8 | AYNI KAN FARKLI BAĞ

235 19 2
                                    





KARTALLAR YÜKSEKTEN
UÇMAKTAN KORKMAZ


8. BÖLÜM | AYNI KAN
FARKLI BAĞ


🦅




9. ve 10. daire. Alparslan ve benim evim.

Gerçekten de bana söz verdiği gibi tam yanımda duracaktı, her anlamda.

Yanımda yürüyecek, yan dairemde kalacak ve beni korumaktan öte bana destek olacaktı. Çünkü Şervan heyetten güç aldığı gibi peşime düşecekti. Benden almayı planladığı bir intikam vardı. Ama unuttuğu bir şey vardı. Türklerden intikam alamadan Türkler tarafından canın alınırdı. Ve Şervan'ın canını almakla kalmayacak önce onu masum insanlara ve en önemlisi vatanıma verdiği zararlardan dolayı yavaş yavaş işkence edecek, bedeninden önce onun ruhunu söküp alacaktım.

Şervanla ilgili yarım kalmış bir meselem vardı ve ben yarım kalan şeylerden nefret ederdim. Hatta bir şeyin yarım kalmayacağını savunurdum. Bu yüzden en kısa sürede Şervan meselesinin tümüyle kapanmasını istiyordum.

Asansörden inince iki dairenin önünde ikimizde durduk. Yepyeni hayatımın ilk anıydı. Alparslan dönüp bana baktı. Bunu ona bakmasam da hissedebiliyordum. Onu hissedebiliyordum.

"Ne hissediyorsun?" diye sordu.

"Nasıl hissedilirse." dedim.

Nasıl hissediyordum bende bilmiyorum. Ağır şeyler yaşamıştım. Deşifre olduktan sonraki yaşadığım süreç sancılı geçmişti. Belki etrafa gülümseyip iyi gözüktüğüm için fark edilmiyordu lakin ağır şeyler yaşamıştım. Ama ben buna alışkındım. Hayatım boyunca ağır şeylere maruz kalmıştım ve belli bir süre sonrada buna bağışıklık kazanmıştım. Ama yine de içimde bir yerler acıyordu.

"Kar tanesi sen anlatmasan da ben görebiliyorum. Gözlerin her şeyi ele veriyor." dediği an tümüyle ona döndüm, bir şey diyemedim. "İyi olmak zorunda değilsin ve biliyorum ki iyi değilsin, gülüyorsun diye iyi olduğunu düşünmüyorum. Zor şeyler yaşadın ve iyi hissetmemek çok normal."

"Gerçekten sorun yok..." deyip yutkundum. Biri tarafından fark edilmeyeli uzun zaman olmuştu. Çoğu zaman her şeyi içime atarak mutlu gözüktüğüm için iyi sanıldım. "Alışkınım ben."

"O eskidendi, artık ben varım. İyi hissetmediğinde, soluklanmak istediğinde belki de yaslanmak istediğinde yanına bakman yeterli." dedi ve durdu. Gözlerimin içine baktı. "Bakamayacak durumdaysan da Alparslan demen yeterli. Çığlık atarak da duyurmana gerek yok fısıldasan da yeter."

Bu adamın beni anlayabilmesi, içimi görebilmesi ve beni hissedilmesi çok ayrı bir boyuttu. Çoğu insan gülümsememe aldanıp nasıl olduğumu umursamazken Alparslan tek bakışımla nasıl hissettiğimi anlamıştı.

"Alparslan..." dedim. "Efendim kar tanesi." dedi. "İyi ki geldin hayatıma."

"Asıl sen iyi ki geldin..." dedi. "Tanrı tarafından verilen bir lütuf gibi hayatıma yıldırım misali düştün."

Gülümsedim.

Gülümsedi.

Bu kadar duygusallık yeterdi.

KARTALLAR YÜKSEKTEN UÇMAKTAN KORKMAZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin