7 | TÜRK ASKERİ KORKMAZ

200 21 3
                                    


KARTALLAR YÜKSEKTEN
UÇMAKTAN KORKMAZ

7. BÖLÜM | TÜRK ASKERİ
KORKMAZ


🦅



Türk askeri şanlıydı.

Hepsi bizler için paha biçilemez değerde olup bizim için son derece önem arz ediyordu. Türk askeri bizim canımız kanımızdı. Onlar canı pahasına vatanı ve milleti için gece gündüz demeden savaş meydanında yiğitçe savaşıyorlardı. Onlar ki gemileri karadan yürütüp İstanbul'u fetheden koskoca Fatih'in torunlarıydı. Onlar ki cihan padişahı Kanuni'nin izindelerdi. Onlar ki Samsun'a çıkıp Türk milletini kurtaracak olan Atamızın görüşlerini benimseyen Türk'ün askerleriydi.

Onlar ki istikbali göklerde gören Türk askeriydi.

Bu vatan kolay kolay kazanılmamıştı. Bu toraklara birçok kan akıtılmış olup her karışı değeri biçilemezdi. İstiklal marşımızda da denilen gibi 'Bastığın yeri toprak diyerek geçme, tanı: Düşün altındaki binlerce kefensiz yatanı. Sen şehit oğlusun incitme yazıktır atanı: Verme, dünyaları alsan da, bu cennet vatanı.'

Bu vatanı düşmanın elinden kurtarmak için Atamız ve onun izindeki vatanına hizmet eden herkes için şu an da bizlerde bu vatanı her şeyimizle korumaya ant içeceğiz. Bu vatan bize emanet edilmişti. Bu vatanımızı korumak ise bizim boynumuzun borcuydu. Gerekirse bu yolda canımızı hiçe sayacak ama yine de durmayacaktık.

Türklerin külliyatında vazgeçmek yoktu. Belki tarih boyunca kaybedişlerimiz olmuştu lakin kaybettikten sonra her defasında tekrar diriliyorsak ben buna kaybediş demezdim. Türkler de tarih boyunca yenilgi alsa bile her defasında daha güçlü bir şekilde tekrar dirildi. İşte Türk olmak böyleydi. Gurur verici ve bu hissi Türk olmayanlar asla ama asla hissedemezdi. Ne yazık.

Türk vazgeçmediği gibi Türk'ün askeride vazgeçmezdi. Kolay kolay kazanılmayan bu vatan için göğsünü gere gere savaşırdı. Yüreğine kurşun yer, ölmezdi. Kaldığı yerden savaş meydanında son damlasını akıtana kadar devam ederdi.

Bizler şehit evlatlarıydık. Bizler Atatürk'ün izindeydik. Bizler ki yüzme hocası olmamıza rağmen düşmana yüzme dersi verendik. Bizler ki bu vatanın her karışını düşmanın elinden söküp alandık. İşte Türk olmak böyleydi. Tüm dünya sana cephe alırdı ama bizlerse o cepheleri patlatıp yerine kendi cephemizi inşa ederdik.

Konu vatan ve asker olunca kendimi olaya fazla kaptırıyordum. Belki de küçüklüğümden beridir böyle yetiştiğim için şu an da böyle konularda kendimi yaşıyormuş gibi konuşup düşünüyordum.

Belki de küçüklüğümden beridir babama özendiğim onu kendime rol model yaptığım için böyleydi bilemiyorum. Babama özendiğim her an tutturup asker olmak istediğimi söyleyip dururdum. O anları gözümün önüne getirince dudaklarıma gülümseme kondu. Babam her görevden döndüğünde bana vatan aşkını anlattığında ortalık da dolanıp ben asker olacağım derdim. İlkokulda bizlere büyüyünce ne olmak istersiniz sorusuna çoğu kız doktor hemşire derken ben asker olacağım demiştim. Hatta öğretmenim bu duruma şaşırmış ve bana neden diye sormuştu. Ben ise cevabımı dün gibi hatırlıyordum. Çünkü Atatürk bu vatanı bizlere emanet etti öğretmenim.

Büyüdükçe içimdeki asker olma hevesi katbekat artıyor ve asker olmaya hazırlanıyordum. Ben bu kadar hevesliyken hayat beni askerliğin acı gerçeği ile karşı karşıya bırakmıştı. Babam şehit olmuştu. Babamın şehit olduğu zamanlar evde zor bir süreç geçirmiş lakin askerlikten de vazgeçmemiştim. Çünkü babama ve sayamayacağım kadar şehidimize bunları yapanlar cezasız kalmamalıydı. Aradan yıllar geçti ve ben askerlik sınavlarına girme fikrini annemle paylaştım. Ama işler pek de istediğim gibi gitmemişti. Annem bu fikre tamamen karşı çıkmış ve benimle aylarca konuşmamıştı. Bende annemi abim gibi başlarda yok sayamadığım için sınava girememiştim. Daha sonrasında annemin isteği üzerine Psikoloji okumaya başladım. Ama sonradan başkasının isteği üzerine değil de kendi hayalim için çabalama kararı alıp askeri sınavlara katıldım ve kazandım.

KARTALLAR YÜKSEKTEN UÇMAKTAN KORKMAZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin