♣️ÖZÜR DİLERİM♣️
"Nolur yardım et baba ölmesin..." Adem çaresizçe kendisine yalvaran kızına baktı. Yavaşça ilerleyip yanına oturdu
"Şşşttt tamam bir şey olmayacak merak etme o seni hiçbir zaman bırakmaz" dedi Kıvılcım'a sarılırken. Görkem'i götüren iki adam hariç diğerleri sağlık görevlileriyle beraber odaya girdi. Ömer'i hızlı bir şekilde kontrol edip kanayan yarasına tampon uyguladıktan sonra sedyeye aldılar.
"Durumu nasıl" diye sordu Kıvılcım endişeyle
"Bir şey söylemek için çok erken hastanede daha detaylı bilgi alırsınız"
"Hangi hastaneye götürüyorsunuz" diye sordu Adem sağlık görevlilerine. Hastanenin adını öğrendikten sonra Tamer'i arayıp haber verdi. Ambulans önde Adem'in arabası arkada hastaneye doğru gidiyorlardı. Kıvılcım sessiz sessiz ağlıyordu.
"Artık ağlama kızım Ömer güçlü çocuktur merak etme bir şey olmaz."
"Baba şuan oynamana gerek yok sen Ömer'i günahın kadar sevmezsin"
"Tamam aramız iyi değil ama onun ölümünü isteyecek kadar da düşman değilim. Üstelik senin onu ne kadar çok sevdiğini biliyorum Kıvılcım. Her ne kadar sevmesem de canını kurtardı bugün" dedi Adem Kıvılcım'ın elini tutarken.
Birkaç dakika sonra hastaneye gelmişlerdi. Ömer'i hemen hazırlanan ameliyathaneye aldılar. Kapıda Kıvılcım, Adem ve adamlar kalmıştı. Adem Kıvılcım'ın yorgun düşmüş bedenini banka oturttu. Adamlara da su ve atıştırmalık birkaç şey almalarını istedi. Biraz sonra koridorda Esma Hanım'ın sesi yankılandı.
"Oğlum... Ömer... Ömer iyi mi?" Esma'nın koluna Murat girmişti zar zor ayakta duruyordu. Murat annesini Kıvılcım'ın karşısında bulunan banka oturttu.
"Adem bir haber var mı?"
"Yok hala ameliyat devam ediyor" dedi Adem Tamer'e. Kıvılcım yavaşça ayağa kalktı. Ne Esma'nın ne de Tamer'in gözlerine bakacak yüzü vardı. Sonuçta şuan oğulları onun yüzünden bu haldeydi. Ayağa kalkan Kıvılcım'ı görünce kollarını ona uzatarak
"Kızım" dedi ağlamaktan kısılmış sesiyle. Kıvılcım ağlayarak Esma'nın yanına gidip sarıldı. Annesinin kollarında olduğu zamanlarını hatırlamıyordu ama Esma yaşananlardan sonra Kıvılcım'ı bir anne gibi sarmalamıştı. Şimdi de ikisinin yüreği bir kor gibi yanıyordu.
"Ö-özür dilerim benim yüzümden oldu Esma Hanım"
"Şştt öyle deme ben neler olduğunu öğrendim hain yıllarca yanımızdaymış" elini Kıvılcım'ın yüzüne götürdü. "Sana o kadar acı çektirenin bir ortağı da oymuş" Esma iyice Kıvılcım'ı sardı. Seviyordu Kıvılcım'ı özellikle o olaydan sonra kendi kızı gibi olmuştu. Saçlarını okşadı usul usul.
Biraz sonra adamları su, kahve, atıştırmalık tarzı şeyler getirmişlerdi. Kıvılcım kahve ve suyu aldı. Şuan bir şeyler yiyecek durumda değildi. Kahveyi içerken polisler geldi
"Merhaba Başkomiser Ayça silahlı yararlanmayla ilgili birkaç soru sormak için buradayım" dedi Kıvılcım'a doğru elini uzatarak. Kıvılcım başkomiserin gelmesine anlam verememişti böyle durumlarda ifadeyi almak için genelde memur ya da en fazla komiser gelirdi. Düşüncelerini es geçip ona uzatılan eli sıktı.
