" İzin ver! " Dedi. Anlamadım.
" İzin ver hep yanında olayım."
Ne demek istiyor bu diye düşünürken üzerime doğru eğildi. İstemsiz şekilde elimi kapı koluna attım.
" Na-napıyorsun? "
Derken sol elini çenemde hissettim. Gözleri bu kez öyle bir bakıyordu ki gözlerime, sanki hipnoz olmuş kıpırdayamıyordum.
Ardından dudaklarını hissettim. İri, sıcak dudaklarını... Dudaklarıma yapışmış resmen öpüyordu beni.
Lan! Lan adam beni göz göre göre cadde ortasında öpüyordu.
Kocaman açılan gözlerle ellerimi omuzlarına dayayıp iterken napı.. diyebildim sadece. Çünkü kelimenin devamı ağzımın içine giren diliyle kesildi.
Gözlerim kocaman olmuş zorla öpülürken yumruk yaptığım ellerimle kollarına vurmaya başladım. Hem de bütün gücümle. Ama geri çekilmek bir yana daha da arttırdı baskısını.
O an zihnimde bir flaş patladı. Aynı şeyi ben ona yaparken gördüm kendimi. Bu görüntü açılış gecesine aitti. O gecenin sabahında Zalım'ın anlattığı şeyleri hatırladım bu kez. Aldığım hazzı da hatırlayınca yumruk olan ellerim gevşedi ve kaslı kollarında kaldı. Gözlerim kendiliğinden kapanırken tereyağ gibi eriyerek, dudaklarımdaki küçük kıpırdanışlarla karşılık verirken buldum kendimi.
Allah'ım ne yapıyorum ben...
Az sonra geri çekilip gözlerime baktığında benim beynim error vermiş ne halt yediğimi sorguluyordum.
Bir anda kollarımın altından tuturak kucağına çekip oturttu. Kendi kendine ne oluyoruz lan! Derken,
" Bunu evet kabul ediyorum."
Demez mi birde? Afallamış bakarken sol kolu üzerine yaslayıp bir daha öpmek isteyince elimi yüzüne dayadım. Parmaklarımın arasından bana bakarken,
" Dursana manyak ağa!
Ne yapıyorsun ya! Ne oluyoruz! Neyi evet kabul ediyorsun beh!? "Dedim. Vantuz gibi yapışıyordu. Hızla doğrulup yan koltuğa geçmek için hamle yaparken belimden yakalayıp geri çekti. Kendimi gerisin geri az önceki pozisyonda buldum tabi. Elini çeneme koyup kendine çevirdi. Karalarına bakarken yüzünü iyice yüzüme yaklaştırdı. Nefesi yüzümü yalayıp geçerken,
" Umay..."
Dedi.
" İzin ver hep yanında olayım. Dedim."
Gülümsedi.
" Öperken karşılık vererek kabul ettin sende. "
Alık alık bakıyorum şuan.
" Ne anlatıyorsun yah! Bırak! Hiç bir şey kabul etmedim ben! "
Diyip yeniden hamle yaptım kalkmak için. Yine kolu belimde geri çekildim.
" Bıraksana yah! "
Bir kez daha kalkmak istedim yine izin vermedi. Ben kalkmak istedikçe o izin vermedi. Kulağıma doğru fısıldadı sonra.
" Daha fazla kıpırdanıp durma bence."
Derken gözlerinin aşağıya doğru kaydığını görünce sinirle döndüm yüzüne doğru.
" Sapık Ağa! "
Kaşları çatıldı. Anında değişti tıslayan sesinin tonu.
" Sapık Ağa mı?
Sen sapıklık görmemişsin!! "
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KAÇAK ( GÜNCEL )
General FictionInstagram:azimet340 Peşindeki çetenin elinde ölmemek için İstanbul'dan Mardin'e kaçan hırsız bir kız. Umay... Ve berdel ile evlenmekten Mardin'den İstanbul'a kaçan bir kız. Dicle... Bu iki kız, insanlar gerçekten çift yaratılırmış dedirtecek kadar h...