"35"

1K 94 4
                                    

Bahar Karadeniz'e adeta ben geldim diyordu... Her yer yemyeşil taze ve canlılık barındırıyordu e havalar düzelmişken Nazlıyı küçücük odalarda tutmak neredeyse imkansızdı... Annesi yemek yaptığı sırada ses çıkarmamaya özen göstererek pencereden atladı ve Yeşim teyzesinin bahçesine daldı henüz çekirdek bile tutmayan minicik yeşil eriklerden yemekti derdi...

Minicik ayakları ile tırmandı kocaman erik ağacına. Yüzünde tarif edilemez bir tebessüm ile yedi erikleri ama büyük bir sorun vardı nasıl ineceğini bilmiyordu ağacın arkasında dere vardı zaten önünde ise taşlar ile dolu bir bahçe... Durdu ve kara kara düşünmeye başladı

Onu izleyen kara gözlerden habersizdi tabiki Ömer başından beri izliyordu küçük kızı. O küçücük kafasını yine belaya sokmuştu. Mahalle bezmişti artık küçük kızın yaramazlıklarından ama yine de hepsinin kalbinde taht kurmayı başarmıştı...

Bir kişi hariç. Ömerin yıldızı kucuk Nazlı ile hiç barışmıyordu. Küçük kızı gördüğü her an karnına saplanan kramplardan kızı sorumlu tutuyordu... Oysaki mavişin Ömerle bir derdi yoktu...

Baktı Ömer bir kaç dakika daha Nazlıya. Ama dayanamadı kalktı evden bahçeye çıktı. "Ömer abiiiğ" diyen cılız sesi duyduğu an yine girdi kramplar. Ömer şimdi ne yapsındi..
"Nasıl çıktın sen oraya" dedi ters ters ama gözlerinin asla Nazlının mavileri ile birleştirmiyordu zira ozaman daha da fena oluyordu bizim oğlan. "Erik yedimmm. Şimdi de inemiyorum" yavaşça ağaca doğru yaklaştı Ömer "Atla ben tutarım" dedi huysuzca. Bir an önce gitmek istiyordu kızın yanından. "Kolkuyorumm" dedi dudağını büzerek "Tırmanırken korkmuyor muydun?" Dedi ama çareyi de buldu. Hızla Nazlının yanına çıktı "Şimdi sen benim sırtıma bineceksin bende seni aşağı indireceğim tamam mı?" Dedi kız başını salladı. Dikkatlice sırtına aldı küçük kızı yavaş yavaş indikleri sırada Ömer Nazlının nefesini ense kökünde hissetti ardından ise minicik dudaklar öpücük kondurdu Ömerin ensesine ve o an Ömer heyecandan yüz üstü kayalıkların olduğu yere savruldu...

Nazlıya bir şey olmamıştı ama Ömerin tam kalbinin üzerine ince de olsa 4 dikiş atılmıştı. Ve o gün Nazlı bilmeden asıl tahtı Ömerin kalbine kurmuştu...

Nazlıdan

"Yaa ben böyle bir şeyi yemin ederim ki hatırlamıyorum" dedim dudağımı büzerek "4 5 yaşlarında olduğun için olabilir mi?" Kaşlarımı çattım "Aç bakıcam" Tip tip baktı "Evlenmeden olmaz" Ne diyo la bu? "Ne diysun ula? Yara izini diyrım" adam o an bir aydınlanma yaşadı ve usulca gömleğinin düğmelerini açtı... Yara izi vardı küçüktü ama hala duruyordu. Eğildim ve tam izin üzerini öptüm o ise başımı kaldırıp alnımdan öptü... "Teşekür ederim" dedi "Ne için?" Gülümsedi "Bana kendimi hiç olmadığım kadar ait olduğum yerde hissettirdiğin için"

6 gün sonra

Bugün ciddi ciddi abim ile Melis sözleniyordu ve ben olayları hala kavrayamamıştım. Her şeyi geçtim Mehmet amca nasil izin verdi onu bile anlayamıyorum. O yüzden hiç boşa kendimi yormadan görümce makyajı yapıyordum.

Yengesin sen yenge

Üzerimde mavi bir elbise vardı saçlarım ise kendi halinde. Zaten  ben saçlarım ile uğraşmayı sevmezdim... "NAZLUUU ÇİÇEK NEREYEDUU?" diyerek ciyaklayan kişi ise benim anamdı zira kendisi yerlere göklere sığmayacak haldeydi  Abimi veriyordu sonunda.

Kadın haklı diyecek söz yok!

"Abim almaya gitti gelir şimdi" dedim seslenerek ve karşı pencereye baktım. Sevgilim bugün ortalarda yoktu en son sabah merak etme diye mesaj atmıştı okadar. Ama ona kötü bir haberim var. Merak etme deyince insan merak etmeyi bırakmıyor...

3 saat sonra

Yeşim teyzelerde tüm yayla halkı olarak isteme merasimi için toplanmış bulunuyorduk ancak Ömer hala yoktu ve Firat abi de yoktu. Neredeydiler? "Ekonomi yoktur bu ülkede yok. Nerde o eski zamanlar" diyen Osman amca ile Mehmet amcamın sohbeti asla ilgimi çekmıyordu öte yandan Melis ile abim gergince birbirine bakarken sıkıntıdan patlamaz üzereydim. Tam o sırada kapı çaldı "Ben bakarım!" Diye atladım hemen ama kimse oralı bile olmadı. Ben bakacaktim tabi kim bakacaktı...

Tam tripspor Nazlı moduna geçip kapıyı açtığım sırada kapıda Ömeri Fırat abiyi ve yanlarında aylardır görmediğim Defneyi görmeği beklemiyordum elbet...

Çok uzun aralıklı bölüm attığımın farkındayım ama inananin elimden bu kadarı geliyor.

Umarım bölümü beğenmişsinizdir

Oy verip yorum yapmayı unutmayın

Sizi seviyorum


Sen beni hiç görmedin/Ara VerildiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin