Bölüm 21: Vampir Prensi

113 15 5
                                    


İyi okumalar:))

...

" Arkadaşlar hepiniz yılın ilk sınavına hoş geldiniz. Şimdi size ilk göreviniz olarak son derece önemli bir görev veriyoruz. Dikkatle dinleyin lütfen....bla bla bla....."

Şu anda Adrian'la yan yana durmuş müdür beyin konuşmasını dinliyormuş gibi yapıyorduk. Sabah uyandığımda Adrian adeta koşarak odadan ayrıldığından beri bu ilk karşılaşmamızdı. Kahvaltıda bize katılmamıştı ve muhtemelen öğle yemeğinde de benden kaçmaya devam edecekti.

Pekâlâ ben de dün gece utançtan onun yüzüne bakamayacağımdan endişeleniyordum ama bu kadarı da biraz fazla değil miydi?!!

NEDEN BENDEN KAÇIYOR LAN?!!

Alttan alttan ona baktım. Son derece soğuk bir yüz ifadesi ve onunla çelişen kızarmış yanaklarıyla o kadar tatlı görünüyordu ki yanaklarını ısırmak istiyordu-!!!

Allah beni bildiği gibi yapsın! Aq, ne düşünüyorum la ben?!

Bunu yapacak olsaydım muhtemelen çocuk kalpten giderdi!

( Müdür) " ...bla bla bla... Evet hepsi bu kadardı. Artık takımlarınıza ayrılın ve hemen görevinize başlayın. Hepinize kolaylıklar diliyorum!"

Adrian tam kaçacakken koluna yapıştım. Ancak o kadar güçlüydü ki ben de onunla birlikte sürüklenmiştim. Beni fark edince hemen durmuştu:

" A-Aisha!!"

Bir hamlede onun tarafından çekildiğim için biraz utanmıştım. Onu tutacak gücüm bile yokken durdurmaya çalıştığıma inanamıyorum!

" Neden beni tuttun? Bir şey mi istiyorsun?"

" Şey, sadece birlikte takım olalım mı diye soracaktım."

" Neden benimle takım oluyorsun ki? İsis ya da Angelina'yla da takım olabilirsin."

Sakinmiş gibi davransa da bir şekilde sinirlendiğini hissedebiliyordum. Sanırım bunu biliyorum. O artık...benden vaz mı geçti?

Dün gece onu reddettiğim için artık peşimde koşmak istemiyor mu?

Bu benim tam da istediğim şeydi. Onunla arkadaş olarak kalmak istiyordum. Çünkü kitaptaki hikâyeyi biliyordum.

Onun ve Eris'in yaşadığı derin aşkı, onu sevdiği için kendi canına kıydığı o sahneyi. Eğer Eris onu terk etmeseydi Adrian ailesi hakkındaki gerçeği bilse bile kendini öldürmek istemezdi!

Adrian hikâyede ailesinin ölümünden kendinin sorumlu olduğunu sandığı için kendini öldürdüğü yazıyordu ama bence Eris'in onu terk etmesi de bunun sebeplerinden biriydi! Eris onu İsis için terk ettiğinde Adrian ihanete uğramış gibi hissetmiş olmalı.

Ya aynı şey benimle de olursa? Ya hislerimiz onun ölümüne neden olursa? Kitaptaki kaderinin gerçekleşmesine asla izin veremem! Ben...korkuyorum!

Bu duygular çok tehlikeli! Özellikle de son zamanlarda son derece şüpheli şeyler olurken! Adrian'ın üstündeki şu garip büyü ve hissettiğim bu boğulma hissi! Hepsi bağlantılı gibi görünüyor!

Her neyse, şu anda bu önemli değil!

Adrian'ın kolunu bırakmıştım. Hiçbir şey söylemeden kafamı eğdim. Yüzüne bakmasam bile son derece kırıldığını hissediyordum. Sonunda kafamı kaldırdığımda dudaklarını ısıran ve gözleri kızaran yavru kedi- yani Adrian'ı gördüm.

O kadar pişman oldum ki ölmek istedim! Üzgünüm...

" Aisha ben-"

Hayır böyle olmaz!! Kendimi toplamam lazım!

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Feb 15 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Romantik Roman Dünyasında Bir Türk!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin