedi ve önümden çekildi Linda'nın kapısının önüne gelince kapıyı vurmadan içeri girdim ve gördüklerime inanamadım.

Robert sandalyede oturmuş Linda da onun kucağında öpüşüyorlar. Geldiğimi fark ettiklerinde ikiside toparlanmaya çalıştı. Linda zafer bakışlarını atarken Rob mahçup bir şekilde bana baktı.

"Amy açıklaya...."

"Çık dışarı bizim konuşacaklarımız var!" Rob önce bana sonra Linda'ya baktı. Linda onaylayınca yerinden kalktı tam yanıma gelince duraksadı benim duyabileceğim bir şekilde konuştu.

"Çıkışta görüşelim bebeğim." doğruca Robert'a dönüm yumruğumu suratına geçirdim onu odadan dışarı ittim. Üstüne kapıyı kilitleyip Linda'ya döndüm.

"Konuşma tarzımı beğendiğini umuyorum." Linda'nın sol gözü korktuğunda yada panik yaptığında ki gibi seyirmeye başladı. Ona acıyordum ama o beni sinir etmekten bıkmıyordu.

"Stüdyonun asıl sahibi benken evraklar nasıl senin üstüne oluyor?"

"Eğer George gibi bir erkeğe sahipsen olur canım." Linda elini masanın altına attı onu eskiden saf sandığım için kendimden nefret ediyorum. Masanın altına sakladığı silahı çıkartıp nişan alınca kendimi masanın altına attım. Giydiği topuklu ayakkabıyı tutup ters çevirdim bu hamlem sayesinde yere düştü. Elindeki silahı alıp en uzak yere fırlattım.o sırada burnuma yumruğunu salladı ağzıma doğru akan kanı ceketimin koluyla sildim oda yerden kalkmıştı. Kapının dışarısı yumruklanıyordu.

"Sen tam bir sürtüksün George senin icabına bakınca böyle aslan kesilemiceksin."

"Sen George'nin götümü yalamaya devam et Linda." kapı sonuna kadar açılınca Linda kapıya baktı tekmemi başı ile omzunun izasına indirince bayıldı. Yerde yatan bedenini Robert ve sekreter kaldırmaya çalıştı. Beni izleyen Alex ve Jordon'a baktım. Alex şaşırmış gibi durmuyordu. Jordon'nın gözlerinden ateş çıkıyordu.

"Bunu onlar istedi." Robert Jordon'la konuşurken havaya kaldırdığım elimi tuttu ve geri büktü. Tanrım bu acı beynimin içine işliyordu. Felç olmuş gibiydim dizlerimin üstüne çöktüm.

"Seni kaltak." Robert omzuma bir tekme daha sallayınca Alex ve Jordon beni onun elinden kurtardılar Jordon bileğimi kontrol ederken Alex ardı arkası kesilmeyen tekmeleriyle Robert'a vuruyordu.

"Alex yeter gitmeliyiz polis gelmek üzere." stüdyonun kapısından çıkarken Alex beni kucağına aldı.

"Jordon sen motoru al ben onu arabaya bindiricem." Jordon onu onaylayınca Alex'in kucağında debellendim.

"Indir beni ben motorla giderim."

"Hayır gidemezsin!"

"Giderim.."

"Hayır Amy bin şu arabaya."

"Sen kendini ne zannediyorsun sana itaat etmemi bekleme benden ben iyiyim dedim niye uzatıyorsun." Alex beni yere bıraktığında başım döndü ama dengemi kurabildim, gelen siren seslerini duyunca diretmedim arabaya bindim. Salak sekreter onların başını belaya sokmuştu.

"Eve gidemeyiz babam beni böyle gormemeli." burnumdan akan kanı silmem için Alex mendil verdi. Robert'a vurduğu o an aklımdan gitmiyordu. Onunda benden sakladığı yönleri vardı bunu başından beri hissediyordum. Eline telefonunu alıp birini aradı.

"Jordon Amy'nin burnu hala kanıyor babasının bu halde görmesini istemedi onu Clara'ya götürelim mi?" Clara da kim? İkisi aynı kişiyi nerden tanıyor?

"Clara kim? Neden beni oraya götürüyorsunuz?"

"Clara doktor." Alex arabayı son süratle kullanıyordu.

"Sen ve Jordon aynı doktoru mu tanıyorsunuz?"

"Evet Amy ne çok konuştun hala kanıyor mu?" elimdeki mendile baktim hala kanıyordu. Beyaz mendil tamamen kan olana dek bekledim.

"Başka mendilin var mı?"

"Evet yandaki cepten al." Alex yola odaklanmıştı çok hızlı gittiğinden gözünü bile kırpmıyordu. Önce yan gözlere baktım yoktu daha sonra torpido gözünü açtım mendili aramak için elimle biraz karıştırdım. Elime gelen demir parçasının ne olduğunu anlamam uzun sürmedi Alex'in bir silahı vardı. Peki ama neden!