♣️BENİ ÖZLEDİN Mİ?♣️
Ömer aşağıya inince Ahmet'i bulup neler olduğunu sordu.
"Depo da bulmuşlar abi"
"Gören duyan kimse yok mu oğlum"
"Kimse görmemiş sordum hepsine; kamera kayıtlarına da şimdi bakamıyoruz"
"Tamam Kıvılcım için ayarladığım adamların yanına birkaç kişi daha gönder"
"Tamamdır abi" dedi ve yukarı çıktı adam. Ömer de yukarı çıkacakken Kıvılcım'ı gördü
"Ömer?"
"Kıvılcım ne işin var senin burada sana salonda kalmanı söylemiştim"
"Neler oluyor sen gelmeyince merak ettim"
"Bir şey y-" duydukları silah sesiyle Ömer'in sözü yarıda kalmıştı. Ömer hemen Kıvılcım'ı kendine çekip duvarın arkasına geçti.
"İyi misin bir yerine gelmedi dimi kurşun" dedi Ömer endişeli bir şekilde Kıvılcım'ı kontrol ederken
"İ-iyiyim sende bir şey var mı?" diye sordu Kıvılcım
"Yok bende iyiyim" dedi Ömer belinde ki silahını çıkartırken. Kıvılcım da çantasından silahını çıkarttı Ömer silahı görünce gülümsedi
"Baya hazırlıklı gelmişsin"
"Tabii beni yukarıda ki makyaj güzeli ile karıştırdın herhalde" dedi Kıvılcım göz kırparak. Ömer ilk önce kimden bahsettiğini anlamadı Kıvılcım'ın, Görkem'i kastettiğini anlayınca yüzünde kocaman bir gülümse yayıldı
"Yok karıştırmadım da sen beni mi kıskandın"
"Ömer saçma sapan konuşma neyini kıskanayım senin birde yıllardır sana platonik aşık olan Görkem'den mi kıskanacağım güldürme beni" dedi Kıvılcım kıskandığını belli etmemeye çalışırken. Ömer bir yıldır mutlu olmadığı kadar mutluydu şuan içi içine sığmıyordu
"Neyse dediğin gibi olsun bakalım"
"Ömer bak sakın biraz daha devam edersen ilk senden başlayacağım vurmaya"
"Şuan dejavu yaşıyormuş gibi hissettim sende de oldu mu?"
"Hayır olmadı" dedi Kıvılcım son kez silahını kontrol ederken
"Öpmedim ya ondan olmamıştır" Kıvılcım gözlerini devrince Ömer tebessüm etti "Başlayalım o zaman" dedi ve karşı tarafa bir kaç el ateş ederek koridorun karşısında ki duvara doğru yürüdü. Sırtını duvara yaslayınca cebinden telefonu çıkardı o sırada Kıvılcım ateş etmeye başladı. Ömer adamlarını aşağıya çağırıp telefonu tekrar cebine koydu.
Ömer Kıvılcım'a adamları çağırdığına dair işaret yaptı, Kıvılcım kafasıyla onaylayıp karşı taraftan gelen ateş kesilince birlikte sıkmaya başladılar. Kıvılcım birkaç el daha ateş ettikten sonra kurşunu bitti. Ömer'le göz göze geldiler, Kıvılcım'ın kurşunu bittiğini anlamıştı. Göz ucuyla karşı tarafa baktı yerde üç kişi yatıyordu. Birkaç dakika daha bekledikten sonra silahını sıkarak Kıvılcım'ın yanına doğru yürüdü. Tam duvarın arkasına geçerken çok yakınından kurşun geçmişti.
"Ömer iyi misin?"
"İyiyim sorun yok nerede kaldı bu adamlar ya"
"Karşı tarafın kaç kişi olduğunu anlayabildin mi?"
"Yerde üç kişi var, ateş eden iki kişi falan vardır en fazla"
"Hallederiz o zaman" dedi Kıvılcım Ömer'in gözlerine bakıp
"Hallederiz" diye de onayladı Ömer Kıvılcım'ı. Ardından Kıvılcım'a yaklaşıp dudağından öptü Kıvılcım beklemediği öpücükle ilk önce afalladı
"Napıyorsun Ömer"
"Hiiiç işe odaklan Kıvılcım vuracaklar bizi şimdi" dedi konuyu değiştirmeye çalışırken. Kıvılcım'ın hoşuna gitmişti. Ömer birkaç el atış yaptıktan sonra karşı taraftan ses kesildi. Temkinli bir şekilde baktıklarında kimseyi göremediler. Aynı zamanda adamları da gelmişti.
"Nerdesiniz be oğlum" dedi etrafa bakarlarken. Kıvılcım da diğer odalara bakarken biran da kafasında silahın namlusunu hissetti.
"Yürü" diyerek itekledi Kıvılcım'ı arkasında ki. Kıvılcım sesi tanımıştı
"S-sen"
"Beni hatırladığına sevindim Başkan'nın sana bir hediyesi var"
"Ne hediyesi"
"Kıvılcım" Ömer karşılarına gelince adam silahı Ömer'e doğrulttu.
"Hayır... Ömer dur gelme" dedi korkuyla Kıvılcım
"Karın- aa pardon eski karını dinlesen iyi olur Ömer Ünal"
"Ulan şerefsiz seni bir elime geçireyim göstereceğim sana"
"Şştt sert çocuk sakin ufak bir hediye getirdim o kadar" dedi ve cebindeki kutuyu çıkardı. Adam dikkatini Ömer'e ve cebinden kutuyu çıkarmaya verdiği için Kıvılcım'ın eldivenin içinde ki bıçağı çıkardığını görmemişti. Ömer Kıvılcım'ın ne yapacağını tahmin ettiğinden dolayı hazırda bekledi. Bıçağı adamın bacağına saplayınca acıyla inledi ve silahı tutan eli bacağına doğru gitti. Kıvılcım son olarak da arkaya doğru kafasını atınca adam yüzüne gelen darbeyle yere düştü. Adam kalan son gücüyle silahı Kıvılcım'a doğrulttu Ömer Kıvılcım'ı vuracağını düşündüğünden adama peş peşe iki el sıktı. Kafasına ve vücuduna denk gelen kurşunlarla kanlar içinde yere yığıldı.
"Ömer niye öldürdün adamı"
"Hasbinallah kızım hayatını kurtardım şuan boynuma atlaman gerekiyorken azar yiyorum."
"Etkisiz hale getirseydin ya niye direkt kafasından vuruyorsun. Offf biz şimdi nasıl bulacağız o şerefsizi"
"Noluyor burada" dedi Görkem
"Bir sen eksiktin bir işe yaradığın da yok" dedi fısıltıyla söylenerek Kıvılcım. Ömer Görkem'i görmemezlikten gelerek Kıvılcım'a yaklaştı.
"Ya buluruz illa şimdi karşımıza çıktığına göre tekrar çıkacaktır. Bu arada hediye falan diyordu"
"Evet öyle bir şeyler zırvaladı" Kıvılcım yerde yatan bedene yaklaştı "Burada kutu var bundan bahsediyordu galiba" dedi eğilip alırken.
"Dokunmasa mıydın belki kutunun dışı zehirli falandır ya da içinden başka bir şey çıkacaktır" dedi Görkem. Kıvılcım'la Ömer Görkem'e 'ne diyor bu ya' bakışı attılar. Tekrar kutuya bakıp
"Aç bakalım ne çıkacak içinden" dedi Ömer meraklı bir şekilde. Kıvılcım kutuyu açınca ilk önce notu gördü. Üstünde ki yazıyı görünce tüyleri ürperdi. Ömer Kıvılcım'ın yüzünden bir şeyler olduğunu anladı
"Ne oldu ne yazıyor?" Ömer Kıvılcım'ın elinden kağıdı alıp okudu.
"Çok yakında tekrar buluşacağız Kıvılcım.
Beni özledin mi Şekerim?"🍷🍷🍷
Yorumlarınızı bekliyorum ❤️