İyi okumalar:)
...
Aisha Ellie Krista:
Sabah erkenden büyük bir heyecanla dışarı çıkıp girişte Adrian'ı bekledim! Bu gün kılıçlarımızı alacağımız gündü! Adrian'la gerçek bir düello yapabiliriz. Üstelik profesör Daphne'nin derslerine katılabileceğiz!
Çok heyecanlıyım!
Çok heyecanlıyım!
Çok heyecanlı!
Heyecan...nerede kaldı lan bu çocuk?!
Beklemekten sıkılıp Adrian'ın odasına gittim ve kapıyı çaldım:
" Adrian! Uyuyor musun?! Adrian!! Giriyorum bak! Adriaaan!!"
Benden günah gitti.
Kapıyı açıp içeri dalmamla Adrian'ın belinde ve saçında havlusuyla banyosundan çıkması bir olmuştu:
( Adrian) " Senin burada ne işin var?!"
( Aisha) " Bir hafta oldu! Gidip kılıçlarımızı almalıyız! Sabahtan beridir seni bekliyorum ama sen gelmeye zahmet etmedin!"
Bir yandan saçlarını kuruturken cevap verdi:
" Ben onu tamamen unutmuşum!"
Hım? O kolye...BEKLE BU O KOLYE!!
Ejderhanın Efendisi adındaki bu romanda. Üç gizem vardı, ilki ejderhanın kimliği ve ikincisi Adrian'ın kolyesi!!!
Bu kolyeyi sevgilisi Eris Buonarroti'ye bile göstermemişti! İçinde ne olduğunu kimse bilmiyordu ve ben de bunu deli gibi merak edenlerdendim!
Hehehe~ şunu bir alayım canım!
Bir anda Adrian'ın kolyesini kapı verdim ve o da aynı çeviklikle elimdeki kolyeye yapıştı:
( Adrian) " Hey ne yaptığını sanıyorsun?!"
( Aisha) " Bir kere bakıp geri vereceğim!"
( Adrian) " İzin verdiğimi hatırlamıyorum!!"
( Aisha) " İzin isteyen kim! Bırak şunu!"
( Adrian) " Sen bırak!!"
Ve ayağımın takılmasıyla yere düşmüştüm kolyeyi ve elimi bırakmayı reddeden Adrian'da üzerime düşmüştü. Ama bunu umursamadan kolye için kapışmaya devam etmiştik!
( Adrian) " Onu geri ver hemen!!!"
( Aisha) " Ya zaten elime aldım bırak bir kerecik bakayım."
( Adrian) " Olmaz dedim ver şunu!!"
Bir anlık boşluğa gelmesinden faydalanıp kolyeyi açtım ve içinde gördüğüm şeye çok şaşırdım. Bu minik bir fotoğraftı ve...O benim fotoğrafımdı!
( Adrian) " Gördün mü?!"
( Aisha) " Yoo~ bırakmadın ki bakayım!"
Yalan söylediğimi belli etmemeye çalışsam da anlamış gibiydi.
İstemsizce elimi Adrian'ın yanağına koymuştum. O da merakla beni izliyordu ve neden bu sırada elimi bırakmadığını da bilmiyorum. Biz bu vaziyette anın büyüsüne kapılmışken yeni arkadaşımız Orion içeri daldı:
( Orion) " Adrian Valentina! Seni-!!!! S-Siz ikiniz-!!! Hık! Hüüüğğ~"
Ve salya sümük aglayarak bizden uzaklaştı.
Adrian'la birbirimize bakıp gerçekliğe geri dönmüştük. O da en az benim kadar utanmış görünüyordu.
Hızlıca ayağa kalkan Adrian bana elini uzattı. Ona tutunup hemen ayağa fırladım:
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Romantik Roman Dünyasında Bir Türk!
FantasyAsena, sıradan bir üniversite öğrencisidir. Yardımsever ve iyi niyetli olan ana karakterimiz çabuk öfkelenen cesur ve biraz da saf bir Türk gencidir. Bir gün karıştığı bir hırsızlık vakasında kurban gider ve okuduğu bir roman dünyasında uyanır. Ve...
