"36"

577 56 3
                                    

"DEFNE" dedim boynuna atlayarak "Uyhh kırdi kemiklerumi" daha sıkı sarıldım "Çok özledim" dedim hafif geri çekilirken "Bende" dedi gülümseyerek
Fırat abi ile ikisi içeri geçince Ömerle baş başa kaldık. "Çok güzelsin" dedi içi gidiyormuş gibi. "Sende öyle" dedim gülümseyerek ama o "Bende mi güzelim?" Dedi gülerek "Yok yani şey yakışıklısın demek istedim. Yani Hayır of" Ellerimi ellerine hapsetti ve hafifçe sıktı "Sakin ol bebeğim" dedi ve burnumun ucunu öpüp içeri girdi. Kalbimmm Allahim sana geliyorum bu adamın benim üzerimdeki etkisi şaka mığ?

İsteme çok sıkıcı geçmişti Melis somurtup durmuştu. Kendi kendilerini saçma sapan bir durumun içine soktukları inanamıyorum neyseki bu saçma gece Defnenin gelmesi ile güzelleşti...

Bu gece Defne bizde kalacaktı oyüzden kızlarda bizde olucaktı. Fırat abilere gidip Defneye kıyafet almaya gittik. Ben dışarıda Defneyi beklerken birden bedenime sarılan kollar ile irkildim ama anında burnuma gelen koku ile gülümsedim "Ya sevgilimm biri görecek" bedeni kasıldı ve benden ayrılıp önüme geçti
"Bir daha desene "
"O bir kere olur" dedim kıkırdayarak 
"Yaa"
"Hıhım"
"Sen bana cilve mi yapıyorsun"
"Bilmem" dedim kollarımı boynuna dolayarak "Öyle mi yapıyorum" alnımı öptü "Öyle yapıyorsun" tam dudaklarını dudaklarıma yasladığı sırada "OHA" diyen Defne bütün büyüyü bozdu

Sictik

Rezil olmak is loading

Yerin dibine girme isteği

"Açıklayabilirim" dedim sevimli göstermeye çalıştığım sıfatımla "Ne zamandır" saymadım bereketi kaçmasın "Ben gideyim rahat rahat konuşun" dedi Ömer başımı salladım

Defne ile baş başa kalınca direkt bize geçtik ve ona baştan sona ger şeyi anlattım "Beklemiyordum" dedi ama yüzü fazla asıktı... Sanki mutsuz gibi "Aşık mısın ona" başımı salladım "Ne zaman aşık oldum bilmiyorum ama onu görünce mideme kramplar giriyor heyecandan zorla Gülümsedi "Kızlar nerede kaldı ya onları da özledim" dedi

Melis ile Hilal gelince uzun uzun sohbet ettik ancak Melis bir süre sonra uyudu ben ise tuvalete gitmek için kızların yanından ayrılmıştım odamdan gelen hıçkırık sesi ile irkildim ve dinlemeye başladım "Ben  onu özlediğim için döndüm o ise en başından beri Nazlıya aşıkmış Hilal" diyen Defnenin sesi oldukça boğuk çıkıyordu duyduklarıma inanamiyordum... Gerçekten Defne Ömere mi aşıktı...
Ben niye bilmiyordum hani en yakın arkadaşım oydu "Nazlının senin duygularından haberi olsaydı ona yaklasmazdı Defne" hıçkırık sesleri kesilmiyordu "Ben sevdiğim adama geç kaldım Hilal" sustu sonra devam etti "İçime sığmayan aşkımı kalbime gömmek zorundayım" daha fazla duyduklarima katlanamadım ve odaya daldım akan göz yaşlarıma aldırmadan hem de... "Nazlı" dedi panikle "Bilseydim" dedim hıçkırıklarımin arasında "Bilseydim yaklaşmazdım arkadaşım" başını iki yana salladı "Bilemezdin" şimdi başını iki yana sallama sırası bendeydi "Sen aşkından ölüp biterken ben nasıl fark etmedim Defne... Şimdi ben Ömere senin onu sevdiğini bilirken nasil sarılabilirim? Nasıl yaklaşabilirim?" Başını önüne eğdi "Eğer tek bir an hissetseydim senin ona karşı olan duygularını yaklaşmazdım" yere çöktüm daha fazla ayakta duramazdım "Ne yapacağım ben şimdi?"

Uzun süren bir sessizliğin ardından Defne konuştu "Ben gidicem Nazlı. Ömere aşık olmak senin hatan değildi çünkü senin benim duygularimdan haberin yoktu. Hata benim oyuzden ben giderim" başımı iki yana salladım "Ben senin sevdiğin adam ile birlikte olamam"
"Ne demek bu?" Dedi kısık sesi ile "Ömerden ayrılacağım"





Çok ağırdı. En yakınım diye söz ettiğim kişinin aslında en yakınım olmadığını fark etmek... Ben aşkın ne olduğunu daha yeni keşfederken onun aşkına kıyamazdım. Hayatım boyunca Defne ile göz göze geldiğim her an Ömeri görecek olmam çok kötüydü...
Bir taraftanda Ömer geliyordu aklıma... Onun aşkı bu kadar büyükken Defneye o göz ile bakmayacağına adım kadar eminim.

Ömeri onun evinde beklediğimi söyleyip yaylaya çokta uzak olmayan evine gittim. Anahtarı bende vardı eve girdim. Tek bir kanepesi olan bu müstakil ev benim yuvam olabilirdi. Haftalardır Ömer ile evi döşemek için plan yapıyorduk  
Şimdi onu bu evde terk edecek olmak benim açımdan çok zor olsada onun hissedeceği şeyleri düşündükçe kalbim paramparça oluyordu. Ayrılmak için ona sunacağım bir sebep bile yoktu... Ne diyebilirdim? Defne sana aşıkmış senden bana yar değil yara mi olur diyecektim? Oysaki bana bilinmeyenden yazdığı zamanlar ona yara bandı demiştim. Şimdi ise ben onu yüreğine koca bir yara olup gidecektim... Dakikalar sonra arabanın sesi duyulunca ayaklandım. Göz yaşlarımı sildim her ne kadar yeniden alacaklarını bilsemde...

Kapının açılma sesini duyduğum zaman başımı Karadenizin eşsiz manzarasında ayırıp sevdiğim adama baktım. Yüzü asıktı "Sevdiğim" dedi yanıma gelirken. Deme... Sevdiğim deme Sevdiğim dayanamam. Ayrılamam senden. "Ne bu yüzünün hali? Ağladın mı sen?" Evet Ömer çok ağladım. "Seninle bir şey konuşmam lazım" kanepede karşılıklı oturduk. Fazla meraklı görünüyordu. "Ömer" dedim ama devam edemedim. Devam edersem ağlayacağımı biliyordum. Ağlarsam anlardı. Anlarsa bırakmazdı beni... "Nazlım ne oldu söyle artık bak buraya nasıl geldim bir ben bir Allah bilir."

"Ben ayrılmak istiyorum" baktı sonra kaşları çatıldı "Şaka?" Başımı iki yana salladım "Dün gece öpüşüp koklaşıp ayrıldık? Şimdi gelmiş ayrılmak istiyorum diyorsun?" Elini ensesine götürdü "Gideceğim ben"
"Nereye?"

"Istanbula"

"Bu bir ayrılık sebebi değil"

"Ben sana aşık değilim Ömer. Çok sıkıldım Karadenizden. Yeni bir şehre gidip mesleğime başlamak istiyorum."

"Beraber gideriz"

"Seni istemiyorum"

Seni çok seviyorum Ömer

"Ben seni dünden tanımıyorum biliyorsun değil mi? Yalan söyleyip söylemediğini anlayabiliyorum.Şimdi otur karşıma anlat. Ne oldu da benden ayrılmaya karar verdin? Annen mi duydu Defne ile konuşurken? Ben onu ikna ederim zaten oğlu gibi seviyor beni.Birinden bir şey duyduysan söyle gidip haddini bildireyim."

"YETER" artık göz yaşlarımı tutamadım. "SENDEN SIKILDIM. BOĞUYORSUN BENİ ÖMER." Sensiz nasıl nefes alınır unutum Ömer "İstemiyorum ne seni ne bu babaannemin zamanından kalma köyü istemiyorum. Kendime yeni bir hayat kuracağım İstanbulda"

"Seni boğuyorum öyle mi? Oysaki ben sensiz nefes alamıyorum. Ama ben kendimden önce hep seni düşündüm. Madem ben sana iyi gelmiyorum. Ayrılalım."

Ayrılalım.

Ay rı la lım

Bu kelime beynimde binlerce kez tekrarlandı. Kalbimin ortasında bir yangın varmış gibiydi.

Ayağa kalktım gitmek için ama kelimeleri beni çivi gibi yerime sapladı "Madem gidiyorsun... Sana kokumla uyuman için verdiğim bütün kıyafetlerimi geri ver artık benim senin kokuna ihtiyacım olucak. Onlar artık sen kokuyordur"

Başımı salladım ve evimizden. Yani onun evinden çıktım. Artık rahat rahat ağlayabilirdim. Koşa koşa bir ormana yanaştım. Ormanın içine daldım ve sesimi salıp rahat rahat ağladım. İçimdeki her acıyı dışarı çıkarmak ister gibi.

Ne kadar geçti bilmiyorum ama birden Fırat abinin sesini duydum "Seni bu kadar ağlatan ne küçük hanım?"

Eveeet. Bu bölümden sonra bölüm gelmiycek arkadaşlar. Ara veriyorum. Çünkü çok yoruldum aynı anda 2 kitap yazıp okula gitmek çok yorucu ve ben artık kendi yazdıklarıma bile odaklanamıyorum  bu aralar okulda yoğun bir sınav temposu olduğu için kitaplarımın her ikisinede ara vermeye karar verdim. Ne kadar süre sonra yeni bölüm gelir bilmiyorum. Yeni bölüme kadar görüşmek üzere... Sizi seviyorum <3

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: May 25 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Sen beni hiç görmedin/Ara VerildiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin