Selâm canlarım.
Öncelikle yeniden hatırlatmak istiyorum. Hayırlı bir işimiz olduğu için. Bölümlerde gecikmeler yaşanabilir. Şimdiden özür diliyor hoşgörünüze sığınıyorum.Hatalarım varsa affola. Keyifli okumalar diliyorum.
*******
" Önce otele gideceğiz. Sonrada yola çıkacağız."
" Tamam. Da!
Bir şey soracağım.Neden bana bu kadar yardım ediyorsun. "
" Neden mi?
Çünkü hoşuma gittin."" Haa? "
Saf saf yüzüne baktım önce. Sonra,
" Hoşuma gittin derken? "
" Yani azmin. Hırsızlığı bırakıp temiz bir hayata başlamak istemen hoşuma gitti. Bu yüzden yardım ediyorum."
Bu kez o bana baktı göz ucuyla.
" Sen ne anladın? "
" Hiç."
Dedim toparlayarak.
" Hiç bir şey. "
Ne anladığımı bilse kıçıyla gülerdi eminim. Omuz silkerek dirseğimi camın kenarına, avuç içimi yanağıma dayadım.
" Son zamanlarda yaşadıklarımdan sonra yerinde olsam bana çok güvenmem. Ben bile güvenmiyorum. Can çıkarmış da huy çıkmazmış."
İçimdeki şeytan, İşte benim Umay'ım. Derken onunla hem fikir ellerimizi havaya kaldırıp birbirine vurarak Çaakk! nidası attık.
Zira beynime taht kurmuş osura osura oturan düşüncelerin sahibi bizzat kendisi ve beni etkiliyemeye başlamış ha bire,
" İstanbul'a dönünce bildiğini oku. Simsi ve Hıdır da yok nasılsa."
Diyip duruyordu. O an bir bana bir önüne baktı.
" Saçma sapan konuşma. Seni İstanbul'a götüreceğimi ve işin olacağını söyledim. Daha ne istiyorsun? Buna rağmen öyle bir şey yaparsan seni ben ihbar ederim polise."
" Ne, yok artık!
Sanada birşey söylenmiyor ha! "Öyle bir şey yap bende seni..."
Devamını getirmedim. Alaycı bakışlarından önüme dönerek kurtuldum.
Ne diyecektim. Sende birini vurdun ben de seni şikayet ederim. Mi?
Öyle desem ne olacaktı ki. Bu konuşmayı bir posta yapmıştık zaten. Güya o değil adamı vurmuştu Ferat'ı.
" Zalimsin işte. Zalim Ağa!" Diyip cama döndüm bu kez.
" Sözlerimi ciddiye almanı öneririm. "
Hıı! Hele bir İstanbul'a döneyim de düşünürüm. Dedim içimden. Dışımdan ise,
" Kaldığın otel nerede? " Diyerek konuyu değiştirdim.
" Az kaldı.
Ben odamdan eşyalarımı alırken alt kattaki lobi de bekle beni."Üzerimdeki kıyafetlere bir kez daha baktım.
" Beni orada tutarlar mı sence? "
" Bir şey söyleyen olursa Şahin Gümüşdoğan'ın misafiriyim dersin."
"Vaaoo! Doğruya. Araya ismin girince halloluyor du değil mi?"
Kısa bir bakış attı yine ama bu sefer bir bıkkınlık vardı. Sen de hiç bir şey beğenmiyorsun gibiydi. Bir nefes bırakıp sürmeye devam etti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KAÇAK ( GÜNCEL )
General FictionInstagram:azimet340 Peşindeki çetenin elinde ölmemek için İstanbul'dan Mardin'e kaçan hırsız bir kız. Umay... Ve berdel ile evlenmekten Mardin'den İstanbul'a kaçan bir kız. Dicle... Bu iki kız, insanlar gerçekten çift yaratılırmış dedirtecek kadar h...