16. YÜZME HAVUZU

9.6K 337 44
                                    

huhuuu

selammm

öncelikle bayramınız kutlu ve mübarek olsunnn, umarım seneye yasaklarda geçirmeyiz bayramımızı. ve gıcık akrabalarımızla :)) <33

kısa bir bölüm atıyorum buraya. sizi daha fazla bekletmek istemedim, o yüzden hafta içi daha uzununu paylaşacağım <333

iyi okumalar!

SINIR: 65 OY 30 YORUM

16. YÜZME HAVUZU

Göksel – yalnız kuş

Frxzbie – kalbimde kırıklar var

Güney Marlen - düşmem aşka

Anneannemin onlarda kaldığım günlerde saçımı kulağımın arkasına koyup, gizlice kulağıma o tatlı sesiyle bir şeyler fısıldadığı zamanları o kadar iyi hatırlıyordum ki. Önce üzerimdeki pikeyi çenemin altına kadar örter, sonra da yanımdaki gece lambasını açardı. Bir şeyler söylemeden önce saçlarımı okşardı o narin ve kırışmış parmaklarıyla. Sanki bana çok gizli bir şey söyleyecekmiş gibi onun söyleyeceklerini can kulağıyla dinlerdim ben de ama hep aynı cümleyi kulağıma fısıldardı: ne ses tınısı değişir ne de kelimelerin yerleri.

"Dar sokaklardan geçerken, hatalar yaparken, nefsine kurban olurken ve bir gece yarısı düşüncelerin seni mahvederken hep şunu düşün İclal: hatalarımız umuttur. Her şey umuttur ve sen bir umutsun. Benim küçük kızımın, küçük umudu. Ve büyüyünce hataların umut olmadığını en acı şekilde anlayacaksın, tıpkı sözlerimin gerçekliği bittiği gibi."

O zamanlar anneannemin ne demek istediğini anlayamıyordum çünkü daha altı yaşındaydım ve anneannem her zaman böyle gizemli davranışlar sergilerdi.

Ama şimdi anlıyordum. Aslında o zamanlar bazı şeyleri de yanlış anladığımı fark ediyordum şimdi. Ben annemin hiçbir zaman umudu olmamıştım; bu anneannemin kafamı karıştırmak için söylediği bir yalandı. Anneannemin evleri ben altı yaşlarında falandayken dar sokakta olan en sondaki evdi ve bizim arabamız oraya varana dek hep içimde bir huzursuzluk baş gösterirdi. Kucağımdaki Barbie'me sarılırdım.

Anneannem aslında dediği çoğu şeyde beni kandırmıştı. Asıl söylemek istediğini dolandırıp anlatmıştı. Amacı bana umutların vâr olmadığını göstermekti. Bana, annenin umudusun derken bile bunun bir yalan olduğunu bana en açık şekilde ima etmişti. O yaşlarda bile gözlerimi dört açmamı istemişti benden hep ve küçük bir çocuğa en basit bir şekilde söyleyebileceği şeyi acı bir şekilde söylemişti.

Ama sayesinde öğrendim. Hatlarımızın bir umut değil de acı olduğunu, insanların bizi hep sözleriyle kandırabileceğini ve daima en yakınımızdan korkmamız gerektiğini.

Soyunma odasına giden koridorda yürürken zihnimde bu düşünceler vâr olmuştu. Buna ek olarak da anneannemin bu sabah Türkiye'ye geri döneceği haberini almıştım yemek masasında. İki gün sonra dönüyordu, turnuva günü.

Üstünde kızlar soyunma odası yazan tabelalı kapıyı görünce oyalanmadan elimdeki çantayla beraber odaya girdim. Soyunma odasında voleybol takımındaki kişilerin olacağını bildiğimden gözlerimi rahatlıkla üzerlerinde gezdirebilmiştim ve aradığım kişiyi görünce de gözlerimi ona sabitledim sakinlikle.

YAŞ ON YEDİ |TAMAMALANDI|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin