Hoşgeldiniz. Bu kitap ve bahsi geçen tüm karakterler bütün kitaplarımın yazarı olmama rağmen benim favorimdir. :) bendeki yeri çok ayrı, bu yüzden bu kitap gözümde en iyilerine layık.
Hadi başlayalım! Oy verip, yorum yapmayı unutmayın.
Uyarı: rahatsız edici davranışlar, madde bağımlılığı
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
KIYAMET SENFONİSİ
I. Kitap: 'Kürkçü Dükkanı'
KELES
2019
The Neighbourhood, A little death
Dünya tilkilere dolandırıcı ve güvenilmez gözüyle bakar. Ve günün birinde gururlu bir tilki; geri dönmemek için kürkçü dükkanını yakar.
Kopamamak.
Aslında tüm sorun burada başladı. Sonsuz bir paradoksa girdiğini; başladığı noktaya geri döndüğünde anladı. Aynı kapının önünde, aynı senaryo içinde defalarca kez kendini izlediğinde düzenin değişmeyeceğini anladı. Kabullenmek gerekir bazen; bazı insanlar düzeni değiştirmeye gelmez bu hayata. Sadece izlemeye, kendini teslim etmeye ve bir gün ölmeye gelir. Belinde asılı olan M9 model tabancayı çıkarabilir; karşısındaki adamın kafasına düşünmeden sıkabilir ve kendini kurtarabilirdi. Ama dedik ya, düzen bozulamaz. Ve tilkiler oyunlarını daima yeniden oynar.
Bu yüzden tabancayı çıkardı kemikli parmaklarını beline atarak, pantolonun kemer kısmına sıkışan demire asıldığında, gülümseyerek tabureye oturan ve bağlı olan adamın korku dolu gözlerine baktı. Hayatta kaldığını böyle hissetti, insanların korkusundan beslendiğinde. Gözlerine sıkışmış göz yaşlarını izlediğinde. Silah elinde, adamın karşısında dikildiğinde gözlerini adamın kahverengi gözlerinden ayırmadı. İzledi. Adamın korkudan altına işemek üzere olduğunu biliyordu, bu onu tekrar gülümsetti. Hatırla. Böyle olmasını sen seçmedin.
Yerinde hareketlendi, adamın arkasına geçtiğinde adam oturduğu yerde titreyerek tanrıya dualar etmeye başladı, ölmek istemiyordu; ölümü artık ensesinde hissedebiliyordu. Bir melek zihnine kazıdığı günahlarını fısıldıyordu kulağına. Ben ölümü yakından tanıyorum. Yolda yürüyen bir karıncayı ezdin, inanmadığın tanrına her başın sıkıştığında dualar ettin; bir de aptal gibi kurtarılmayı bekledin. Küçükken annene söylediğin yalanları hatırla, kalbini kırdığın kız çocuğun ahını almıştın hani. Kırmızı ışıkta durmadığın için yaşlı bir kadına çarpmıştın, ardından kaçmıştın. Bu günahlar yetiyor seni ölüme sürüklemeye. Sen tanrıdan kurtuluşu istedin, o sana altın tepside ölümü sundu. Ne dileğine dikkat etmeli insan.
