İyi okumalar:))
...
Adrian durduk yere kızıp gidince çok kötü hissetmiştim. Tüm öfkemi dışarı vurmak için tüm enerjimi antrenman yapmak için kullanmaya karar vermiştim. Sahanın yanındaki banklara oturan ikiliye döndüm:
" İsis ve Orion!! İkiniz bu günlük benimle savaşacaksınız! Kalkın ve hemen buraya gelin!"
( Orion) " Efendim? Ne yapalım dediniz Leydim?"
" İkiniz bu gün benim kılıç partnerlerim olacaksınız! Kılıçlarınız çekin ve bana gelin! Bize zamanında haber vermediğiniz için bunu hakkettiniz!"
( İsis) " A-Ama hani bizi affetmiştiniz?"
" Ben hiç sizi affettiğimi söylemedim!"
İsis ve Orion birbirlerine dönüp yutkunduktan sonra birer kılıç alıp karşıma geçtiler.
Desteklik, güçlendirme ve hatta iyileştirme bile kullanmamış saf kılıç yeteneğimle ikisiyle savaşmaya başlamıştım. Aynı anda ikisini de geri püskürtmeyi başarmıştım:
" Elinizden gelen bu kadar mı?! Kendinize gelin! Siz geleceğin krallarısınız! Bu kadarcık güçle kimi koruyabileceğinizi sanıyorsunuz?!"
Sonunda ciddileşmiş, güçlerini birleştirerek üzerime gelmişlerdi. Yine de...yeterli değildi. Adrian'la yaptığımız kılıç karşılaşmaları bundan çok daha eğlenceliydi. İkisi birlikteyken bile beni zorlayamıyorlardı.
Ancak bu sefer farklı olarak bedenimde ufak tefek sıyrıklar oluşmuştu. Adrian'layken hiç yara almadığımı hatırladım.
İsis'ten gelen alev topuna karşı bir kalkan büyüsü yapmış aynı zamanda Orion'un yolladığı ışık büyüsüyle yapılan oku elimle yakalamıştım.
Adrian bu yüzden mi öyle demişti acaba?
Bilmiyorum Aisha...sadece daha fazla yapamıyorum. Ben, buna dayanamıyorum.
Böyle demişti. Onun demek istediği artık beni incitmek istememesi miydi?!
Ah şimdi anlıyorum! Yeteneklerimden şüphe ettiğime inanamıyorum ya! Adrian'a rakip olmaya layık olan tek kişi benim!
Bedenimdeki tüm manayı ayaklarıma gönderdim ve yere sert bir şekilde basarak tüm manayı dışarı saldım. Ortaya çıkan büyük toz bulutu ikisini de içine almıştı ardından görüşlerini kaybeden ikiliyi kolayca alt ettim.
" Çok sıkıcıydı ya! Gidiyorum ben. Siz de biraz daha antrenman yapın lan ezikler!"
( Orion) " Leydim bu gün çok öfkelisiniz."
( İsis) " Orion, gerçekten de Adrian'la aralarına girmek istiyor musun?"
Hâlâ yerde sürünürken konuşmaya devam ediyorlardı. Bense üstümdeki tozları temizleyip oradan ayrıldım.
Bu antrenman hiç işe yaramamıştı. Hâlâ öfkeyle doluydum ve Adrian'la bir an önce konuşmak istiyordum. Sonunda onu tarih sınıfında tek başına en arka sırada otururken buldum! Yanına gidip sertçe elimi sıranın üstüne vurdum. Sıra parçalara ayrılıp dağıldı. Sonra da şaşkın şaşkın ona baktım. Adrian ise bana tuhaf bir bakış attı:
( Adrian) " Soruyorum neden?!!!!"
" ...İsteyerek olmadı."
Daha sonra dikkatimi toplayıp yakasından tuttuğum gibi duvara yapıştırdım ve elimi sertçe duvara vurdum:

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Romantik Roman Dünyasında Bir Türk!
FantasyAsena, sıradan bir üniversite öğrencisidir. Yardımsever ve iyi niyetli olan ana karakterimiz çabuk öfkelenen cesur ve biraz da saf bir Türk gencidir. Bir gün karıştığı bir hırsızlık vakasında kurban gider ve okuduğu bir roman dünyasında uyanır. Ve...