Jeon Jungkook
"SİKTİR!"
"Oha Kim Taehyung, okulun eziğine çıkma teklifi eti."
"Bu kesinlikle gerçek değil."
"Bencede, sanırım Kim Taehyung ona umut verecek daha sonra buluşmaya gelmeyip onu küçük düşürecek."
"Oha bu gerçekten çok mantıklı. Kesin öyle yapar."
Ve bunlar gibi bir sürü konuşma. Hepsi kulağımda çınlanıyordu. Evet, biliyorum. Kim Taehyung benden hoşlanıyor ve kesinlikle bunu yapmayacak. Ama insanın içine de bir kurt düşüyor tabi.
"Ee cevabını vermedin. Hm? Ne düşünüyorsun?"
Yanıma gelen Taehyung'a kafamı kaldırıp baktım. Gülümseyerek yanıma geliyordu. Aramizda sadece iki adımlık mesafe kalmıştı.
Etrafımızda ki herkes Taehyung gelince kısık sesle fısıldamaya başladı. Taehyung tek kaşını kaldırarak etrafı süzdü. Ardından bana dönüp gülümseyerek baktı.
"Neden bu kadar çok düşünüyorsun? Zaten sevgiliydik, ve çıkma teklifi göndermediğimi fark ettim. Ve gönderdim. Yani bu kadar düşünme, kabul edeceğini biliyorum.."
Aramızda olan o iki adımlık mesafeyi kapatıp Taehyung'un tam da karşısında durdum. Yüzlerimiz çok yakındı. Onun nefesi yüzüme tokat gibi çarparken heyecanlandığımı fark ettim. Kalbim küt küt atıyordu.
Sanırım Taehyung'da benim kadar heyecanlanmıştı. Kalkıp inen göğsünden anlaşılıyordu. Nasıl bir cevap vereceğimi merak ediyordu.. Ve ben ise verdiğim cevaptan sonra neler olacağını düşünüyordum.
"Ee artık kararını söylemeyecek misin?"
"Tamam."
"Ne?"
Geriye gidip bedenimi bizi izleyenlere çevirdim.
"Herkes duysun! Ben Kim Taehyung'un çıkma teklifini kabul ediyorum."
"CİDDİ MİSIN!!?"
Taehyung'un bağırmasıyla ona doğru döndüm. Kafamı evet anlamında salladım ve gülümsedim. Taehyung koşarak üstüme geldi. Belimden tutup beni havaya kaldırdı. Gülümsemem daha da büyüdü. Beni döndürerek sarılıyordu. İkimizde çok sevinmiştik.. Artık düşünmemiz gereken şey, şimdi veya geçmiş değildi. Bundan sonra ne olacağıydı...
Taehyung beni kucağından indirdi. Bizi izleyenlere dönüp bağırdı.
"Herkes duysun! Bundan sonra Jungkook'a karışan bana da karışmış sayılacaktır. Eğer onun kılına bile zarar gelirse hepinizi gebertirim!"
Yaparmıydı? Beni o kadar çok mu seviyor du? Peki ya ben onu ne kadar seviyordum? Her şeyi bilip, aslında bilmemezlikten gelerek onu üzmüyordum.. Evet, o beni ne kadar çok seviyorsa bende en az onun kadar seviyordum.
"Jungkook?"
"Hm?"
"Bugün saat 16.00'da evinden çıkıp kapının önünde ol. Seni almaya geleceğim."
Kafamı sallayıp yanına gittim. Boyu çok uzun olduğu için kafamı kaldırarak baktım.
"Beni çok mu seviyorsun? Hmm?"
"Çook...."
Gözlerimin içine bakarak söylüyordu. Kendinden geçmiş gibi çok diye sayıklıyordu. Kahkaha atmamak için kendimi çok zor tutum. Bu hali aşırı tatlıydı...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
F4//Taekook
Fantasy( TAMAMLANDI ) "Üzgünüm, bir daha olmayacak. Gerçekten, lütfen affedin beni." "Af dilemek istiyorsan evime gelip çalışmaya başla. Zaten anca o kadar parayı ödeyebilirsin." "Hayır, sizinle asla çalışmam. Parayı bulmayı başaracağım ve sonra da bir da...