Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın lütfen. 🤍 Keyifli okumalar!!
🇹🇷🤍
Çağatay
Metanet. İşte tam olarak metanetini kaybeden bir adam olma yolundaydım. Tüm gece ne yapacağımı düşünmekten kafayı sıyıracaktım. Düşünüyordum ve düşündükçe paramparça oluyordu tüm keyfim. Keyif benim için artık çok uzaklarda bir hayaldi.
Barlas ile yaptığım konuşmadan sonra gözüme zerre uyku girmemişti. Yatağımda dönüp durmaktan vazgeçerek tüm gece kağıt karalamıştım. Masanın üzerinde yarım kalan bir rakı, çerez çöpleri ve sigara külleri dünün yorgunluğunu bariz bir şekilde gösteriyordu. Bu masada sabahlamıştım. Pisliğe bakarak iç çektim. Ne ara bu kadar dağılmanın eşiğine gelmiştim? Ellerimi yüzüme sürerek çenemde durdurdum. Keşke kendimi bu şekilde görmeme izin vermeseydim. Bir ip yoktu ki yakalayayım. O ipi yakmışım da külleri de uçmuş gibiydi. Yeni bir ip yaratarak hayatımı ellerime almam gerekiyordu ama o güce ulaşacak cesaretim var mıydı bende?
Ben şanlı bir Türk askeriyim. Tabii ki toparlanabilirdim. Ben cesaretin ta kendisiydim.
Sırtımı dikleştirerek kıtırdamasını dinledim. Her bir kemiğim, rahatsız bir geceden çıktığımı belli eder gibi ses çıkarıyordu. Ayağa kalkarak penceremin önüne geçtim. Siyah perdeleri açarak içeriye giren parlak güneş ile gözlerim kamaştı. Dünya bu kadar parlakken ben neden karanlıkla savaşmak zorundaydım?
Ben zaten karanlıktaydım. Karanlıkla savaşan biriydim. Soyut ve somut anlamda da savaşıyordum, savaşıyorduk. Bazen karanlığın kendisi iken bazen pislik gölgeleri temizleyen güneş ışığıydık bizler.
Penceremi açarak, bu kadar güzel parıltıya nazaran soğuk havanın içeri girmesine izin verdim. Yüzüm hemen soğuk ile buluştu. İçime bir titreme girmek istese de dimdik kalmaya zorladım kendimi.
Bir kez olsun bırakamıyordum kendimi. Rahatlayamıyordum.
Eski Çağatay'ı nasıl öldürdüğümü bilmiyordum ya da hapsettiğimi.
Gariptir ki rüzgar içime bir güç yerleştirmiş gibiydi. İçimde bir şeylerin yandığını ve parladığını hissettim.
Eski Çağatay... Güçlü, komik ve gözü kara Çağatay Derin.
Seni tekrardan gün yüzüne çıkaracağım.
İçime yerleşen bu güç bana şu andan itibaren başlamamı söylüyordu. İçim içime sığmıyordu. Uzun ve yorucu bir gece geçirsem bile etkilemezdi beni. Asker adam uyumaz, derler ya. İşte o hesap benimki de. Uyumasam da etkilenmezdim. Etkilenmeye vaktimiz olmazdı bizim. Uyuyamazsın, zayıf düşemezsin ama içten içe hepimizin psikolojisi yavaştan sarsılmaya başlardı. Kara harp yıpratır, yıpranırsın sonuna kadar. Ama bir süre sonra artık işlemez yıpranmak, alışırsın.
Odama geçerek üzerime koşu için ne getirdiğime baktım. Öyle bir valizim vardı ki içinde işe yarar sadece birkaç şey vardı ve ben bunlarla birkaç aydır idare ediyordum. Getirdiğim tek eşofman takımını giydim. Kolumdaki saate baktım. 07.23. Mükemmel bir zamanlamaydı koşu için. Nereden geliyordu bu planlı yaşama isteği bilmiyordum ama her şey anlık gelişmişti. Ben buydum. Planlı, programına sadık, sağlıklı ve çevik bir adamdım. Özümü hatırladıkça kendime küfür etmeden duramıyordum. Eğer ki intikam istiyorsam eski halime dönmem gerekiyordu.
Çevik, güçlü ve gözü kara halime.
Evden çıkarak derin bir nefes aldım. Ocak ayının soğuğu. Yavaş adımlarla tempo tutarak ilerlemeye başladım. Eski halime dönersem bile yaşadıklarımı asla unutmayacaktım. Onlar beni geliştirecekti. Daha kötüsüne müsaade etmemem için acı bir sınavdı belki de. Bu sınav için acı bir bedel ödedim, ödedik. Umay. Adını ve patiklerini kafamdan silmemin mümkünatı yoktu ki silersem bana yazıklar olsun. Cennet kokulu Umay için yeniden toparlanmam lazımdı. Babasının intikamını alarak, al bayrağın gölgesinde güvenle büyümesine yardım edecektim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kafesteki Kızıl
RomanceSemiramis Dalya alanında başarılı olmaya adım adım ilerleyen, geleceği parlak bir piyanisttir. Sağ elini kullanamadığı için fizik tedaviye başlar ve onun için artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktır. Çağatay Derin, yakın geçmişte yaşadığı olaylar...