12. BÖLÜM

512 45 29
                                    

♣️ÖLMESİN♣️

"Ömer fazla kuruntu yapıyorsun her gün gittiğim yer, iş yerim orası ve şimdiye kadar Başkan bir şey yapmak isteseydi yapardı"

"Kuruntu falan yapmıyorum Kıvılcım baban bir yandan haklıydı fazla hafife alıyoruz karşı tarafı. Ben tekrar seni kaybederek aynı şeyleri yaşamak istemiyorum" Kıvılcım böyle ikna edemeyeceğini anlamıştı, yaklaşık bir saattir Ömer'in içi rahat etsin diye dil döküyordu. Sandalyeden kalkıp Ömer'in kucağına oturdu

"Tamam şöyle yapalım o zaman çok fazla iş biriktiği için bugün onları halledeyim diğer günler daha çok evden devam ederim olur mu?" dedi cilveli bir şekilde

"Kıvılcıım çok fenasın çook"

"Ne yaptım ki" dedi Kıvılcım bilmemezlikten gelerek. Ömer Kıvılcım'ın dudaklarına küçük bir öpücük bıraktı

"Tamam ama telefonun açık olacak ve yanında silahını götüreceksin"

"Tamaaamm" Kıvılcım zaferle Ömer'in boynuna sarıldı. "Ben hazırlanayım sonra çıkarız" dedi ve üzerini değiştirmek için yatak odasına gitti.

Ömer Kıvılcım'ın arkasından baktı içinde anlamlandıramadığı bir sıkıntı vardı. Aklında ki kötü düşünceleri savurup Kıvılcım'ın ardından odaya geçti.

Yaklaşık bir saat sonra evden çıkmışlardı. Ömer Kıvılcım'ı iş yerine bırakıp kendi şirketine geçti. Bir kaç gündür ertelediği görüşmeleri, toplantıları yaptı. Akşama kadar sık sık Kıvılcım'a mesaj atarak kontrol ediyordu. Saatin baya geç olduğunu görünce adamlarına çıktığını haber verip şirketten çıktı. Arabaya binip cebinden telefonunu çıkardı şık bir restorandan ikisi için yer ayırttı ve arabayı çalıştırıp Kıvılcım'ı almak için iş yerine doğru sürdü.

Biraz sonra duyduğu mesaj sesiyle eline telefonu aldı. Gelen mesajı gördüğünde Ömer'in başından aşağı kaynar sular döküldü resmen. Hemen arabayı durdurup tekrar tekrar baktı mesaja. Mesajda; "Sevgiline veda etmek ister misin?"  yazıyordu ve hemen altında masada elinde kağıtlarla çalışan Kıvılcım'a silah doğrultulmuş bir fotoğraf gönderilmişti. Mesajı gönderen numarayı aradı ilk önce ve tabii kullanılmıyor yanıtını aldı.

"Allah kahretsin" dedi ve hızla arabayı çalıştırıp sürmeye başladı. Bir yandan yolu takip ediyordu bir yandan da Kıvılcım'ı arıyordu.

"Efendim Ömer"

"Kıvılcım hemen..."

"Ömer sesin kesiliyor neredesin sen"

"Çık oradan" Ömer tünele girdiğinden telefonun çekmediği fark etti

"Allah kahretsin" diye söylendi ve sinirle elini direksiyona vurdu. Tekrar tekrar telefonda ki Kıvılcım'a seslendi

"Ömer! Anlamıyorum ne dediğini Öm-" en sonunda telefon tamamen kesilmişti.

"Hayır hayır olamaz takrar Kıvılcım'ı kaybedemem. Allah'ım nolur bir şey olmasın bu sefer yetişeyim ona." Ömer korkuyla son sürat arabasını sürmeye devam etti.

------------

Tamer hızla telefonu kapattı ve Ömer'e ulaşmaya çalıştı ondan cevap alamayınca adamlarından bir kaçını yanına çağırdı

"Yanlarınıza birkaç kişiyi de alıp sen Kıvılcım Arslan'ın evine sende iş yerine gidiyorsun hemen"

Adamlarına talimatları verdikten sonra Adem'i arar

"Alo Adem"

"Tamer noldu bu sesinin hali ne"

"Kıvılcım beni aradı konuşurken bir şeyler oldu ve çığlığını duydum"

TUTUKLU🍷Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin