" Sana hâlâ inanmıyorum.
Ne sana! Ne söylediklerine! Ayağını denk al.
Yada alma.
Sen bilirsin."Beni geriye iterek bıraktı. Taş merdivenlere yöneldi.
" Akşama kadar dinleyeceğim beni rahatsız etmeyin. "
Hay ben bu kafamı sikeyim.
Ulan çakaldan saklanmak için aslanın yanına sineyim derken yılanın inine girmişim. Gelde Dicle'ye hak verme.Narin,
" Dicle gel odana çıkarayım seni."
Demişti ki. Merdivenlerin başında duran Şahin yeniden konuştu. Adam emir vermekten zevk alıyor resmen.
" Olanlar hakkında tek kelime konuşulmayacak. O konu kapandı."
" Tamam oğul." Dedi annesi.
Kardeşi Narin ile birlikte merdivenleri çıkıp konağa girdik. Üst kattaki odalardan birine götürdü beni.
" Bu odada kalacaksın.
Birazdan valizini de getirirler. "" Tamam."
Dedim sadece. Kapıya döndü iki adım attı ve durdu. Bir anda geri geldi sonra.
" Şey... Dicle.
Gerçekten hiç birşey hatırlamıyormusun? "Tabi ki, hiç bir şey bilmiyorum ki hatırlayayım. Ben Dicle bile değilim Bu Dicle Allah bilir nerde yelliyor kıçını.
Diyemedim. Onun yerine başımı iki yana sallayıp hayır dedim.
" Anladım. Çok geçmiş olsun."
Dedi ve çıktı. Arkasından bakarken bir oh! Çektim. Nihayet yalnız kalmıştım. Ama az önce aşağıdaki konuşmaları yazmıştım aklımın bir köşesine.
Şimdilik beklemek zorundayım Şahin ağa. Ama o sözlerin hesabını bende sana keserim nasılsa.
Koltuğa oturup kendimi geriye bıraktım. Bir iki dakika geçti geçmedi kapı tıkladı. Ardından bir kız girdi içeriye elinde büyük bir valiz ve ilaç poşeti ile.
" Hoşgeldin gelin hanım."
Dedi valizi yere bırakıp.
" Gelin hanım mı? "
Anında yerimde doğrulup,
" Gelin hanım değilim. Dicle diyin."
Elalemin adını sahiplenen ben.
Olmayan ve olmayacak bir nikah durumu varken tabiki gelin hanım değildim." Adın ne senin? "
" Selcan."
" Selcan duş alma şansım var mı? Koktum."
" İç oda yatak odası. Banyo da,
ihtiyaç duyacağınız herşey de var.
Kolunuzla zor olacaksa yardım edeyim."" Gerek yok. Sen çık."
" Peki.
Akşam yemeği bir saate hazır olacak."Diyip çıktıktan sonra yerimden kalkıp bana ait olmayan valizle birlikte iç odaya girdim. Sade ve şık bir odaydı. Beyaz ve gri tonlarda örtülü bir yatak iki komodin küçük bir gardırop gri perde. Hemen yanında da banyo.
Bir oturma bölümünü bir yatak odası olan bölümü inceledim. Yüksek tavanlı odaları bana eski kaleleri hatırlatmıştı. Valizi tek elimle yere yatırıp açtım. Gördüğüm kıyafetler ve çamaşırlarla gözlerim büyüdü. Gelin valizi olduğu gün gibi aşikardı. Dantelli çamaşırlara alık alık bakmayı bırakıp arasından en kapalı olanını alarak yatağa bıraktım. Kıyafetler arasından eşofman takımı gibi birşeyler aradım ama yoktu. Onun yerine mavi dar bir pantolon ve koyu pembe salaş bir penye bulup onlarıda yatağın üzerine bıraktıktan sonra kolumdaki askıyı çıkarıp banyoya girdim. İlk olarak aynaya baktım tabi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KAÇAK ( GÜNCEL )
General FictionInstagram:azimet340 Peşindeki çetenin elinde ölmemek için İstanbul'dan Mardin'e kaçan hırsız bir kız. Umay... Ve berdel ile evlenmekten Mardin'den İstanbul'a kaçan bir kız. Dicle... Bu iki kız, insanlar gerçekten çift yaratılırmış dedirtecek kadar h...