Bölüm 10: Kraliyet Akademisinde Misafir

304 33 7
                                    

İyi okumalar:)

...

İsis Macmillian:

( İsis) " Yani şimdi siz; Luna'nın satıldığı yeri bulmak için önce haberleşme teşkilatına gidip yüklü miktarda parayla bilgi satın aldınız. Sonra da pazara sızmak amacıyla da davetiye almak için yine yüklü miktarda para teklif ettiniz ama davetiyelerin hepsi satıldığı için girişte görevliye yine yüklü miktarda rüşvet verdiniz. Öyle mi?!"

Şu anda arkadaşlarımla birlikte handa oturmuş toplantı yapıyorduk. Küçük Luna da yanımızdaydı.

( Aisha) " Evet aynen öyle oldu."

Ben bu ülkenin veliaht prensiyim! Öyleyse neden bu ikisi benden daha zenginmiş gibi hissediyorum?!

( Adrian) " Paraya ihtiyacın olursa bana söylemen yeterli."

( Aisha) " Aynen. Ben de yardımcı olurum."

!!!!!!!!!

( İsis) " Hey! Ben bu ülkenin veliaht prensiyim farkındasınız değil mi?!"

( Adrian) " O zaman neden yardım için kraliyet şövalyeleri yerine babamdan yardım istedin?"

( Aisha) " Ve bizim gibi rüşvet vererek de içeri sızabilirdin. Dürüst ol dostum, biz senin arkadaşlarınız."

"..."

( Adrian) " Babanla sıkıntı yaşıyorsun değil mi?'

!!!!!!!!!

( İsis) " Biliyor muydunuz?!"

( Aisha) " Tahmin etmiştik."

Adrian elini omuzuma attı ve ilk defa samimi gözlerle bana baktı:

( Adrian) " Soylu kesimin önemli üyelerini bir gecede yok ettin. Baban bu durumda çok sinirlenecektir."

Aisha'da elini diğer omuzuma atıp devam etti:

( Aisha) " Üstelik bunu babandan izin almadan yaptın. Kralın otoritesine karşı gelmiş gibi görünebilirsin."

Bu ikisi sadece bu zamanlarda aynı fikirde oluyorlar.

( İsis) " Teşekürler çocuklar. Merak etmeyin bu konuyu halledebilirim. Şey artık geri mi dönsek küçük yılanı uzun zamandır tek başına bıraktım!"

( Adrian) " Şu yılan hâlâ seninle mi?"

Aisha öfkeyle Adrian'ın anlına avuç içiyle vurdu:

" Ya senin derdin ne be! Bırak odunluğu! Çocuk seviyor işte yılanını!"

Adrian kızaran alnını ovaraka konuştu:

" Sadece o yılanı sevmedim tamam mı?!"

Aisha sinsi bir gülümsemeyle ayağa kalktı:

" Şimdi çaktım mevzuyu! Sen...YILANLARDAN KORKUYORSUN DEĞİL Mİ?! NİAHAHAH~"

Tamamen kızarak Adrian ayağa fırlayıp karşı çıktı:

" HA-HAYIR KORKMUYORUM BİR KERE!!"

( Aisha) " O sevimli minik şeyden nasıl korkarsın yahu?! Buahahaha~~"

" K-Korkmuyorum dedim!!"

Aisha gözündeki yaşları silerek ciddi bir ifade takındı:

" Kanıtla o zaman."

" Tamam ulan!!!- Dur! Ne?!!"

( Aisha) " Tamamdır öyleyse! Hadi hep beraber küçük yılanın yanına gidelim! Bu arada İsis sen de şu yılana bir isim ver artık."

Romantik Roman Dünyasında Bir Türk!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin