Veda

100 27 18
                                    

Keyifli okumalar ☂️❤️

---

Sadece iç sesim ile hareket etmeyi planlıyorum bundan sonraki süreçte. Eğer kafamdaki sesleri susturmak yerine onları dinleyip harekete geçersem işte o zaman akademiye ve insanlığa bir yararım olur. Çığlığıma yön verebileceğimi öğrendim bugün. Terra'ın sıktığı kurşunun yön değiştirmesinin sebeplerinden biri de buydu. Yolun daha başındayım. Eminim ki muazzam bir güç olacak. Çığlığa yön verme durumundan henüz kimseye bahsetmedim. Odamın içinde dönüp duruyorum sabahtan beri. Nasıl tepki vereceklerini merak ediyorum açıkçası. Başaramayıp hayal kırıklığı olmak istemiyorum..

Aslında.. Tek başıma çalışıp bunu geliştirebilsem ve o zaman karşılarına çıksam daha mantıklı. Bunu değerlendireceğim. Aklım çok dolu. Babam kim ? Beni niye bıraktı ? Lucifer'a güvenmeli miyim ? Yani tabi ki güvenemem ama ya babam hakkında söyledikleri doğruysa ? Filler kafamın içinde 90'lar pop şarkısında dans ediyor. İşte tam da bu yüzden iç sesime odaklansam bir yolunu bulabileceğime inanıyorum. Tüm düşüncelerimin arasında Five'ın odasının önüne gelip durduğumu hiç farketmemiştim. Buraya neden gelmiştim ki ?

Buna tek bir şekilde cevap bulabilirim. Sakince kapıyı tıklattım. Bir süre bekledim ama açan olmadı. Nereye gitmişti ki ? Yarın ensemde olacağını söylemişti ama ne gelen vardı ne de giden. Dün benimle konuşurken karşımda benim tanıdığım Five yoktu, bunu fazlasıyla hissetmiştim. Sanki çok farklı biri ile konuşuyordum. Tüm bu sorularıma cevap alabilmek için tek nefeste odasına daldım. Burada olup olmadığını tam öğrenmek istediğim için sakin bir ses tonu ile konuştum.

"Five ? Burada mısın ?"

Cevap gelmeyince onu odasında beklemeye başladım. Düzenli bir odası var tek dağınık yer çalışma masası. Beni o tarafa çeken bir güç olduğunu hissettiğim için çalışma masasına yöneldim. Formüller ve isimler vardı. Jasper, Lucifer, Katara vs vs.. Tam sıkılıp gözümü kaçırırken anlık kendi adımı gördüğüm için yeniden bakmak istedim. Bu yaptığı listede benimde adım yazıyordu ve altına ise şu şekilde not düşmüştü.

"Liya'ya yakın davran. Ve detayları öğren."

Çoğu zaman üzüldüm çoğu zaman nasıl toparlarım diye kendimle savaştım. Kendimle savaştığım gibi çevremle de savaştım. Hiçbiri beni şu an okuduğum cümle kadar yormamış ve üzmemişti. Bana karşı hiçbir ilgisi ve sevgisi yoktu. Sadece salak, sakar, aptal bir kız olarak gördüğü için kullanabileceğini düşünmüştü. İlk gün. Karşılaştığımız ilk günden beri bunu biliyordu. Dolan gözlerime bu sefer ben engel olmamıştım. Bunu hakedecek ne yapmıştım ki ona ? Duygularımla oynayabileceğini düşündürecek hangi kozu verdim ben ? Ah tabi ya.. Lanet bar çıkışı ! Haklıydı. Aptalın tekiyim. En doğrusu gitmem olacak.. 3 dakikada herşeyi kabullenmekte benim kaderim olsun.

---

Toparlanıp kendime geldiğimde aşağı inip akademiye fikrimi paylaşacaktım. Onlarla ilerlemek istemiyorum sanırım. Five ile ilgisi var tabi.. Lakin tüm sebebi bu değil. Death Flower'ı kendim bulacağım..

Aşağıdan konuşma sesi dahi gelmiyordu. Çok sessiz.. Koca malikanede yankılanan tek ses benim merdivenden gelen adım seslerim. Salona yöneldim. Çoğu kardeş buradaydı. Diego bıçağını elinde döndürüyor, Lila dizine uzanmış. Ben ve Vanya kitap okuyor. Luther sessizce bir şeyler atıştırıyor ve Allison telefonu ile ilgileniyordu. Klaus ve Five yoktu. Sessizliği bozmak için hafif öksürdüm. Ardından konuşmaya başladım.

- Umarım rahatsız etmiyorumdur sizleri.

Luther ağzında yemekle konuşmaya çalıştı.

Luther: Ne rohotsızloğı. Gel tabii !

ÇığlıkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin