18 NUMARA sunar...
Medyadaki şarkı aynı bu kitabı anlatıyor. Dinleyin bakalım...
(21) KENDİ KATİLİN
FİNAL
Hâkim Bakış Açısı
Yeşim ve ekibi, öyle bir yere saklanmışlardı ki kimseler nerede olduklarını bilmiyordu. Bu yüzden elinden geldikçe Yalçın'ı deli etmeye çalışıyorlardı. Yeşim yine oluşturduğu bir planı uygulamak üzere diğerlerini bekliyordu.
Gelen adamlarını görünce elindeki makası birine fırlattı. Adam makası havada yakalayıp cebine soktu. "Ne yapacağız patron?"
"Benimle gelin, ne yapacağız anlarsınız." Hızlı adımlar ile Artemis'in olduğu odaya doğru ilerledi. Ormanda, yeraltında yapılmış bir sığınaktı burası. Yalçın'ın akıl edemeyeceği, oldukça gizli bir sığınak...
Odaya girince beyaz saçlı kızın gözleri onu buldu. Adamlarda gelince "Kızın saçını kes bakalım." diye emir verdi. Makası alan adam ürkütücü adımlar ile Artemis'e doğru ilerledi. "Hayır, bunu yapamazsın!"
"Bal gibide yaparım." Adam sertçe Artemis'in saçını kavradı ve hiç acımadan büyük tutamlar kesti. Artemis neye uğradığını şaşırmış, sadece direnmeye çalışıyordu. Adamın işi bitince geri çekildi ve Yeşim'in komutunu bekledi.
"Şimdi de bu saçları güzelce kana bula."
Adam kaşlarını çatıp tekrar bir soru yöneltti. "Nasıl yapacağız?" Durumdan sıkılan Yeşim belindeki silahı alıp adamın bacağını sıyıracak şekilde ateş etti. "Her şeyi ben mi öğreteceğim? O saçları kana bula ve postayla Yalçın'a gönder. Ve bir de not yaz."***
"Artemis öldü. Bir sonra ki hedef sensin Yalçın Barut..."
Notu defalarca kez sesli okuyan Bedirhan'a ters bir bakış attı Yaldız. Yalçın ise mahvolmuş bir halde sadece yere bakıyordu. "Ya abi, daha emin değiliz ki. Yıpratma kendini, sen güçlü olmalısın." Sonunda bakışlarını kız kardeşine çevirip başını yana eğdi. "Emin değil miyiz? Yaldız bunlar Artemis'in saçları, ben bu kokuyu tanıyorum." Elinde ona işkence etmesi için tuttuğu saç tutanlarını gösterdi. O da içinden bunu gerçek olmadığını söylemeye çalışıyordu ama hisleri tam tersiydi.
Kutu ve kağıdı incelenip duran Bedirhan'ın sesi ile herkes ona odaklandı. "Kağıt buldum!" Elindeki katlı kağıdı açıp okumaya başladı. "Çok güzel bir şaka öyle değil mi Yalçın? Bu kağıdı bulup okuduğunuz an ki yüzünüzü görmeyi çok isterdim. Ben Yeşim Söğüt, Artemis elimde ve hâlâ canlı. Onu almak istiyorsan Heyetin bütün bilgilerini bana vermek zorundasın. 24 saatlik bir süren var, iyi düşün..."
Rain ve Yalçın birbirine 'ne yapacağız' bakışları atmışlardı. Bu sefer öyle derin bir kuyuya düşmüşlerdi ki yapacak bir şey bulamıyorlardı. Bir yandan ise Yeşim'in yaşaması bile şaşırtmıyor, donup kalmış öylece olacakları bekliyorlardı.
Uzun süren dakikaların ardından hepsi düşünmek için oturmuş sessizce kafalarında olan biteni sorguluyorlardı. Yalçın, şu an ne yapacaklarını, bilgileri ve Artemis'i koruyarak ikisine de nasıl sahip olacaklarını bilmiyordu. Kafasında dönen bir çok soru vardı. En önemlisi az önce Artemis için ağlarken, hemen sonrasında onun yaşadığını öğrenmişti. Duygu değişimleri onun beyninin çalışmasını engelliyordu. İki parmağının arasındaki sigarayı tekrar dudaklarına götürdü. Dumanı içine çekip serbest bıraktığında, sanki o bıraktığı nefes Artemis'in kokusu gibi gelmişti. Onu o kadar çok özlemişti ki, şu an her şeyden önce ona ihtiyacı vardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ARTEMİS (Düzenleniyor)
Novela Juvenil"Belki de cehennem cennete olan aşkından yanıyordu..." Annesini saldırıda kaybeden kız, bir gece ansızın üç mafya'yı suç üstü yakalar. Mafyaların onu evlerine getirmesi ile kim olduklarını öğrenir ve annesinin katilini bulmak için onların arasına gi...