go ahead and cry little girl,
nobody does it like you do,
I know how much it matters to you,
I know that you got daddy issues.
and if you were my little girl,
I'd do whatever I could do.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
•
-duygusal olarak tetikleyici olabilir 'baba sorunları'yla ilgili angst kaçabilecek cümleler bulunuyor. :( eğer etkileneceğinizi düşünüyorsanız okumanızı tavsiye etmiyorum. -
"uyuyamıyorum.."
başımı uzattığım kapı aralığından çalışma masasında oturmuş birtakım kağıtları inceleyen sukuna'ya baktım,kırmızı gözleri pencereden vuran ay ışığında parlıyordu. dudaklarımı büzdüm ve alışık olduğu masum gözlerimle ona baktım.
kağıtları bir kenara koydu ve deri sandalyesinden doğruldu. "neden?" diye sordu yanıma yaklaşırken. onun odasına doğru adımladım ve kapıyı ardımdan kapattım.
"kabus gördüm baba.." kıkırdadı,karşımda durup bir avcunu başıma bastırdı ve saçlarımı okşadı. bunu yapması beni öyle çok mayıştırıyordu ki.. "anlat bakalım.."
beni kucağına aldı ve yatağına oturdu,onun kucağına daha fazla sırnaşıp başımı çıplak göğsüne yasladım. "beni terk ediyordunuz.." dedim fısıldayarak,bu sözleri söylemek bile canımı yakıyordu. onun beni terk etmesi düşleyebileceğim en korkunç kabustu..
"seni terk ediyordum,hm?" parmakları saçlarımın arasında gezindi,dudaklarımı büzdüm ve başımla onayladım. "beni bu sarayda terk ediyordun ve gidiyordun. seni aradım ama hiçbir yerde bulamadım. çok korkunç bir kabustu."
kıkırdadı,bazen böyle kabuslar görüyordum ve bu onu her seferinde güldürüyordu. "seni asla terk etmeyeceğimi bilmiyor musun,kızım?" diye sorduğunda başımı biraz kaldırıp onun hayran olduğum kırmızı gözlerine baktım. loş ışıklı odayı sadece ay ışığı parlatıyordu.
"tabi ki biliyorum baba! beni asla bırakmayacağınızı biliyorum.. beni çok seviyorsunuz,öyle değil mi?" dört kolundan bir tanesi bacağımı kavradı ve beni tutuşu sıkılaştı.
"evet.. bunu aklından çıkartmasan iyi olur. babacığın her zaman yanında.." dudaklarıma mutlulukla bir tebessüm yayıldı,eli terli sırtıma uzandı ve sırtımı sıvazladı. "terlemişsin.."
"evet,çok korktum.." üzerimdeki uzun ve beyaz geceliğe baktı,sırtım terden ıslanmıştı ve o bunun farkındaydı. ben onun kucağında mayışmaya devam ederken geceliğimin kuşağını çözdü. bu beni şaşırtmıştı,daha önce hiç böyle bir şey yapmamıştı ki.. ona meraklı gözlerle baktığımda dudaklarına bir tebessüm yayıldı.
"bunu çıkartmalıyız yoksa.. hasta olabilirsin." ah,tabi ya.. o haklıydı, "hmhm.." mırıldandım ve geceliği üzerimden atmama yardımcı olmasını seyretmeye koyuldum. beyaz kumaş omuzlarımın üzerinden kaydığında sadece iç çamaşırlarımla kaldım. aslında bu biraz utanmama neden oldu,yanaklarım ısındı ve onun gözlerine bakmaktan kaçındım.
