🌠26.BÖLÜM🌠

32 5 28
                                    

"Aşk acısı taşımayan yürek; ya deliye aittir, ya ölüye

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

"Aşk acısı taşımayan yürek; ya deliye aittir, ya ölüye."

Mevlana

Playlist: Soner Sarıkabadayı • Buz
Anıl Emre Dal • B.
Can Ozan • Ağlama Ben Ağlarım
Pinhani ft. Kalben • İyi Değilim Ben
Kolpa • Gurur Benim Neyime
Mehmet Güreli • Kimse Bilmez

Kuzey...

Neden hep özlenmemesi gereken insanları özlerdi bir insan?
Neden hep imkansızın peşinden giderdi?
Yasak olmasının vermiş olduğu karşı koyulamaz arzu ve haz mıydı onu çeken?
Yoksa elde edememe saplantısı mıydı?
Aslında insan için kolay olabilecek tek yol düşüncelerini kontrol etmek ve hepsinin birer anı ya da yaşanmışlıktan ibaret olduğuna kendini inandırmak iken neden hep her şeyin daha fazlasını isterdi?
Neden zamanında vazgeçmeyi bilmezdi?
Çünkü sadece duygularına ve hislerine yenilirdi insanoğlu.

Elimde çevirmekte olduğum şarap kadehinden bir yudum daha aldığımda yüzümü buruşturmuştum.

"Ada'nın okula geldiğine hala inanamıyorum."

Açelya şaşkınlıkla konuştuğunda çenemi sıkmıştım.
Ben de...

"Yarın öğlen Ezgi Hanım'la birkaç aylığına yurt dışına çıkacakmış. Okula da Kuzey'e bunu haber vermek için gelmiş. Uzun bir süre burada olamayacak anlaşılan."

Burak'ın o anki söyledikleri beni yeniden birkaç hafta içerisinde yaşananlara götürmüştü. Ada ve Ezgi Hanım'ın adını duymuş olmamla içimdeki dinmek bilmeyen yangının yeniden alev aldığını hissetmiştim. Annemin geçen haftalarda başıma musallat ettiği kız ve annesi beni artık sadece boğuyordu. Arya'dan ayrılmamdan sonra tekrardan eski benliğime dönmüş olmam onda bir şeyler yapma gereksinimi uyandırmıştı. Çünkü ondan önceki halim olan saldırgan, umursamaz ve öfkelendiği zaman da her şeyi yıkıp döken o Kuzey'e geri dönmüştüm. İnsanlara tahammül seviyem kalmamış gibi kendimi onlardan adeta soyutluyor ve her geçen gün daha da içime kapanıyordum.
Arya'nın hayatımdan çıkmasıyla sanki iyi olan her şey de kaybolmuştu.

Sonuç olarak da babamın iş arkadaşının kızıyla yakınlaşmamı ve onunla vakit geçirmemi istemişti. Ancak annemin isteği üzerine onunla vakit ve zaman geçirdikçe sanki her şey daha da işin içinden çıkılmaz bir hal alıyordu.
Tıpkı bugün onun okula gelmesi ve Arya'nın ikimizi o halde görmesi gibi.

"Ada'yla her şey daha yolunda gidecek. Emin ol birkaç hafta sonra onun adını bile hatırlamayacaksın."

Eylül'ün söylediği sözlerle çenemi sıkmış ve önümdeki şarap kadehinden büyük bir yudum daha almıştım.
Bilmiyorlardı ki, onu istesem de hiçbir zaman unutamayacaktım.
Bilmiyorlardu ki, onun gitmesiyle benim için zamanın durduğunu ve artık o olmadan hiçbir şeyin umrumda olmadığını.

KAYAN YILDIZWhere stories live. Discover now