Kıvılcım gözlerini açtığında son bir aydır olduğu gibi yine nefes nefese kan ter içinde uyandı. İlaçları bıraktıktan sonra kabusları tekrar başlamıştı. Yaşadığı o korkunç günlerinin etkilerini yaşıyor olmak Kıvılcım'ı tekrar tekrar dipsiz kuyulara sürüklüyordu...
Aklındaki düşüncelerden sıyrılıp yatağında doğruldu. Komidinin üzerinde ki telefonunu eline alıp ekranı açtığında saatin sabahın üçü olduğunu gördü. Doktor ilaçları bıraktırdıktan sonra her kabus gördüğünde sakinleşmek için eski fotoğraflara sarılmak Kıvılcım'a iyi geliyordu.
Telefonda galeriye girip üç yıl öncesine ait fotoğraflarda durdu. Ömer ile evlendikleri yıldı... Rastgele bir fotoğrafı açtı. Karşısına çıkan fotoğrafla kocaman gülümsedi.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Kıvılcım'ın bu fotoğrafını Ömer balayındayken çekmişti. Kıvılcım o günleri düşündü. Nasıl da mutlulardı...
İkili babalarının verdiği bir görev için gittikleri Paris'te tanışmıştı. İki düşmanın çocukları olduklarını bilmeden aşık olmuşlardı. Daha sonra aileler onları ayırmak için uğraşsa da onlar aşklarının yanında durup evlenmişlerdi. Her şeye rağmen iyi gidiyordu evlilikleri ta ki o güne kadar...
Kıvılcım'ın başına gelenlerden sonra her şey değişmişti hayatlarında ne Kıvılcım eski Kıvılcım'dı ne de Ömer eski Ömer'di. Yaşadıkları acılarlarla, gerçeklerle yüzleşemediler ve hep kaçtılar. Sorunlardan kaçarken birbirlerinden de kaçtıklarını çok sonradan anladı Kıvılcım ve bu kadar yabancı olmalarına daha fazla dayanamayıp boşanma davası açmıştı. Ömer Kıvılcım'ın bu kararı almasının sebebi olarak Adem Arslan'ı görmesi her şeyi daha da çıkmaza sürüklediğinden birbirlerini hala severken kısa sürede boşanmışlardı.
Boşanalı üç gün sonra bir yıl olacaktı ve mahkemeden sonra birbirlerini hiç görmemişlerdi. Kıvılcım hala ilk günkü kadar aşıktı Ömer'e ve bir o kadar da kızgındı çabalamadığı için. Fotoğrafları kaydırırken evlendikleri günden olan bir karede durdu. Uzun uzun baktı ardından gözleri doldu.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"Aptal! boşanmayalım bile demedin Ömer" dedi Kıvılcım sinirle telefonu yatağın üzerine fırlatırken. Gözlerinden sessizce usul usul yaşlarını akıttı...
🍷
Ömer ekibiyle birlikte birkaç gün sonra ki iş için hazırlık yapıyordu. Ünlü bir takı markasının sponsor olduğu defilede kullanılacak olan mücevherleri yürüteceklerdi. Defilenin her bir köşesine kendi adamlarından yerleştirecekti. Önünde ki adamlarının isim listesine bakarken telefonu çaldı.
"Efendim baba"
"Ömer son durum nedir?"
"Neredeyse hazırız baba az kaldı. Bu arada bu defile kimin?"
"Bilmiyorum oğlum biz ne zaman baktık ki defileler, partiler kiminmiş diye boşver sen işine bak hadi kapatıyorum" diyip Ömer'in yüzüne kapandı telefon. Ömer sabır çekip adamlarından birini çağırdı.
"İçeri girmem için davetiye gerekiyor mu?"
"Hayır efendim gelen misafirlerle ilgilenen çalışan bizimkilerden olacak."
"Anladım kapı ne zaman açılıyordu defilenin?" diye sordu Ömer. Adam elindeki defterden notlarına bakıp cevap verdi.
"10 Mart saat 19.00 yazıyor yayınladıkları davetiyede" Ömer duyduğu tarihle gözleri dolar. Kıvılcım ile boşandıkları gündü. Ömer, Kıvılcım'dan farksızdı onu deli gibi özlemişti.
"Ömer Bey iyi misiniz?" Ömer sesle birlikte girdiği transtan çıkmıştı
"E-evet iyiyim tamam sen çıkabilirsin"
Önünde ki listeye dönüp kafasını dağıtmak istedi fakat başaramıyordu. Daha fazla dayanamayıp eline telefonu aldı ve iki yıl öncesine ait fotoğraflara bakamaya başladı. Kıvılcım'ın haberi olmadan fotoğrafını çekmeğe bayılırdı Ömer. Öyle olan yüzlerce fotoğraftan bir tanesini açtı.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"Ah gülüşü güzel kadınım" dedi fısıltıyla.
Küçük manidar bir tebessümle baktı fotoğrafa ardından aklına gelenlerle dudakları düz bir çizgi halini aldı. Kendisinin severken bile dokunmaya kıyamadığı karısına türlü türlü işkenceler etmişlerdi şerefsizler. Ömer Kıvılcım'ı bulduğunda her şey için çok geçti. Doktorlar yaşaması bile mucize demişti. Zamanla bedeninde ki bütün yaraları iyileşmişti ama ruhunda ki yaralar iyileşemeyecek kadar derindi.
"Gerçi babası bıraksa ruhunda ki yaraları tek tek öperek iyileştirirdim" dedi sinirli bir şekilde. Adem hiçbir zaman haz etmemişti Ömer'den bu olaylardan sonrada daha çok bilenmişti Ömer'e. Boşanma davasından birkaç gün önce Adem'le yaptığı konuşmadan sonra Ömer'i, Kıvılcım'ın bütün bunları yaşamasının kendisinin suçu olduğuna ikna etmişti. Ömer de sevdiği kadına daha fazla zarar vermemek için kabul etmişti boşanmayı. Kıvılcım'ın bu konuşmadan asla haberi olmamıştı.
"Olsa n'olacaktı ki ikimizde zaten tamamen yabancılaşmıştık birbirimize" diye söylendi Ömer ve özlemle fotoğraflara bakmaya devam etti.
🍷🍷🍷
Selaaaam umarım hikayeyi beğenmişsinizdir🥹
İlk bölüm birazcık sıkıcı oldu ama ikinci bölüm bombaa💥
