Yatılı Hristiyan okulundaki bir grup gencin yurtta dolaşan efsaneyle eğlenmek için yaptığı iddia, heykeli ile aşk yaşayan Hyunjin'i onu öpmeye zorlar. Tek bir öpücükle canlanan melek heykeli Felix, insanların dünyasında sandığından daha fazla günah...
Final haftaları gelmişti. Bay Hwa bana söz verdiği gibi son notuma da tam puan girmişti.
Felix'in anlattıklarından sonra bu adama karşı hiçbir şey hissetmiyordum. Sadece boş boş suratına bakıyordum.
Diğer dersleri de hızlıca verdikten sonra üstümüzdeki yük hafiflemişti. Felix derslere girmiyordu. Zaten birkaç ay sonra benim de bu okulla işim bitiriyordu. Okul kaydı, resmiyette sorun çıkmaması için yapılmıştı.
Bütünleme haftasına 1 ay vardı, bu sırada mezuniyet balosu düzenlenecekti. Her birimizi tatlı bir telaş almışken Jeongin geçici bir süreliğine Jisung'un odasına taşınmış, kaldığı dersleri telafi etmek için deli gibi çalışıyordu. Zaten baloda sadece bu yıl gidenler olacaktı, o daha uzun süre buralardaydı.
Minho yeni kalkmıştı, yatağında Jisung'u göremeyince bizim odaya fırlamıştı. "Aranızda benimkini gören var mı?"
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Yanına gidip kabarmış saçlarını düzeltirken "Felix'le banyodalar, ne yaptıkları hakkında hiçbir fikrim yok." dedim. O da düşünceli düşünceli kilitli olan kapıya baktı.
"Nasıl gidiyor Minmin?"
Bu soruyla bana dönüp zafer gülümsemesi yaptı ve bluzunun üst kısmını sıyırıp sol göğsünü açtı. Mor bir iz vardı.
"Artık kontrol altına alamadığım bir şeye dönüştü. Her hareketi beni deli ediyor." deyince şok bir şekilde ağzımı kapattım.
Drama yaptığımı düşünüp güldü, oysaki gerçekten şaşkına dönmüştüm. Aynı Han Jisung'dan bahsediyorduk, değil mi?
"Sende durumlar nasıl Jinnie?"
"Olabilecek en mükemmel şekilde ilerliyor. O aşamaya... az kaldı. O da bunu istediğini söylüyor artık." dediğimde az önce benim tepkimle dalga geçen çocuk şimdi bayılmış gibi kollarıma düştü.
"Abartma..."
"Pardon da ne abartması? Meleği ne hale çevirdin? İlk gün 'Hassiktir.' dediğim için bana kızan meleği..."
Ciddi ciddi düşününce Felix epey değişmişti. Bu beni rahatsız etmiyordu, aksine birbirimize gittikçe uyum sağladığımızı düşünüyordum. Hepimiz zamanla değişiyorduk zaten, normal olan buydu.
"İnanabiliyor musun, bir de tatlı tatlı 'Artık hazır mıyım?' diyor. Tanrım... Minho bu çocuğun her yerini ısırmak istiyorum." derken yükselmiş olmalıyım ki arkadaşım omuzlarıma vurup beni sakinleştirmeye çalıştı.
"Tamam sakin bir şey yok, bir şey yok- Ya, Han Jisung! Sabahki hesabımızı kapatmadan nereye kaçtın? Çık artık şu banyodan..."
