En küçük inanç tohumu, mutluluğun en büyük meyvesinden daha iyidir. 🌊
~
Zarftaki isimi görünce başımı kaldırıp Mustafa'ya baktım. Kapıya yaslanmış elleri cebinde buruk bir ifadeyle beni izliyordu. Bense zarfı açmadan yırtıp parçalara ayırdım ve çöpe attım. Mustafa bu tepki mi tahmin etmiş gibiydi. "Önemli birşey olabilir neden böyle yapıyorsun onlar senin ailen" "Umrumda değil merak etmiyorum ailem oldukları şimdi mi akıllarına geldi istemiyorum kalsın" her ne kadar umrumda değil desemde sesim deki kırgın ve sinirli donu gizleyememiştim.
Bana daha çok yaklaşıp başımı omzuna koymamı sağladı "Tamam sen nasıl istersen öyle olsun" dikerek beni rahatlatmaya çalıştı. Bu hareketi kendimi daha iyi hissetmeme yetmişti. Başımı kaldırıp kocaman gülümsedikten sonra mutfağa dönmek üzereydim ama Mustafa buna izin vermedi
Kolumdan tutarak beni kendine çevirdi. "Bırak şimdi mutfağı ben hallederim. Sen yat uyu dinlen" Şaşırarak "Emin misin?" diye sordum başını olumlu bir şekilde sallayarak cevap verdi. "Tamam o zaman iyi geceler" "İyi geceler" dedi gülümseyerek. Aslında küçük olan ama benim için fazla silgi denilecek bu hareketleri beni hem şaşırtıyor hemde fazlasıyla mutlu ediyordu.
Ertesi gün büyük gündü heyelanlıydım doğrusu. Sabah uyanınca Mustafa'nın tamamen yanlış yerleştirdiği bulaşıkları yerine koymakla uğraştıkdan sonra kahvaltıyı hazırladın. Mustafa işe gidince ben de artık kendi başına gelmeye çalışınca geç kalmasından bıktığımdan birlikte gidelim diye Elif'i çağırdım.
Birlikte hazırlanırken ağzı boş durmamıştı
"Kutay gelir değil mi?"
"Ne bileyim ben grupa gelicem yazmış gelir o zaman"
"Of üstümdekini beğenir mi sence?"
"Ben Kutay'ın moda danışmanımıyım nereden bileyim sevip sevmeyeceğini"
"Sana da hiçbir şey sorulmuyor tamam demedim bir şey"
"Sen de düzgün şeyler sor o zaman" küçük atışmalar eşliğinde hazırlandık. Mustafa her zamankinden daha erken geldi hazırlıkları tamlamasında Defne'ye yardım edecektik.Eve vardığımızda Buse ve Berin mutfak ta Defne'ye yardım ederken Enver ve Cem bahçede mangal yakmaya calisiyorlardi. Biz de Elif'le kızlara katıldık. Enver'in dışarıdan "Hamile hamile geldik bi de bize iş yaptırıyorlar" serzenişleri duyuluyordu. Elif de durmadan kulağıma "Hani Kutay nerede niye gelmemiş" diye fısıldalyarak sabrımı test ediyordu.
Defne gerçekten güzel bir ortam hazırlamıştı. Zamanın keyifli geçireceğinden emindim. Bizden sonra fazla tanımadığım ama davetlerden az çok aşina olduğum kişiler gelmeye başladı. Herkes Enes ten önce burada olsun diye ona fazladan iş vermişlerdi.
Nihat et Enes'in arabasının sesi duyuldu, ışıklar kapatıldı. İçeriden "Defne acil gelmen lazım bizim pazarlamadan Kerem var ya.. Of boynum tutuldu bin tane iş kitlediler sözde ortağız ama en çok ben çalışıyorum vay arkadaş. Defne gel de azcık masaj yap nerdesin sen" konuşarak evin içinde dolanıp duruyordu. Enver "Kırk yılın başı masaya oturdu en çok ben çalışıyorum diyor" diye çıkışınca Berin onu şş diyerek susturdu. Hepimiz gülmemek için zor duruyorduk.
Enes en sonunda bahçeye bakmaya karar verince ışıklar açıldı Defne üflemesi için elinde pastayla Enes'e doğru yürümeye başladı. Enes oldukça mutlu görünüyordu şaşkın olduğu her halinden belliydi.
Enes mumları üflerken biz de alkışlıyorduk. Müsiklerden sorumlu olan Cem hemen sistemin başına geçti. Biz sarılıp Enseyi tebrik ederken Kutay da sonunda gelebildi. Elif çaktırmadan benim yanımdan uzaklaşıp Kutay'la konuşmaya gitti. Uçaktan onları izlemek çok hoştu.
Ben dalıp gitmişken Mustafa'nın aramdan sarılmasıyla kendime geldim. "Eğleniyor musun diye sordu" başımı olumlu anlamda salladım. Bu sırada Elif'in çığırışları kulhaklarımı doldurdu. Daha önce bir kaç kez karşılaştığım Efe ve Hakan sözde tanga yapmaya çalışırken dengelerini kaybedip Elife çarpmışlardı.Elifin elindeki içecek üzerine dökulmüştü.
Elif "Dikkat etsenize ben ne kadar özenerek giydim bunu haberiniz var mı" diye onları azarlarken Hakan "Sen bizim şirkette misin hiç görmedim seni" diye sorunca "Hayır cicim değilim ben-" sözünü bitirmesine izin vermeden Efe "Oğlum görmüyor musun Kutay'ın sevgilisi işte" diye Hakan'a cevap verdi. Elif kızarıp hiçbir şey söyleyemedi Kutayda konuşma uzamasın diye düzeltme gereği duymadı sanırım.m
Kutay Elif'in üstündekini temizlemeye çalışırken Mustafa'yla birbirimize dönüp imalatlı bakıslar attık.
.
.
.
Oy vermeyi unitmayın keyfli bir bölüm olmuştur umarım