14. Bölüm : Anne Özlemi

14 2 0
                                    

Eve gelmiştik, özel şoför Barış Abi koluna çantamı almış ve düşmemem için bana destek oluyordu. Kapıyı o çaldı ve açan kişi babamdı. Babam beni gördüğünde şaşırdı ve, "Simay kızım? Ne oldu sana?" dedi ve kollarıma sarıldı. Geri çekildiğinde çantamı Barış Abi'den alıp kapının arkasına bıraktı. Bir şey diyemezdim ki. "Kızın yüklerin altında ezildi baba." diyiverdim birden. Bunu gerçekten sesli söylediğime inanamıyordum. "Ne yükü kızım, yaşın kaç başın kaç senin daha?" dedi babam. Daha olayı anlatmadan yaşa bağladın ya baba, ben sana nasıl anlatayım Baran'ı şimdi?

"Barış Abi sen gidebilirsin, iyiyim gerçekten." dedim Barış Abi'ye. "Olur mu öyle Simay? Arabada yıkıldın resmen kızım zor toparlarsın sen. Seni bi alışverişe falan götüreyim ben ha?" dedi Barış Abi. "Hayır. İstemez, uyumak istiyorum ben. Yorgunum." dedim sertçe. "Peki dinlen sen bilirsin," dedi Barış Abi ve evden uzaklara doğru yürüdü. Kırıcı olmuştum ama umrumda değildi.

Ayakkabılarımı hızlıca çıkarttım ve eve girdim. Babama yüz vermeden odama doğru yürüdüm. "Simay! Duymazdan gelme beni, anlatsana ne oldu!" diye bağırıyordu arkamdan babam. "Baba lütfen üzerime gelme, anlatamam." dedim ağır ağır merdivenlerden çıkarken. Sesim ne kadar duyulmuştu bilemiyordum ama.

Odama geldiğimde kapıyı kapatıp kilitledim. Telefonumu açtım ve ellerim istemsizce arama listesindeki "Annem" ismine tıkladı. Annem muhtemelen üçüncü çalışta açtı.

"Simay'ım ben de seni arayacaktım, iyisin bebeğim değil mi?"

Sessizce nefeslerimi alıp vermeye devam ettim.

"Simay'ım?"

Çenem titriyordu.

"Anne ben özledim."

Bunu kendime bile itiraf etmek zorken anneme söylemiştim.

"Kimi özledin bebeğim?"

Derin bir nefes aldım.

"Seni özledim anne, sadece sana ihtiyacım var benim."

Sesim titremişti bunları söylerken. Annemi üzmüş olamazdım, değil mi?

"Kızım, baban var. Yani ben gelemem olmaz sen babana anlatsan derdini? Nasıl sana derman olayım kilometrelerce öteden.."

Ne demekti bu?

"Anne babamla aynı evde yaşıyoruz ama o bana senden bile uzak geliyor.. Kilometreleri geçtim, aramızdaki mesafenin ölçeği bile yok."

Annem dertli bir nefes boşalttı ciğerlerinden.

"Baban böyle kızım, elbette beni seçmen hata olurdu ama şimdi de beni daha iyi anlıyorsundur?"

Ağlamak istedim bunları duyunca.

"Seni anlamak ne anne? Ben senin kaderini yaşıyorum.."

Sesimin titremesini durduramıyordum.

"Anlat bana derdini, sabaha kadar dinlerim Simay'ım. Söyle."

Biraz bekledim, hazır olana kadar.

"Baran var ya anne. Dilra diye bir kız geldi bugün sınıfa. Yurtdışından gelmiş. Baran ona türlü türlü hediyeler, son model telefon almış. Ben en zor dönemimdeyken o meğerse o canından çok sevdiği kuzenine hediye almakla meşgulmüş! Kavga ettik. Ha, kuzen demiştim değil mi? Çıkıyorlarmış! Bana uzun bir paragraf yazdı orada söyledi. Benim tribimi çekemezmiş, yalan söylemiş. Yıkıldım, engellemiş bir de!"

Çoktan ağlamaya başlamıştım, kendime engel olamamıştım.

"Simay'ım, ah bu erkekler. Anlıyorum seni hemde iliklerime kadar. Güvenme onlara, güzel kızım. Kalbini kırarlar, hepsi farksız. Babanla biz de ruh eşleri olduğumuza inanırdık? Yarın uçağa atlayıp geleceğim birtanem. Bu akşam yemeğini ye ve uyu. Yarın okula gitme. Babana benimle konuştuğunu söyleme, ben Barış'a anlatıcam durumu. O seni okula diye alışverişe falan götürür. Şimdi kapatmalıyım,"

Geçmişin Kaderi | 💌Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin