🌠9.BÖLÜM🌠

471 39 84
                                    

"Her şey siyah;Onun sigarası, cehennemi, hayatı

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

"Her şey siyah;
Onun sigarası, cehennemi, hayatı.
Her şey beyaz;
Onun düşünceleri, ruhu, hayalleri."

Playlist: Halsey • Colors

Dünya üzerindeki tüm insanlar, aslında kendi hayatları içerisinde var olan romanın sadece basit birer parçalarıydı. Tanrı yazardı. Ve o nasıl isterse insan hayatı ona göre şekillenirdi. Aslında insanlar Tanrı'nın gözünde basit birer romanın parçasından ibaret olsalar da gerçekte herkes kendi romanının baş kahramanıydı, karakteriydi. Asıl kilit nokta da buydu işte. İnsanların kendi düşünceleri, duyguları ve bir konu üzerinde sergilediği davranışlar onu o yapıyor ve hayatını şekillendiriyor, biçimlendiriyordu.

Her insanın hayatında kendisine göre yaşamakta olduğu veya yaşadığı bazı zorunlulukları vardı. Katlanmak zorunda olduğu zorunlulukları ve belki de hiçbir zaman arkasını dönüp gidemeyeceği sorumlulukları vardı. Bunlar hayatın getirdiği zorunluluklar olup insan bunlara sabretmeyi ve zorluklara göğüs germeyi deneyimleyerek öğrenirdi. Güzel şeylerin elbet bir gün yaşanacağı ve tüm bu zorlukların hepsinin bir gün biteceğini düşleyerek çizerdi yolunu, sabrederdi hayatına.

İnsan yürüdüğü yolda dolambaçlı yollara, sonu bilinmeyen karanlık uçurumlara ya da düz oldukça aydınlık yollara sahip olabilirdi. Aslında bu yolların hangisinden ve nasıl geçeceği tamamıyla özgür iradeye kalmış bir şeydi. Sonunda ise o kişiyi nelerin beklediği de yalnız Tanrı'nın bileceği işti.
Ancak o kişi için yol, her ne kadar uzasa da gerçekte kaderde ne yazılmışsa sonunda gene onu yaşamak durumunda kalıyordu.

Gözlerimi açıp uykunun kollarından kendimi sıyırdığım o anda her şey bana yeniden yabancı gelmişti sanki. Yatmakta olduğum yatağım, odam ve pencerem...

Her ne kadar bir süredir burada kalmaya devam etsem de hala içimde hissetmekte olduğum bu hislerden ne yaparsam yapayım bir türlü sıyrılamıyordum.

Okulun başlamasına az bir zaman kala tüm işlerimi halledip evden çıktığımda, amcam okula Deniz'le ikimizi bırakabileceğini söylemişti. Ancak ben yolu öğrendiğim için ve biraz da yürümenin iyi bir fikir olacağını düşündüğüm için teklifini reddetmiştim. Amcam ise bunun üzerine üstelememiş Deniz'le birlikte arabaya binerek yola çıkmıştı. Dün yaşananların konusunu açmaması ve bu konu hakkında henüz konuşmamış olmamız da şu anlık  içimi rahatlatan tek şeydi belki de.

Öbür gün annemin mahkemesi olacaktı. Uzun yıllar boyunca o parmaklıkların arasında kalacağı ihtimali beni kahredip günden güne tüketirken aslında amcamın bizim yanımızda olup her daim destek olması da içimi ferah tutan tek nedendi denebilirdi.

KAYAN YILDIZWhere stories live. Discover now