ARTEMİS (Düzenleniyor)

• (4) Görev •

(4) Görev

Beni sabahın köründe uyandıran adama göz ucuyla baktım. Umarım uykumu bölmesinin bir açıklaması vardır. Çünkü sabah kapıya işkence ederek konuşmamız lazım diyip duruyordu. Yine ne oldu? Merak ediyorum.

Sonunda okuduğu dosyadan başını kaldırıp bana bakabildi. "Evet sayın mafya lider, beni neden sabahın köründe çağırdınız?" Derin bir nefes alıp başını iki yana bükerek boynunu kütletti. Artık konuya bir yerden girse mi acaba? "Artemis, ben seni araştırdım ve bütün bilgilerine ulaştım." Kaşlarımı çatıp ona baktım. Ne yapmış ne yapmış? "Bunu neden yaptınız ki?" Suratına bakınca güzel gözlerinin altında ki morlukları gördüm. Sabaha kadar uyumamış mıydı?

"Grubuma aldığım birini araştırmam gerekiyordu. Bir kere hata yapmıştım, ikinci bir hata yapmazdım. Bu yüzden bütün bilgilerini araştırdım. Baban albino, evin tek kızı sensin, baban cilt kanserinden vefat etmiş, annen iki ay önce saldırıda vefat etmiş, doğru mu?" Başımı salladığımda yine nefes almakta zorlandım. Anne ve baba kelimesi geçince, açık hava da bile boğuluyorum.

"Fakat annen ve babanın adına ulaşamadım ve doğum tarihine. Okula hiç gitmemişsin ve güneşten ölesiye korkuyorsun." Yine başımı salladım ve bu sefer bilmediklerini ben ekledim. "Doğum tarihim 8 Şubat 2005, babamın adı Murat Köse, annemin Adı Aylin Köse." Söylediklerim yüzünden rengi atmıştı. Bir an dalgınlaşınca, elimi yüzünün önüne getirip şıklattım ve başını sallayıp kendine geldi. "Bir sorun mu var?"

"Hayır yok, sadece birşey unuttum mu diye düşündüm." Başımı salladıktan sonra ayağa kalkınca, "dur gitme daha söyleyeceklerim bitmedi." Tekrar yerime oturdum ve söyleyeceklerini bekledim. "Bu akşam bir operasyon var. Kendini kanıtlaman için sana bir şans veriyorum." Kaşlarımı yine çattım. "İyi ama ben Yunus'u öldürerek kendimi kanıtladım sanıyordum." Başını iki yana salladı. "Hayır, Yunus kolay bir adamdı. Onu öldürmek zor olamazdı sadece kurnaz olduğu için boş bulduğu anda kaçardı. Onu herkes öldürebilir, çünkü ödleğin teki. Aylar önce Mehmet diye bir adamla kumar oynadım. Kağıt çaldığı için kazanarak benim bazı hisselerimi aldı. Bugün onun kağıt çaldığını ortaya çıkaracağız, şimdi Bedirhan ve Rain'in yanına gidelim. Çünkü planı anlatacağım." Ayağa kalkıp odadan çıktık. Aşağı inince Bedirhan ve Rain'in koltukta uyukladığını gördüm. Yalçın gidip onları dürtünce ikisi de sıçrayarak uyandı.

"Abi, geldiniz mi?" Bedirhan uykulu gözlerle bize bakıyordu. "He Bedirhan, geldik. Kalkın hadi anlatacaklarım var." Bu adam vakitsiz öten horoz valla. Sabah olmasını beklemiyor, geceden plan kuruyor. Saat şu anda 06:00 bizim yatağımızda olmamız gerekmiyor mu? "Artemis sende geç otur." Dediğini yapıp Bedirhan'ın yanına oturdum ve konuşmasını bekledim.

"Biliyorsunuz ki Mehmet ile bir ara kumar oynadık ve o kazandı. Kağıt çaldığını biliyordum ama bunu bile bile o kumardan vazgeçmedim çünkü beklediğim an geldi. Mehmet beni başka bir oyuna çağırdı ve ben o oyuna gidip onun nasıl kart çaldığını kanıtlayacağım. Plan basit, herşey Artemis'e bağlı olacak çünkü Mehmet'in inine inecek olan kişi Artemis. Mafya heyeti Artemis'i bilmiyor bu yüzden Artemis Mehmet'in yanına gidince onu tanımayacaklar. Artemis'in boynunda kamera kolye ve kulaklarında kulaklık küpe olacak. Kolye ile hem Mehmet'in planlarını anlatırken kayıt alacak hemde oyun zamanı kağıt çalarken kayıt alacak ve böylelikle oyun sonu taş çaldığı için aldığı bütün hisseler geri benim olacak." Zekice bir plandı ama neden ben o adamın inine iniyorum ki? Bunu yapacak potansiyele sahip değilim.

"Ya yakalanırsam?" Yalçın bunu da düşünmüş olmalı ki, "merak etme yanında şoför olarak Cihan gelecek. En iyi adamlarımdan birisi o seni korur. Zaten sana güveniyorum, yakalanmayacağına eminim." Bana güveniyor muydu? Bak bu hoşuma gitti, o güveniyorsa kesin yapardım. Başımı salladım ve içimde ki heyecanla yerinde kıpırdandım. "Bedirhan sen benim yanımda geleceksin orada olacak bir olayda bir dayanağa ihtiyacım olacak, Rain sen Artemis'i yöneteceksin, dediğim gibi Artemis'in kulağında ki küpe kulaklık işi görüyor. Kimse anlamaz, çünkü özel yapım." Rain ile birbirimize bakıp geri önümüze döndük. Onunla anlaşacağımızı sanmıyorum.