••
"Neden Arya?"
Buz gibi olan vücudum sıcak nefesiyle buluşunca titrememe neden olmuştu.
Yaşlı gözlerimi söylediği sözlerle Kuzey'e çevirmiş ve hayranlıkla bakmaya başlamıştım bu sefer kusursuz yüzüne. Kahverengi saçlarıyla uyumlu koyu kahve gözler...
Playlist: Yüzyüzeyken Konuşuruz • Son Seslenişim Toygar Işıklı • Ben Ölürsem Selami Şahin, Burcu Güneş • Ben Bir Tek Kadın/Adam Sevdim
Arabanın kapısını kapatarak hızlı bir şekilde hastanenin içerisine yöneldiğimde nefesimi de tutmuştum. O anda etraftaki bağırış ve çığlıkları dikkate almamaya çalışarak hızlı bir şekilde doktor ve hemşirelerin eşliğinde ameliyathaneye alınan Oktay Bey'e bakışlarımı yeniden çevirmiştim. Bazen insan geçmişte yaptığı hataların bedelini en ağır şekilde hem kendi çeker hem de sevdiklerine çektirirdi. Oktay Bey'in şu anki durumu da bu sözün doğruluğunun en büyük kanıtıydı.
Kuzey ilerleyen sedye eşliğinde Oktay Bey'in elini tutarak koşmaya devam ettiğinde o an gözümden akan yaşa da mani olamamıştım. Onun da en az diğer herkes kadar perişan olduğunu görürken artık kalbim bu yaşananları adeta kaldıramıyordu. Sonuçta onun öz oğluydu.
Elini sıkı sıkıya tutmakta olduğu babasının işlediği tüm günahlarını unutmuş gibiydi sanki o an Kuzey. Gözlerindeki yıkılmışlık ve çaresizlik Oktay Bey ameliyathane bölgesine alındığında bile devam ediyor sıkı sıkıya tutmuş olduğu elini bırakmasıyla boşluğa düşen babasının eline acıyla bakıyordu.
"Babam iyi olacak öyle değil mi?"
Oktay Bey'in ameliyathane bölgesine alınmasıyla o an Kuzey, bakışlarını içeri girmeden önce durduğu Doktor Hanım'a çevirirken ona fısıltıyla ancak umut edercesine sormuştu.
"Elimizden geleni yapacağız merak etmeyin. Babanız iyi olacak."
Doktor Hanım daha fazla bir şey söylemeden Kuzey'in yanından ayrılarak ameliyathane bölgesine geçtiğinde Kuzey'in de boşlukta çaresiz bir şekilde yapayalnız kaldığını görmüştüm.
O an bir adım atıp ona yöneleceğim sırada bu sefer tüm koridoru esiri altına alan bağırışlarla kafamı koşarak gelmekte olan önce Serap Hanım'a ardından da arkasındaki amcam, Nilüfer Hanım ve diğerlerine çevirmiştim.
"Kuzey nasıl o? İyi değil mi?"
Serap Hanım'ın sorusuyla bulunduğum yerde kollarımı birbirine bağlamış ardından da bakışlarımı Kuzey'e çevirmiştim. Kuzey yıkılmış ifadesini yüzünden silmeden bakışlarını bu sefer Serap Hanım'a çevirdiğinde gözlerinde görmüş olduğum buzdan duvarlar beni bile korkutmuştu.
"Buğra'nın söyledikleri doğru mu Serap Hanım? Babamla ilişkiniz mi vardı?"
Herkes Serap Hanım'ın o an ağzından çıkacak olan cümleyi beklerken o ameliyathaneden çıkmakta olan bir hemşireye dönüp bu sefer aynı soruyu sormuş ve Kuzey'in biraz önceki ona sorduğu soruyu yok saymıştı.