"32"

1.8K 146 13
                                    

Sabah uyandığımda ikili koltukta tek başıma uzanıyordum. Ömer neredeydi? Yerimden doğruldum "Ömer" dedim ona seslenerek ama ses gelmedi. Hemen telefonumu alıp aradım. Çaldı ama açan olmadı...  Saat henüz sabah 8di.Git gide endişelenirken ayağa kalkıp camın önüne geldim. Arabası yoktu. Nereye gitmişti?

Camın önünde gökyüzünü izlerken karşıdan gelen Ömerin arabası ile hemen kapıya çıktım. Arabadan indiğinde beni görünce çatık kaşları düz bir ifadeye dönüştü "Yawrum?" Dedi hayırdır? Der gibi "Neredeydin?" Dedim endişeyle. Elindeki poşetleri gösterdi ve bana doğru gelmeye başladı "Kahvaltılık almaya gittim. Hem evimizde kahve yoktu. Sen kahvesiz uyanamazsın" dedi yanımda biterken. "Hem sen bu kadar erken kalkmazsın?" Ellerimi omuzlarına koydum "Yalnız olduğumu hissettim belki" bir kolunu belime sardı bir kolunda ise hala poşetler vardı "Hmm" dedi boynuma bir öpücük kondururken "Ben olduğum sürece yalnız kalmana izin vermem"

Eve girmiş kahvelerimizi içiyorduk. Ömer kahvaltılık bir şeyler almıştı ama ikimizde henüz aç değildik zaten henüz erkendi... Ona sormak istediğim sorular vardı ama çekiniyordum. "Ömer" dedim "Şimdi dün akşam sen EVLENECEKSINIZ dedin ya. Gerçekten evlenecekler mi?" Dikkatle yüzünü inceliyordum bir duygu kırıntısı yakalamak için ama yoktu. "Ciddiydim. Belki şuan herkes abarttığımı düşünüyor ama abartmıyorum." Kahvesinden bir yudum aldı "Nazlı annemleri biliyorsun. Benim ailem fazla muhafazakar. Onlar böyle şeylere gelmezler. Sadece annemler değil sizinkilerde öyleler biliyorum. Şimdi biz onların karşısına geçsek ve Melis ile Ali bu haltları yemişler desek ne olur?" Kıyamet kopardı "Bak cevap vermiyorsun. Çünkü sende biliyor
sun böyle bir durumda neler olacağını. O yüzden aileler üzülmeden hiç bir şey olmamış gibi evlensinler" Melis tek bir hata yüzünden evlenecek miydi yani? "Nasıl açıklayacaklar ki?" Dedim kısık çıkan sesimle "Onu da düşündüm amına koyim sanki bütün haltları ben yemişim gibi arkalarını topluyorum" burnundan nefes aldı "Bugün hep beraber yaylaya dönüyoruz. Gittiğimiz gibi abin 2 ay önce Nur ile ayrıldığını ama bizlere açıklamadığıni söyleyecek. Ardındanda 1 ay önce dağ evine gittiğimizde Melis ile sevgili olduklarını ve evlenme kararı aldıklarını söyleyecek."
"Peki ya inanmazlarsa. Ya abimin Nurdan Melis yüzünden ayrıldığını düşünürlerse?"
"Abin uzun zamandır Melise aşık olduğunu ama kendine bile itiraf edemediğini söyleyecek"
"Ne yapmak istediğini anladım ama neden yaptığını anlamıyorum Ömer. Bu yaptığın resmen kaderle oyun oynamak"
"Peki ailelerin gerçeği öğrenirse yapacaklarını düşünebiliyor musun? Anında Melise ev hapsi. Abine yapılacakları düşünemiyorum bile"
"Haklısın"
"Ben bütün bunları sonradan yüz yüze bakabilmek için yapıyorum"
"Ben bu konuda yorum yapmak istemiyorum"
"Beni onaylamadığı biliyorum Nazlı. Ama kendini benim yerime koyabilseydin beni anlardın. Tıpkı abinin beni anladığı gibi"

Son konuşmamızdan sonra Ömer ile yemek yiyip Fırat abinin evine geçmiştik. Oraya gittiğimizde Ömer bana anlattıklarının diğerlerine de anlatmıştı ve garip bir şekilde erkekler artı Melis bu duruma onay vermişti. Hilal ile ben ise bu duruma karşı olsakta Melis karşı çıkmadığı sürece müdahale edemiyorduk.

Kizlar ile ortak odamıza geçip eşyalarımızı toplamaya başladık. "Bize anlatacak bir şeyin yok mu?" Dedim sessizliği bozarak "Sadece onun değil seninde anlatacak şeylerin olmalı Nazlı hanım" dedi trip atar gibi Hilal "Gündem bende değil şuan" Melis bizi duymamazlıktan geliyordu "Sağa diyruk got kafali" dedi Hilal "Ne?" Dedi Melis kafasını eşyalarından kaldırırken "Uiy bu da olmuş ba Leyla. Duymaymisun deduklerumuzi?" Hilal şive yaptıkça onu ciddiye alamıyorum ama benn. "Diyor ki sen hayırdır taş altından su yürütmüşsün. Kız Hilal bu laf böyle miydi?" Melis eşyalarını bırakıp bize döndü "Su falan yürütmedim. Aşık oldum" Hilal elini kulağına götürdü "Ne olmiş? Aşuk mi oldin? Puu senin aşkina izdirabuna. Ola ola nişanli adama mi aşuk oldin?" Dedi Hilal "Bu durumda söylenecek tek laf şu kızlar" dedim gülerek "Gönül ota da konar. Boka da" buradaki bok benim abim oluyordu "Doğri dedun ha oni. Bunun gönli tezeğe batmuş tezeğee"

Gülerek başımı iki yana salladım ve bavuluma eşyaları yerleştirmeye devam ettim. Bugün giymek için de siyah bir kot pantolon beyaz omuzları açık bir kazak ve siyah bir trençkot ayırdım.

Herkes hazırlanırken Fırat abinin dışarı çıktığını gördüm. Bu Ömer odada yalnız demekti. Abime görünmeden hızla odaya girmem lazımdı. Koridorda kimsenin olmadığına emin olduğum an koşar adımlarla ile odaya daldım. odaya girdiğimde üzerinde siyah baksırı ile duran Ömeri görmeyi kesinlikle beklemiyordum. "Ay" dedim elimi gözlerime götürken "Sevgilim pardon ya. Ben kapıyı çalmadan daldım. Fırat abinin çıktığını görünce gelip bir göreyim dedim" Birden bir el elimi tuttu ve gözlerimden çekti. O elinin kimin olduğu elbette belliydi. "Sevgilin demek" dedi iki eli  de belime dolanırken "Sevgilim" dedi kulağıma doğru "Bu kelime ne güzel durdu benim sevgilimin azında" Bu adamın bana yakınlaştığı her an kalbime zarardı. Kalbimin atışlarını duyacak diye ödüm kopuyordu. Ama içimdeki ona dokunma isteği de fazlaydı. Bir elimi ensesine bir elimi çıplak göğsüne koydum. Teni sıcacıktı. "Özledim" dedim mırıltıyla ve burnumu boynuna yasladım. Kokusu nefesti."Özlemekten geberdim" dedi yüzümün her zerresine öpücükler kondururken "Eskiden uzaktan görmek yetiyordu. Ama şimdi... Yanımda olsan bile özlüyorum" neydi bu bizimkisi? Temiz bağımlısı olabilir miydik? Çünkü bende aynı evin içinde olmamıza rağmen özlemiştim. Onu öpmek istiyordum. Kara gözlerinin içine baka baka kendimi ona yaslayıp öptüm. Vücudunun her zerresini hissetmek yaşadığımı hissettiriyordu sanki. Üst dudağımı iki dudağının arasına alıp emdiği sırada bende alt dudağını emdim. Nefeslenmek için ağzımı aramadığım sırada ise dilini ağzımın içine sokup dillerimize dans ettirdi.
Kapıya yaslı dururken Ömer birden bacaklarımdan tutup ben kucağına aldı. Kalçam sertliğinin üzerindeydi. Göğüslerimiz hızla inip kalkarken kendimizi kaybetmişçesine öpüşüyorduk ta ki kapı ardına kadar açılıp "Hassiktir lan" diyen Fırat abinin sesini duyana kada.


Helloo. Ben geldimm. Geç olsun güç olmasın efenim. Bölüm çok gecikti farkındayım ama bu aralar ilham perilerim beni terk etti arkadaşlar. Bana uğradıkları an bölümü yazmaya başladım. Umarım yarın yeniden gelirler ve bende size bölüm yazarım.

Bölümü nasıl buldunuz?

Sizce Ömer böyle davranmakta haklı mı?

Trabzon şivesi olmuş mu??

Nazlı Ömere aşık oldu mu?

İnstagram: Yalnizbiri_17
Tiktok:abartma_tozu

Yeni bölümde görüşürüz.

Oy verip yorum yapmayı unutmayın

Sizi seviyorum

Sen beni hiç görmedin/Ara VerildiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin