go ahead and cry little girl,
nobody does it like you do,
I know how much it matters to you,
I know that you got daddy issues.
and if you were my little girl,
I'd do whatever I could do.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
0.6
^
-manevi baba-kız ilişkisi,kitabın başında uyarı koymayı unutmuşum ama bundan sonrası sizi rahatsız edebilir.-
ertesi sabah uyandığımda vücudumun terle kaplı olduğunu hissediyordum,başımı sert bir şeye yaslamıştım ve bu Sukuna'nın çıplak göğsüydü. dudaklarıma utangaç bir tebessüm yayıldı,onunla beraber uyanmak ne kadar da hoştu böyle.. kokusunu,sıcaklığını ve sırtıma sardığı kolunu hissedebiliyordum. başımı biraz yukarı kaldırdım ve onun dört gözünden sadece aşağıda olan bir gözünün açık olduğunun farkında vardım.
Sukuna geceleri uyumazdı,ne de olsa o bir lanetti ve uyku ya da diğer insanların ihtiyaç duyduğu yaşam fonksiyonlarına o ihtiyaç duymazdı ama bu gece benimle beraber uyuması beni çok mutlu ediyordu. o beni çok seviyordu ve bunun farkındaydım. bana çok değer veriyor olmalıydı.. hala sadece iç çamaşırlarımla yatakta uzanıyordum ve bu aslında biraz utanmama ve yanaklarımın ısınmasına sebep oldu.
"günaydın lordum.." dedim uyku mahmurluğuyla,sesim boğuk geliyordu. "iyi sabahlar dilerim,umuyorum ki dün gece sizi rahatsız etmedim.."
derin bir nefes aldığında göğüs kafesi yukarıya doğru kıpırdadı,kollarım onun beline sarılıydı. "hayır,etmedin." beni onaylaması mutlu olmamı sağlarken ona biraz daha sırnaştım.
"peki ya sen.. iyi uyuyabildin mi,kızım?" doğrudan başımı olumlu anlamda kıpırdattım. "daha evvel hiç bu kadar iyi uyumadım,lordum!"
kıkırdadı,parmakları saçlarıma dokundu ve beni çıplak tenine biraz daha bastırdı. onun dokunuşları beni mayıştırıyordu ve rahatlamamı sağlıyordu. ne kadar büyüleyici bir varlıktı o böyle.. tanrım,onu çok seviyordum.
"Aya.. vücudun hala çok sıcak."
bu sözleri bana dün geceyi hatırlatırken yanaklarım kızarıyordu,dün gece.. neler olduğunu tam olarak anlayamadım. sadece çok sıcakladığımı,çok utandığımı ve.. tuhaf bir ıslaklık duyduğumu hatırlıyordum. bunların neyden kaynaklandığını ise gerçekten bilmiyordum.
"evet baba.. neden yanaklarımın yandığını hiç anlayamıyorum. aslında hava da çok soğuk,acaba hasta mı oluyorum?" kısık kahkahası duyulduğunda kafam karıştı,neden bana gülüyordu?
"ah,o kadar masumsun ki.. bazen kendimden utanmadan edemiyorum,Aya. henüz öğrenecek çok şeyin var.. ama merak etme,baban sana tüm güzel duyguları yaşayarak öğretecek."
aslında bu sözlerinde ne anlama geldiğini tam olarak anlayamadım ama.. sorgulamamaya karar verdim. ona biraz daha sarıldım ve başımı olumlu anlamda kıpırdattım. "sizden öğreneceğim çok şey var,babacım."
