İyi okumalar:))
...
Elmir kraliyet akademisinde son sınıfın ilk ayı çok önemlidir. Çünkü bu ay içinde kendi mesleğine yönelirsin. Kılıç ustaları, ruh sanatçıları, iblis avcıları, maceracı, tüccar, şifacı ya da büyücü. Bunun gibi bir çok sınıf vardır ve hangisine en çok yatkınsanız onu seçersiniz.
Okulun ilk yılı iki sınıf birden atladığım için bu derslerin çoğunu kaçırmıştım. Ve hâlâ daha ne yapmak istediğime tam olarak karar vermiş değilim.
Şifa yeteneklerim ilahi düzeyde ve kılıçta yeteneğim de var. Şifacı bir kılıç ustası kıtada bu ikisine sahip tek kişi benim. Ama sadece bu kadar da değildi.
Orion'la katıldığımız kaşif kulübünde her ay geziye çıkıyorduk ve canavar ağlıyorduk. Babamdan aldığım eğitimlerle bu iş benim için çantada keklikti. Bu yüzden kulüp başkanı benim doğuştan bir avcı olduğumu söyledi ve bu konuya yönelmem için ısrarcı oldu.
Ancak bu benim için sadece bir hobiydi. Ciddi anlamda hiç düşünmedim. Daha doğrusu düşünme fırsatım olmadı. Ekonomi dersinde ( soylular için zorunlu ders) ilginç bir şekilde ticarette de yetenekli olduğum ortaya çıktı.
Tabii oğlum. Önceki hayatımda biricik annemle az mı pazara gittim ben! Bunda iyi olmayacağım da nerede olacağım?! Çarşının tamamını gezip kalite ve fiyatlar hakkında çıkardığım ticaretin sırları adlı kitabım sayesinde takımımdakilerle birlikte bu dersten de yüksek başarılar almıştık.
Ve büyücülük... açıkçası bu en zorlandığım dersti ama İsis sayesinde acı dolu eğitimlerin üstesinden geldim. Manayı hissetmek tam üç ayımı almıştı. Daha önce ne kadar denersem deneyeyim asla başaramazdım. Ve Adrian'ın anladığı tek şey kılıç ustalığıydı.
Gerçi onun sayesinde şu an okuldaki en iyi kılıç ustalarından biri oldum!
Maceracı olup dünyayı gezmek, havalı silahlarla iblis ve ejderha avlamak, bir büyücü olup artistik büyüler yapmak ya da bir tüccar olup denizlere açılmak...hepsi de kulağa çok güzel geliyor ama...
" Aisha, biraz tuz alabilir miyim?"
" Tabi..."
Şu anda Adrian'la bahçede oturmuş piknik yapıyorduk.
Dünyayı gezmek ve yeni şeyler görmek istiyordum ama bunu onsuz yapmayı asla hayal etmedim. Adrian, İsis ve Orion onları bırakıp gitme düşüncesinden bile nefret ediyordum.
Sadece bir yıl...
Bu yılın sonunda onlardan ayrılıp kendi memleketim Krista'ya dönmek zorundayım.
Her sabah birlikte kahvaltı yaptığım arkadaşlarım, sınıfta dersi kaynatıp hocayı yoldan çıkardığım sınıftaki diğerleri ve her daim demir bir dağ gibi arkamda duran Adrian...siz çocuklar olmadan ben ne yapacağım?
İçimde birşeylerin acıdığını hissetmiştim.
" Aisha, bu ayın sonunda sınıflarımız belirlenecek. Dünyada ilk Şifacı kılıç ustası olduğun için muhtemelen kafan karışmıştır."
" Adrian... açıkçası sadece bu da değil. Ben henüz ne yapmak istediğimi bilmiyorum."
Güneşin altında parlayan siyah saçları ve hafifçe kısılan yakut gözleriyle sanat eseri gibi görünüyordu. Elini omuzuma koymuş bana huzur veren o tatlı gülümsemesini takındı:
" Aisha, endişelenmene gerek yok. İstediğin şeyi yapabilirsin. Ne olursa olsun ben senin arkanda olacağım."
İçimi kaplayan tüm o kasvetten kurtulmuş ona sıkıca sarılmıştım:

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Romantik Roman Dünyasında Bir Türk!
FantasyAsena, sıradan bir üniversite öğrencisidir. Yardımsever ve iyi niyetli olan ana karakterimiz çabuk öfkelenen cesur ve biraz da saf bir Türk gencidir. Bir gün karıştığı bir hırsızlık vakasında kurban gider ve okuduğu bir roman dünyasında uyanır. Ve...