✦BÖLÜM 15✦

103 57 56
                                    

NOT: BU BÖLÜM DÜZENLENMİŞTİR!

Selam aşkitoloşkoloşkolarımm🌸Bekletmeden bölüme geçeyim. Bölüm şarkısını açmayı unutmayalımm💕

Bölüm Şarkısı: Boramess- Bizden Olmadı

------------------------------------------------------------

Sabah gözümü açtığımda yanımda Çağrı'yı göremeyince telaşlandım. Yataktan kalkıp hemen salona doğru ilerledim. Bir yandan da Çağrı'yı arıyordum evin içerisinde. 

''Çağrıııı!'' kütüphanede de bulamayınca mutfağa doğru ilerledim. Mutfağa girdiğimde karşıma çok güzel bir kahvaltı sofrası kurulmuştu ama Çağrı yoktu. Nereye gitti ki bu çocuk? 

Belki bakkala falan gitmiştir?

Mantıklı! Adımlarımı geriye doğru atım odamıza gittim. Evet Çağrı'nın odası artık benim odam olmuştu. Yatağı toplayıp ellerimi yüzümü yıkadım. Sonra da mutfağa geçip Çağrı'yı beklemeye başladım. Gözüm kahvaltı masasına kaydığında duygulandıkça daha da duygulanmıştım. Kapı sesi geldiğinde ayaklanıp kapıya doğru gittim. 

''Mira, uyanmışsın.'' beni görür görmez bunu mu söyledi yani. Yok uyanmadım hayaletim ben. 

''Nereye gittin sen bakayım?'' omuz silkti. Neydi bu tavırlar böyle? Uykumda bir şey mi yaptım yani?

''Bakkala ekmek almaya gittim. Seni uyandırmamak için anahtarını alıp evinden okul kıyafetlerini de aldım.'' ellerindeki poşete bakınca gülümsedim.

''Yaa Çağrım teşekkür ederim.'' yüzü hafif gülümser gibi oldu ama sonra tekrar eski sert ve soğuk bakışlarıyla bana bakmaya devam etti. Neydi yani bana böyle davranmasının sebebi? İstemeden kıracak bir şey mi yapmıştım ona?

''Beni okuluma da sen bırakır mısın?'' dedim ışıldayan gözlerle onu izlerken. Zaten bırakacaktı. Yani dün öyle söylemişti. O sırada çoktan mutfağa gelmiştik. 

''Bırakamam.'' sesi soğuk ve sertti ama neden böyle olduğunu anlamamıştım. 

''Neden?''

''İşim çıktı Mira.'' bıkkınmış gibi konuşmuştu. Bıkmış mıydı ki benden? Neden bıkmasın ki, bıkardı. Bazen çocukça oluyordum, çok trip atıyordum, dengesiz davranıyordum. 

''Ama bana dün yok demiştin. Sen bırakacaktın beni." normalde olsa hiç düşünmeden terk ederdim burayı. Gururumu yok saymıştım bu hareketlerine karşı. 

''Çocuk musun Mira? İşim çıktı işte. Tek gidebilirsin bence.'' gözlerini yerden ayırmadan konuşmuştu. 

''Tamam o zaman sana afiyet olsun. Ben okuluma geç kalıyorum çünkü.'' kıyafetleri bıraktığı yerden -masadan- sertçe alıp Çağrı'nın odasına gittim. Evet, on dakika öncesine kadar bizim olan odamız artık onundu. Bir gecede ne değişmişti ki? Ne yapmıştım ben ona. Normalde olsa soğuk bakışlarını gördüğüm gibi terk ederdim burayı ama ben gururumu bile ayaklarımın altına alıp konuşmaya çalışmıştım onunla. Daha dün dans ettiğim, yatmadan önce sevgilisi olduğumu iddia eden adamın soğuk bakışları altında eziliyordum. Neden böyle yapmıştı?

Çağrı sağ olsun (!) çantamı da getirdiği için kapının kenarından çantamı alıp arkama bile bakmadan çıktım evden. Gözlerim doluydu, gözyaşlarım artık sel olup gitmek istiyordu aşağıya doğru ama şuan ağlamayacaktım. Kendi  evime gidecek orada ağlayacaktım. Her zamanki gibi gene kendi kendime ağlayacaktım, her zamanki gibi gene ben yalnız kalacaktım. 

Hayat her zaman vurduğu yerden tekrar vuruyordu, hayat acımasızdı. Dün kendimi en değerli insanmış gibi hissettiren hayat, bugün bana kimsesizliğimi anlatıyordu gene. Arkamdan gelir diye düşündüğüm hayat, olduğu yerden kıpırdamamıştı bile. Ona ihtiyacımın olduğunu bildiği halde gelmiyordu hayat, yaşanmıyordu artık hayat. Çağrı hayattı artık benim için. Ama benim hayatım değil, herkesin hayatıydı Çağrı. Herkes gibi o da gene vurmuştu beni kimsesizliğimle...

KİMSESİZ /TEXTİNG /TAMAMLANDIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin