Romantik Roman Dünyasında Bir Türk!

Bölüm 9: Kara Borsa -2

İyi okumalar:)

...

****

Luna'yı kucağımda tutarak Adrian'la birlikte çarşıya doğru yürüyorduk:

( Aisha) " Pekâlâ, söyle bakalım. Bu herifler kimdi ve neden sana kötü davrandılar?"

Luna sorum üzerine derin bir iç çekti. Sesinde biraz keder yakalamıştım.

( Luna) " Aslında bu biraz uzun bir hikaye. Dinlemek istediğinize emin misiniz?"

( Adrian) " Sorun değil ufaklık anlat bakalım."

Adrian'ın biraz olsun samimi çıkan sesine karşı rahatlamıştım. Sanırım artık onunla nasıl konuşması gerektiğini öğrenmişti:

( Aisha) " Seni zorlamak istemiyorum Luna ama eğer anlatırsan buradaki abinle birlikte sana yardım edebiliriz."

Luna gözlerimin içine bakarak samimiyetimi tarttıktan sonra Adrian'ın aynı renk gözlerine baktı.

Daha sonra bizi daha fazla bekletmeden anlatmaya başladı:

( Luna) " Bundan bir ay önce, abim Orion'la birlikte sirke katılmıştık. Abim kimliklerimizin gizli kalması grektiğini söylediği için siyah kapşonlar takıp gizli bahçeden çıkıp şehre gittik. Başta her şey çok güzeldi. Abim her zaman olduğu gibi benimle ilgilendi ve beni mutlu etmek için herşeyi yaptı.

Kuralları çiğneyerek benimle kaçamak yapması bile beni ne kadar önemsediğini gösteriyordu. Abim sürekli çalıştığı için onunla fazla zaman geçiremiyordum. Bu yüzden de doğum günümü benimle geçirmesi için onu ikna etmek zor olmamıştı."

Biraz yutkunduktan sonra gözlerinde oluşan titremeyle işlerin kırılma noktasına geldiğini anladım:

( Luna) " Abim bana elini ne olursa olsun bırakmamam gerektiğini söylemişti. Ama ben onu dinlemedim. Sirkteki perileri daha yakından görmek istemiştim. Ama abim gitmeme izin vermemişti ben de sinirlenip elini bıraktım ve ondan ayrıldım ama- ama sonra...."

Adrian elini kızın kafasına koyarak rahatlaması için okşadığında kız konuşacak gücü kendinde bulmayı başarmıştı:

( Luna) " Sonra abimi bir daha göremedim. Her yerde onu arıyordum. Birkaç adam beni fark edip zorla götürdüler. Ne olduğunu bile anlayamadan kafeslenip köle olarak satılmıştım! Abimi bir daha göremeyeceğim diye her gece korkudan uyuyamadım."

Ellerini sımsıkı kıyafetime geçiren bebek ellerine baktım. İçim parçalanmış gibi hissettim. Bu kadar küçük ve kırılgan bir bebeğe bunu yapan insan müsvettelerine bunu ödetmek istiyordum!

( Luna) " Bir evin hizmetçisi olarak satılmıştım ama o evde hizmet ettiğim kız bana çok kötü davranıyordu ben de dayanamayıp gizlice pazar arabasına binip kaçmayı başardım. Bu seferde yiyecek bir şey bulamadığım için öleceğimi düşünüyordum. Sonra bir grup adam beni fark etti. Kımıldayacak halim bile yoktu. Bana biraz su ve yiyecek verdiler. Sonra da elime çiçek sepeti verip akşama kadar hepsini satmamı söylediler. Dedikleri gibi hepsini satmıştım ancak..."

Gözleri dolan küçük Luna'ya destek olmak için omuzunu tutup kendime bastırdım. Kollarını boynuma dolayan Luna zorlansa da anlatmaya devam etti:

( Luna) " Topladığım para çalınmıştı. Bunu onlara söylediğimde beni dövmeye başladılar. Parayı benim sakladığımı düşündüler. Ama ben değildim! Yemin ederim!"

( Aisha) " Sana inanıyorum Luna. Artık ağlama. Hepsi geçti."

İlk iş Luna'yı doktora götürmek olmuştu. Çocuğun bedeninde çok fazla morluk olmuştu. Üstelik düzensiz beslenmeden dolayı çok zayıflamıştı.