♣️YENİDEN♣️
Kıvılcım babasının böyle bir şey yapmış olmasını hazmedemiyordu. Kızının bu kadar acı çekmesine nasıl göz yumabilirdi bir baba. Aklındaki sorularla beraber ağır ağır çıktı merdivenleri. Ömer'e şuan çok ihtiyacı vardı. Dünü düşündü, rüya gibi geçen gecenin sabahında bile içinde ki bu kuruntu ortaya çıkıp huzursuz etmişti kendisini.
"Ah baba nasıl yaptın bunu bize" diye fısıldadı.
"Kıvılcım? Bende sana bakmaya geliyordum"
"Noldu Murat, Ömer iyi mi? Bir şey olmadı değil mi?"
"Şşttt sakin ol bir sorun yok, ameliyattan çıkarıp yoğun bakıma aldılar. Sen nasılsın"
"Hiç iyi değilim Murat. Ömer uyanmadan da iyi olamayacağım" dedi ve Esma Hanım'ın yanına gitti.
"Kızım?"
"Esma Hanım nasılsınız?" dedi Kıvılcım yatağın kenarına otururken. Kolunda serum vardı büyük ihtimalle sakinleştirici takmışlardır diye düşündü.
"İyiyim canım. Neden anne demiyorsun eskiden anne derdin" Kıvılcım gülümsedi
"Yine söylerim Esma Sultan" Kıvılcım'ın gülen yüzü düşer "Şu günleri bir atlatalım da"
"Merak etme geçecek her şey. Ben Tamer'den dolayı alıştım galiba neredeyse ömrümün çoğu hastanede geçti her gün yara bere içinde geliyordu. Bizimkilerin işleri bu napalım gerçi senin işinde bu" dedi gülümseyerek.
"Başkan'ın kim olduğunu bulmadan geçmeyecek anne. Görkem onun adamı çıktı yani en yakınınızdan birisi Allah bilir o kim." Esma teselli eder gibi Kıvılcım'ın elini tuttu.
"Sen nasılsın? Siz boşandıktan sonra aramaya da çekindim, hala devam ediyor mu kabusların?
" Ömer tekrar hayatıma gireli etmiyor" dedi Kıvılcım gülümseyerek.
"Eee tekrar beraber misiniz benim oğlanla" diye sordu heyecanla Esma. Kıvılcım utanarak kafasını olumlu anlamda salladı. Biraz sonra yanlarına Murat geldi
"Anne, Kıvılcım doktor abimin yanına bir kişinin girebileceğini söyledi." Esma Kıvılcım'a bakıp
"Sen gir kızım" dedi. Kıvılcım minnetle Esma'ya sarılıp ikisini odada bırakarak Ömer'in odasının önüne geldi. Hemşireler Kıvılcım'a uygun kıyafetleri giydirdikten sonra odaya girdi.
Kapı açılır açılmaz Kıvılcım'ın yüzüne odanın kasvetli soğuğu çarptı. Makinelerden çıkan seslerden hariç odanın içerisine bir nevi ölüm sessizliği inmişti. Ömer'in makinelere bağlı bedenini gördükçe içinde ki sıkıntı daha da artıyordu. Kıvılcım aklında ki ölüm düşüncesini silip Ömer'e yaklaştı. Elini tuttu. Onu ısıtan parmaklar buz gibiydi. Bir gece önce vücudunda gezinen ıslak dudakları şimdi kupkuruydu.
"Ö-ömer... Özür dilerim... Özür dilerim sevgilim" maskeyi çıkarıp alnına öpücük kondurdu "Lütfen beni bırakma, her şeyi düzeltmemiz için bize şans ver Ömer."
Ömer'in elini sımsıkı tuttu. Kurumuş dudaklarına tüy kadar hafif öpücük kondurup geri çekildi.
"Dışarıda seni bekliyor olacağım" dedi ve gözü yaşlı bir şekilde çıktı odadan. Kapıya yaslanıp yere çöktü ve ağlamaya başladı. Murat yere çöken Kıvılcım'ın yanına gelip oturdu.
"Kendini bu kadar yıpratma bilirsin Ömer'i inatçıdır o pes etmez" dedi ve dönüp Kıvılcım'ı kolları arasına aldı. Kıvılcım o anki yaşadığı duygu boşalmasıyla bir kaç dakika Murat'ın omzunda ağladı sonra durumu fark edip çekildi.