Helöö canımlar. Düz yazı bölümüyle karşınızdayım ve okurken sırıtacağınıza adım kadar eminim efenim :))
Bölüm Şarkısını açmayı unutmayın la
Bölüm Şarkısı: Kolpa- Hiç Bitmez Bu Masal
🌜İyi okumalar🌜
-----------------------------------------------
"Hazır mısın güzelim?" Karşımda gerçekten ne hissettiğimi duymak isteyen kişiye pek de gerçek olmayan bir gülüş sundum. "Gerginim Çağrı, onlarla tekrar yüzleşmek, olanlarla tekrar yüzleşmek beni geriyor." Kollarıyla beni sarıp kendisine çekti ve saçlarımın kokusunu içine çekti. "Önemli olan sensin, önemli olan biziz. Şu an birlikteyiz, mutluyuz..." Beni geriye çekip gözlerime baktı. "Gerisinin önemi yok bence." Bu sefer tekrar gülümsedim, en içten şekilde.
"Nasıl başarıyorsun?"
"Neyi?" dedi kaşlarını çatarak.
"Beni her seferinde rahatlatmayı, kuş gibi hafifletmeyi. İçim sıkışınca kuş gibi hafifletmeyi, bu kadar içten bir şekilde gülümsetmeyi... Böyle gözlerinin içine bakınca içimin gitmesini, bana bu kadar güven vermeyi... Çaresizliğimde çarem olmayı..." Derin bir iç çektim. "Sen benim hayatım olmuşsun Çağrı, sen benim her bir tanem olmuşsun." dedim gülümseyerek. O da bana gülümsemiş, anlıma kısa bir buse kondurmuştu.
"Asıl sen nasıl başarıyorsun?"
"Neyi?"
"Beni hayata bağlamayı, her gün kendine kat ve kat aşık etmeyi, kendimi her geçen gün suçlarken beni rahatlatmayı, gözlerinde beni kaybetmeyi; her seferinde, her zaman, her şekilde, yanımda olsan bile kendini özletmeyi." İçim gidiyormuş gibi baktım ela gözlerine, gibisi fazlaydı, içim gidiyormuş gibi baktım gözlerine. Yüzlerimizi yaklaştırdım, nefesi dudaklarıma çarpıyordu.
"Seni seviyorum." diye fısıldadım.
"Seni çok seviyorum." diye fısıldadı ve birleşti dudaklarımız. Çölde susuz kalmış gibi öpüyorduk birbirimizi, susuzluğumuzun çaresi dudaklarımızdı. Dudaklarımızı ayırdım ve anlımı anlına yasladım. "Teşekkür ederim." dedim gülümseyerek.
"Neden?" dedi anlamayan gözlerle.
"Beni bulduğun için teşekkür ederim, çabaladığın için teşekkür ederim, her bir şey için teşekkür ederim." dedim gülümseyerek.
"Ben teşekkür ederim. Yanımda olduğun için teşekkür ederim, bana yazmaya devam ettiğin çok teşekkür ederim." dedi gülümseyerek.
"Yani daha deminden beri bölmeyeyim diyorum ama düğüne geç kalıyoruz." Arkada Cafer'i görmemle kaşlarım havalanmıştı. Ne zamandan beri buradaydı?
"Aa Cafer." dedim kendimi gülümsemeye zorlayarak çünkü yanaklarım utançtan feci bir şekilde kızarmıştı." Cafer'in yanındaki Fatma'nın yanına doğru gittim. "Ne zamandan beri buradasınız siz?" Kimsenin duyamayacağı şekilde fısıldadığım şeye Fatma sırıttı. "Başından beri." deyince daha da feci bir şekilde kızarmıştım.
"Şaka şaka yeni geldik sayılır." dedi kızarışıma gülerek. Bunun üzerine omzuna vurdum. "Çok kötüsün."
"Fatoş sevgilimi bir sal artık. Senin yüzünden artık çok sık görüşemiyoruz ya." Çağrı'nın yanıma gelip kolunu omzuma atmasıyla gülümsedim. "Asıl Mira benim Fatma'mı rahat bıraksın. Önceden aynı evde kalıyorduk şimdi o da yok." Cafer'in sitemine hem ben hem de Fatma kıkırdamıştık.
Sabah Çağrı'nın mesaj atmasıyla o uçurum kenarına gelmiştim. Bana kahvaltı sürprizi yapmıştı. Daha sonra da Fatma ile Cafer'i çağırmış düğüne gideceğimiz için hazırlanmalarını söylemiştim ama dayım aramıştı ve kendi evine bizi davet etmişti. Bunun üzerine de Fatmalar buraya gelmişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KİMSESİZ /TEXTİNG /TAMAMLANDI
Teen FictionAnonim: Sen de kimsesizsin ben de. Anonim: Gel bir birimizin her şeyi olalım eskisi gibi. 0548**: Ben dalga geçmedim. Gayet ciddi soruyorum. 0548**: Kimsin sen? Anonim: Eğer izin verirsen her şeyin :) (Görüldü) --- ''Kimsem yokken, her şeyim varmış...