Umarım beğenirsiniz çünkü bayılarak yazacağımı ve sizinde keyifle okuyacağınızı umuyorum.
Keyifli okumalar...
(SERA KESKİN)
Belki bir umuttu benim için. Onlarca insanın hakkını savunabilirdim bu adi düzeni bozarak. Her şeyden önce ablam için;onun adaletsiz hayattan öylece çekip gitmesine müsade ettiğim için bunu yapmak zorundaydım. Bir kere bunu görevim olarak kabul etmiştim başka yolu yoktu.
Ne yapmalıydım?
Ya da nasıl yapacaktım?
Hiçbir şey yapamamak...
Bu beni deli ediyordu işte. Saatlerce oturup düşünsemde bu sıçtığımın beyni, çalışmıyordu işte. Kahretsin!
Ablamdan sonra içime daha da kapanmıştım dışarıda çıkamıyordum. Tüm olanların sorumlusu benmişim gibi kendimi suçlamaktan başka bir şey yapmıyordum. Aslında evet bir suçlu varsa o da bendim. O suçlu bendim.
Eğer onu biraz olsun anlayabilseydim yardım edebilseydim belki her şey;her şey daha iyi olacaktı.Kafamda zibilyon tane cevapsız soru. O kadar soru var birininde mi cevabı olmaz!?
Özgür olmak,istediğim tek şeydi,yeni bir düzen yeni bir adalet sistemi getirebilirdim ama tek başıma yapamazdım öyle değil mi?
Bana bu aptal çağdan,yeni nesilden biri lazımdı. Bende yeni nesil sayılırdım ama onlardan çok ama çok farklıydım. Yılların tecrübesi diyebiliriz ablamla aynı kaderi yaşıyordum ama bundan rahatsız değildim bu sadece yorucuydu,sıradan değildi. En azından bu sahte nesil gibi sıradan değildim kendimi bu kanıya vardırmak daha da sakinleştirmiyor değildi!
Önce düzgün bir kafayla düşünmem lazımdı. Ablamı kaybettikten sonra çok değişmiştim yalan yok. Kimi zaman isyan ediyordum kimi zaman da iyi ki gitti orda rahat eder diye kafamda senaryolar kuruyordum.
Pek işe yaradığı söylenemezdi ama boş düşünmekten iyiydi. Boş odada;bir tek bulunan kanepede oturuyordum. Bi o vardı ayaklarımı yerden kesen hiçbir şey umurumda değildi. Sakin kafa,sakin zihin,ses yok,kimse yok,endişe yok,intikam var.
İntikam ateşi var!.
Kanepede oturmuş dirseklerimi dizlerime yaslayarak elimi ensemde tutuyordum. Her defasında tekrar ediyordum aynı cümleleri.
Sakin kafa!
Sakin zihin!
Ses yok!
Kimse yok!
Endişe yok!
İntikam var!
Titreye titreye sallanıyordum durmadan...
İstemsizce bir çığlık kaçtı dudaklarımın arasından;hafifçe yutkundum. Karanlık odanın içerisinde kendi sessizliğimde kaybolmuştum. O buradaydı hissediyordum. Tıpkı yokluğunu her zerreme kadar hissettiğim gibi...Sesi kulaklarımda yankılanıyordu. Duyabiliyordum az çok,kokusu burnumda tütüyordu içime çekebiliyordum hiç değilse,nefesi derimde geziyordu anlayabiliyordum ama tüm bunların bir önemi kalmamıştı. O da isterdi bu adaletsizliği ortadan kaldırmamı mazlumların isyanlarına bir son vermemi...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HACKER (ÖZGÜRLÜK)
AventuraSınırları zorlayıp tüm dünyayı ele geçirmek mi? İşte zamanda çığır açma diye buna derim. Tek derdi özgür olmak, olan savaşçı kız ve diğer yanda tüm dünyayı çökertmek isteyen psikopat bir hacker. Sizcede tüm bunların zamanı gelmedi mi? ... "Hatırlıy...