ÖZEL BÖLÜM

499 28 4
                                    

özel bölüme, özel şarkı = "bora öztoprak- seni seviyorum"

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

özel bölüme, özel şarkı = "bora öztoprak- seni seviyorum"

ÖZEL BÖLÜM

"Aşkım ben bir balık olsam beni yine sever miy..."

Eflah, cümlemi tamamlamama izin vermeden dudaklarını dudaklarımın üzerine bastırdı. Sert bir öpücük dudaklarıma bırakıp geri çekilirken, "Severim. Eminim balık halinde çok güzeldir," dedi elleri bacaklarımda gezinirken.

Yüzümde kocaman bir gülümseme oluştu. Böyle bir cümle kuracağını önceden biliyordum. Ne kadar balık halimi sevmeyeceğini bilsem de -çünkü balığın ben olduğumu nereden bilebilir- beni tatlı şekilde kandırması hoşuma gitmişti.

Eflah'ın kucağında otururken hafif kımıldanıp yanaklarından öptüm. "Bende seni bir timsah olsan severdim," dedim tatlı tatlı sırıtırken.

Eflah tek kaşını yukarı kaldırdı. Bacaklarımda gezinen ellerinden birini belime yerleştirip belimi sıktı. "Ben neden timsah oldum?"

"Timsahlar balıkları yiyor çünkü," dedikten sonra duraksadım ve sağ elimi Eflah'ın sakallı yanağına çıkardım. "Yiyorlar mıdır aşkım?"

Eflah bir anda dediklerimin üzerine gülmeye başladı. Başını arkaya atıp kahkaha atarken ona alık alık bakmaktan kendimi alamadım. "Ben ne dedim de sen böyle gülüyorsun ya?" dedim şaşkınca.

"Ah Zerda, ah," dedi gülmesi bir kaç saniye sonra kesilince. "Benim küçük sevgilim, timsahlar tabiki de balık yer. Sen nasıl yemediklerini düşünürsün?" Dedi vücudumdaki ellerini kıvrımlarımda gezdirirken.

Omuz silktim. "Bilmem ki," derken onun dokunuşları yüzünden kucağında kıpırdanıp duruyordum. "Ya aşkım!" Dedim bedenimde gezen ellerini tutmaya çalışırken. "Tamam bir tık genel kültürüm olmayabilir ama sen neden şimdi hassas noktalarıma dokunuyorsun, gıdıklanıyorum!"

Eflah'ın yüzünde hınzır bir gülümseme oluşurken dudaklarını boynuma bastırdı, nefesini boynuma verdi. "Hım, gıdıklanıyor musun aşkım?"

Dudaklarımı büzüp başımı salladım. "Evet aşkım, gıdıklanıyorum."

"Alayım mı seni altıma?"

"Alamazsın ki." Deyip kıkırdadım. "Regliyim!"

Eflah'ın yüzü hala boynumdayken gülüşünü duydum. Tatlı bir şekilde tenimin üzerine dudakları değerken sessiz bir mırıltı çıkarıp boynuma sert bir öpücük kondurdu. "Oysaki regliyken de canın istiyordu senin, bu sefer ne oldu aşkım?"

Bacaklarımı birbirine bastırdım. Hiçbir şeyi de unutmuyor olması bazen sinirime gidiyordu. Ne yani sen beni baştan çıkarmasan sence ben regliyken seni ister miyim ya? İşte bunu ona dersem popusu hafif kalkabilirdi ondan bunları demeyecektim.

YAŞ ON YEDİ |TAMAMALANDI|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin