Bir Banka Faciası

113 32 18
                                    

Biraz geciktim, kusura bakmayın şemsiyeler ! Doluşun bakalım. Keyifli okumalar..☂️❤️

---

Annem..

Bir uçurumun kenarında atlamayı bekliyorum. Veya ittirilmeyi.. O kadar zor ki yokluğun.. Senden sonra zorla büyümeye mahkum kaldım. Bir çıkış yolum yok. Keşke, keşke hala küçük kızın olarak kalabilseydim. Şimdi bana "Sen benim hep küçük kızımsın, öyle de kalacaksın." dediğini duyar gibiyim. Duyar gibiyim de ya unutursam sesini ? Anne sesini duymak ve unutmamak için ses kayıtlarından dinliyorum seni. Senden kalan tek şey bu elimde. Birkaç parça kıyafetin, 3-4 resmin ve ses kayıtların. Bunlar bana seni unutturmayacak söz veriyorum, saklayacağım. Senden özür dilerim, umarım beni affedebilirsin başına gelenin suçlusu benim. Herkesin dediği gibi o kadar APTAL bir kız olmasam kimseye inanıp güvenmezdim ve bu konumda olmazdık. Özür dilerim annem.. Beni affedebilecek misin ? Buralardan gitme vaktim geldi. Elbet bir gün buluşacağız. Yanına geleceğim tabii !! Hayatımı yola koymaya gidiyorum. Şimdilik hoşçakal annem..

Yazdıklarımı sesli okuyup son defa kağıda baktım. Böyle veda mı olur ? Yerdeki taşı alıp kağıdı da mezar taşının oraya koydum. Aldığım taşı kağıt uçmasın diye üstüne koydum. Uhh.. En zor olan seni burada bırakmak. Beyaz kazağımın koluna sildiğim yüzüm, kazağımı mahvetti. Derin bir nefes alıp mezarlıktan ayrılmak için harekete geçtim. Burası beni kötü etti. Yani bir mezarlıkta olmak kimseyi iyi etmez ama şu an gücümle ilgili sorunlar yaşadığımın farkındayım. Çığlık atmak isteği geliyordu içimden.

Hava kararmak üzereydi ama daha gündüz olmasına rağmen kafamda karabulutlar toplanmıştı. Aniden hava geceye döndüğünde olduğum yerde kalıp gökyüzüne baktım. Esen rüzgar ve yağmur damlaları tenimi gıdıklıyordu. Ne kadar huzur verici olsa da bunun farklı bir durum olduğunu anlıyordum. Diğerleri gibi görünen bir gücüm yoktu. Lanet olası kafamın içindeki sesler. Ne dediklerini anlamadığım aptal sesler !

Bir kadın sesi duyuyordum. Sanırım şarkı söylüyor. Anlamsızca kafamı sola çevirdiğimde çok uzakta bir mezar taşının yanından bana bakan beyaz elbiseli siyah saçlı bir kadın gördüğümde irkildim. Buradan gitme vaktim çoktan gelip geçmişti bile. Sadece orada duruyor ve bana bakıyor. Kim bu kadın ?

Adımlarımı hızlandırıp yürümeye hatta neredeyse koşmaya başladım. Arada kadına bakıyordum hala oradamı diye. Kafamın içindeki melodili ses git gide artıyordu. O mezar taşı arkada kalmıştı son bir defa kontrol edeyim diye arkama döndüğümde kadını orada göremedim. Arkama bakarak koşarken önümdeki taşı göremeyip takılıp yere düştüm. Kahretsin ! İşte bu acıttı.

Kafamın içindeki ses sustuğunda yavaşça kafamı kaldırdım. Burada bir şey beni izliyordu. Bir kadın ama sanki insan gibi değil.. Tarif edemiyorum. Ayağa kalkıp kendimden emin şekilde sırtımı dikleştirdim.

- Benden ne istiyorsun ?!

Harika.. Mezarlığın ortasında da bağırmadım demem. Ve soruma cevap gelmişti. İsmim rüzgarla birlikte her tarafta yankılanmıştı. Yine o kadın.

??: Liaaa-dan

İşte bu korkutucuydu çünkü yanımda biri olsa çok rahat her şeyi görebilirdi. Ve sanırım bayılırdı.. Sağıma soluma bakıyorum ama kimse görünmüyordu. Tanrım Klaus gibi kafayı yemiyorumdur umarım..

??: Banssss-heee

Dediklerine odaklanmaya çalıştım. Kaçmak yerine dinlemeyi tercih ettim.

??: Acele et !

??: ÇIĞLIK AT !

??: ÇIĞLIK AT DEDİM SANAAA !!

Aniden önümde beliren kadın az önce gördüğüm kadındı. Korkudan geri geri yürüdüğümde o ise üzerime yürümüştü. Bembeyaz yüzü, kapkara gözleri ile korkutucu görünüyordu. Hızlıca kolumu kavrayıp yeniden konuştu.

ÇığlıkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin