Ben sizi çok seviyorum yaaaa iyi ki varsınız...
Ayhh 300ü geçtik neredeyse.
Ama üzgünüm...
Sorun why diye?
Ne oy ne de yorum var aşkolarrr böyle olmazki her şey karşılıklı.
😘🤗
...
"Siktir! " Anılın ani tepkisiyle kaşlarımı olduğunca çatmıştım. Neler oluyordu?
Telefonu bir kaç şey mırıldandıktan sonra usulca masaya bıraktı. "Anıl neler oluyor? " Dedim. Ama herhangi bir cevap alamadım. Nolmuştu, birdenbire niye soğuk soğuk yerler döküyordu bu çocuk?
Ben sessizliğinden korkarken o ise kaşları çatık izliyordu beni.
Bu bakışları biliyordum sanırım. Bu bakışların altında yatan şey koca bir
ÇARESİZLİKTİ...
"Hazırlan burdan hemen gidiyoruz!? "
Gözlerimi sonuna kadar açıp "ne? Nereye? İyi de neden ? " Diye bilmiştim sadece. O ise bana cevap vermek yerine bileklerimden tutup beni çekiştirdi. "Ya bırak kolumu Anıl."
Diye çekmeye çalıştıım kendimi. Ve çektim de. Ben acıyan bileklerimi tutarken o odaya girip önceden hazırlanmış bir valiz aldı sağ eline ve masanın üzerinde ne olduğunu bilmediğim bir aletide alıp beni tekrar
çekiştirmeye başladı. "Ya canımı acıtıyorsun. Bırakır mısın? " Dedim kendimi geriye atarken. "Bak her şeyi açıklayacağım. Ama acele etmeliyiz. Bana güven!"Güvenmek mi?
' güven' kelimesi iki hece, beş harften oluşuyordu.
Onu bizde biliyoruz SERA!
𝙷𝚒𝚌̧ 𝚜ı𝚛𝚊𝚜ı 𝚍𝚎𝚐̆𝚒𝚕❌
İç sesime soğuk yapıp karşımdaki çocuğun söylediği tek kelimeye takılmıştım.
Salak mıydı bu çocuk?
Ona güveniyorum tabii ki. Güvenmeseydim burda ne işim vardı?!!!!
"Konu güven değil çocuk! Benim adıma kararlar alman, dahası ne tür bir dramın içindeyim bilmek istiyorum. Neden anlaman bu kadar zor!? "
Artık korkuyordum ve titriyordum. Anıl da iyi gelmiyordu. "Seni çok iyi anlıyorum ama burdan gitmemiz gerek. Bak eğer gidersek her şeyi açıklayacağım. Şimdi soruyorum. Ya şimdi ya hiç?"
Gözlerine baktım herhangi bir cevap bekliyordu. Gözlerini okuyabiliyordum. Evet de gibiydi ama asıl sorun şuydu ki ne tür bir macera bekliyordu beni?
Hiç düşünmeden "Hayır! " Dedim. Beklediği cevap bu değilmiş gibi bir hayal kırıklığına uğradı. İçimden bir kahkaha patlatıp bunu dışada vurdum.
"Şaka yaptım aptal çocuk. Tabii ki seninle geliyorum. "
Suratındaki ifade şey gibiydi 'seni sürtük beni oyuna getirdin'.
İçimden gülsemde dışarı yansıtmadım. Elini tutup "Hadisene gitmiyor muyuz ortak!? " Dedim dalgayla. Başını hala az öncenin etkisinden kurtulamamışcasına anlamsızca salladı. "B-ben şe-şey evet hadi gidelim. "
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HACKER (ÖZGÜRLÜK)
PertualanganSınırları zorlayıp tüm dünyayı ele geçirmek mi? İşte zamanda çığır açma diye buna derim. Tek derdi özgür olmak, olan savaşçı kız ve diğer yanda tüm dünyayı çökertmek isteyen psikopat bir hacker. Sizcede tüm bunların zamanı gelmedi mi? ... "Hatırlıy...