Çığlık

Doktor Kim ?

----

Tüm adamların dışarıda olduğundan emin olduktan sonra doktor konuşmaya başladı.

Seth: Ben Seth, Seth Young.

- Pekala bende Liad..

Sözümü kesip konuşmaya devam etti;

Seth: Seni tanıyorum. Seni tanıyor olmak başıma büyük iş açacak gibi ha ?

Koca kara gözlerini bana dikerek bakıyordu. Sedyenin üzerinde kımıldanmaya çalıştım. Rahatsız edici bakışlarını geçiştiremiyordum.

Seth: Öncelikle, çalıştığım kişi yani patron denilen kişi Samuel Andrew Owens. Tanıdık geliyor mu Liadan ?

- Na..Nasıl ? Tanımıyorum. Tanımam mı gerekiyor ?

Seth: Soyadı dahi tanıdık gelmiyor mu ?

- Owens.. Akrabam mı ?

Şaşkınlığımı gizleyemiyorum. Sanırım içime dolan korku tedirginlik midemi altüst etmişti. Kusma isteği..

Seth: Hiçbir şey bilmiyorsun değil mi ? Güzel olduğun kadar masumsun.

Dedi sırıtarak. Ben ise anlam veremiyordum olanlara.

Seth: Nasıl denir bilmiyorum ama.. Andrew senin öz baban.

- Ne diyorsun sen ? Sen neden bahsediyorsun ? Beni tanıyor musun ki ? Babamı tanıyor musun ki ? Saçma sapan ithamlarını duymak istemiyorum.

Koluma bağladığı serumun iğnesini çıkarmaya çabalarken elleriyle beni durdurmaya çalışıyordu.

- Çek pis ellerini ! NE BİLEBİLİRSİN Kİ SEN ? KİMSİN SEN YA KİMSİN ?!!

Sesim fazla çıkmış olacak ki ellerini ittirmemle beraber ses dalgası yüzünden 9 adım geriye gitmişti. Şaşkınlıkla bana bakıyordu.

Seth: Ne kadar güçlü olduğunu bilmiyorsun bile. Seni buradan bende çıkarmak istiyorum ama artık gerçekleri bilmenin zamanı geldi Liadan.

Gece karası saçlarını düzeltip tekrar yanıma geldi. Artık göz yaşlarım daha fazla gözümlerimde durmak istemiyordu ve asla bana itaat etmiyordu. Elinin tersi ile göz yaşlarımı sildi.

Seth: Kimse ailesini seçemiyor Liadan. En yakın örneği Şemsiye Akademisi. Reginald onlara çok kötü davranıyordu. Ama henüz senin babanla tanışmadılar. Gerçi sende tam anlamıyla tanışmadın.

- Ne ? Akademiyide mi biliyorsun ?

Seth: Tüm sorularının cevabı bende. Açıkçası Allison'ın güçlerini kullanmasına rağmen ondan daha çok fazla bilgiye sahibim.

- O derece ha ? Bana bir bilgi ver o zaman. Akademininde bilmediği bir bilgi.

Seth: Reginald'ın kendiliğinden öldüğünü sanıyorlar. Evet bir noktada kendi kabul etti. Seninle iş birliği yapabilmeleri için. Ama onu öldüren S.Andrew Owens'ın ta kendisiydi.

Bu cümleleri duyarken boğazımdaki düğümler nefes almamı zorlaştırıyordu.

- Sana nasıl inanacağım bilmiyorum bay Young.

Seth: Kesinlikle zorlayamam veya bi belge sunamam. Ama burada tutulmanın amacı hiçte iyi değil.

- Peki bana niye yardım ediyorsun ?

Seth: Orasını bana bıraksan olur mu ?

Ellerini cebine atıp kafasını geriye doğru getirdi. Tavana bakarken gözleri kapandı.

Seth: Çok uzun zamandır senin yüzünü görüyorum. Senin hikayeni sadece ben biliyorum buradaki adamlar pek bilmez. Bankaya gönderilen adamların haberi vardı sadece.