40. Ders

1K 127 56
                                    

Ellerimi iki kez kasıklarıma vurdum. "Kucağıma geç."

Dizlerinin üstünde ilerleyip üstüme çıktı ve gözlerime bakarken yavaşça penisimin üstüne oturdu. "Şimdi?"

Felix'in bir seviyeye kadar bir şey hissetmeden ve utanmadan açık açık konuşması beni fena halde tahrik ediyordu. Onun ruhu duymuyordu tabii...

"2. dersimizde zıplayacaksın.
Sahibin bugün çok yoruldu."

"Zıplamak mı?
Onu nasıl yapacağım- Ah..."

Alt kısmımı ani bir hareketle sertçe havaya kaldırınca Felix de üstümde zıplayıp yerine geri düşmüştü. Dengede durmak için bir elini karnıma yasladı.

"Böyle zıplayacaksın."

Başıyla onaylarken yanakları kızarmaya başlamıştı. Yüzüme doğru eğildi ve uyarılmamı sağlamak için alt kısmını ileri geri hareketlerle bana sürttü. Her gelgitte penisim biraz daha kalçalarının arasına yerleşiyordu, doğru yeri buluyordu.

Felix bir süre bu şekilde yüzümü izledikten sonra ellerini yanağıma getirip dudaklarımı emmeye başladı. Kalçalarını tutup kendime çeke çeke alt kısmıma bastırırken aradaki sürtünmeyi iyice arttırıyordum. Bu hareketimle dudaklarımın içine inlerken emmeye devam ediyordu.

Dudaklarımdan ayrılıp boynuma eğildi ve birkaç kez yumuşak yumuşak emdi. Bununla gözlerimi kapatıp başımı geriye yasladığımda tenimi yalayarak ıslatırken alttaki hareketi de devam ettiriyordu.

"Mmh... Hyunjin... Sana aşığım..."

Dudaklarımı yaladığım sırada gözlerim hâlâ kapalıydı. Cevap olarak sadece elimi saçlarına daldırmıştım. Hafifçe okşarken dudaklarımda ıslak ve sıcak baskıları hissetmiştim, hemen öpücüklerine karşılık vermiştim. Dilimi dudaklarının arasına getirdiğimde o da dilini benimkine değdirdi, tükürüklerimiz karıştı.

Felix son 5 dakikadır yaptığı hareketle ikimizin de sertleşmesini sağlamıştı. Şimdiden sızmış olan zevk suyunu elime almak için orayı güzelce okşadım. Bununla titrek nefesler verip gözlerini kapattı ve yüzümden uzaklaştı, oturur pozisyona geçti.

"Birazdan içine al."

Dengesiz nefeslerle onu nasıl okşadığıma baktıktan sonra gözlerini geri kapatıp başını hızlı hızlı sallayarak onayladı.

Boştaki elimle kalçasına iki kez vurduktan sonra dizlerinin üstünde doğruldu. Penisim serbest kalınca anında dikleşti, elime bulaşmış sıvılarını iyice kendime yedirip kayganlaştırdıktan sonra deliğine hizalandım.

"Otur bebeğim."

Dikkatle otururken birbirimizin gözlerine bakıyorduk. Daracık içinde yavaş yavaş ilerlediğim sırada o da tekrar titrek bir nefes bırakmıştı. "Mh-hh..."

Kalçaları tenime değince gülümsedim. Hepsini içime alabilmişti, bir süre kalkamadı. Kendine gelmeye çalışırken öne düşen saçlarını arkaya taradı.

"Mmh... Sahibim... Bugün geçenkine göre daha sert olduğunu hissediyorum... Zarar görmem değil mi?" derken bir olmuş alt kısmımıza bakıyordu.

Açıkçası, ben de patlayacakmış gibi olduğumun farkındaydım. Resmen karnına kadar girmiştim ve birazdan yapacağım hareketlerle canının acımaması imkansızdı.

Alt kısmımı oynatarak içini yavaş yavaş genişletirken "Bunları düşünme bebeğim, keyfine bak." dedim. O da başıyla onaylayıp benim hareketimle uyumlu olarak kalçasını kıvırıyordu.

İkimiz de zevkten sessiz sessiz inlemeye başlamışken dudaklarıma eğilip uzunca bir kez yaladı. Birkaç kez karşılıklı emdikten sonra geri doğruldu.

"Başlıyorum..."

Kalçasını havaya kaldırınca penisim anında serinlemişti. Tekrar geri otururken kontrollü davranıyordu, bana da dikkat ediyordu. Tanrım... sexin ortasında bile ona yumuşamamı sağlıyordu. Her zaman bu kadar düşünceli olmak zorunda mıydı?

Yukarı aşağı hareketleri devam ederken parmaklarımı yaladım ve Felix'in göğüs uçlarını sertçe okşadım. Bununla o da orayı izleyip inliyordu. "Mmh... mmh..."

"Zıpla."

Tamamen kıvama gelmişti. Hiç ikiletmeden hareketini son hıza verdi ve üstümde zıplamaya başladı. Ellerimi çarşafa indirip onu izledim. Saçları da kendiyle birlikte yukarı aşağıya gidip duruyordu. Artık inlemeleri fazlasıyla yüksek çıkıyordu.

Ellerimi iki taraftan kalçalarına götürüp ben de hareketine yardım ettim. Oturduğu sırada kendime sertçe çekerek en dibe vuruyordum. Minik minik çığlıklar atıyordu. "Ahh... Ah... Ahh..."

"Mmh... Felix..."
Çok yükselmiştim, rahatça içinde gidip gelirken gözlerim döndü, sıvım şiddetle içinde patladı.

Onu kendime iyice çekip en dipte bekledim. Birkaç saniye sonra o da üstümde titreyerek boşalmıştı. "A-ahh..."

Bütün enerjisi boşalmış bir şekilde üstüme yığıldı. Mırıldanarak soluklanmaya çalışırken birbirimize sarılmıştık. Saçları göğsümü gıdıklıyordu.

"Sahibim... 2. dersi geçtim mi?"

"Başarıyla geçtin bebeğim..."

Bütün sıvımı içinde emene kadar birlikte kaldık, ikimiz de yorulmuştuk. Böylece geçenki gibi dışarı sızmamıştı, her şeyi yutmuştu.

Gülümseyerek başını doğrulttu ve birkaç kez kalbimin hizasını öptü. Saçlarını severek soluklanmaya çalıştım.



🥀🥀🥀

Kiss in Church | HyunlixHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin