16. Güven

76 7 8
                                    

"Siyah'ımdan uzak dur Stew."

Şu küçücük cümle o kadar güvende hissetmeme sebep olmuştu ki ben bile şaşırıp kalmıştım.

Şah damarımın hemen üzerinde olan kılıç yüzünden arkama dönemiyordum ama Stew'in yüzündeki korkuyu görebiliyordum.

Stew en başından beri beni bulmak için uğraşıyor olmalıydı. Okuldaki cinayetleride o işlemişti büyük ihtimalle.

"Jason ama ne kadar ayıp insan gelirken bir haber yollar değil mi?" Stew'in alaylı cümleleri, gözlerindeki ateşin tam zıttıydı.

"Buraya senin o boş laflarını dinlemeye gelmedim." diye sert bir şekilde konuşan Jason sonradan konuşmasına devam etti.

"Zarya'yı ve Aida'yı bize ver yoksa olacaklardan ben sorumlu olmam. Çünkü artık benim değil bütün Krallıkların sorunusun." Stew ona 'Ne diyorsun be sen?' der gibi bakınca Jason devam etti.

"Dernis Kralı kızlarını kaçırdığın için savaş başlattı. Ve şuan neredeler biliyor musun?" Ben bile bu sözlerle şaşırırken Stew bin kat şaşırmıştı.

Ormanın derinliklerinden sesler gelmeye başlarken içimden sevinç çığlıkları atıyordum.

"Lanet olsun" Stew bu sefer karşısında duran beni önüne almış ve Jason'u görmemi sağlamıştı ama kılıç hálá boynumdaydı.

Sırtım Stew'in sert göğsüne çarparken gözlerim Jason'daydı.

Saçları terlediği için alnına yapışmış, gözlerine kadar gelmişti. Üzerindeki gömleğin ilk üç düğmesi kapatılmadığı için köprücük kemiklerinin olduğu kısım görünüyordu. Bu haliyle bile bu kadar karizmatik olması beni çileden çıkarırken, bulunduğum durumu çoktan unutmuştum.

Salak Zarya boynunda bi kılıç var ve sen hálá Jason'un peşindesin. Neyse, değer.

Jason'un arkasında bir grup asker belirirken, Stew kılıcı boynuma daha da yaklaştırdı.

Artık korkmaya başlamışken gözlerim Jason'un elindeki hançerime takıldı.

Ağzımdan küçük bir "Nasıl?" nidası koparken tek nasıl dediğimin bu olmadığını fark ettim.

Nasıl zihnime girmişti?

Nasıl hançerim ondaydı?

Nasıl bilekliğimin özelliklerini öğrenmişti?

Ve sanırım en önemli soru: krallıklar benim İmparatoriçe olduğumu biliyor muydu?

Ben bu soruları daha sonra Jason'a sormak için beynime naklederken, arkamızdaki insan sürüleri önümüze geçmiş ve Jason'u görmemi engellemişti.

Her şey bir anda gerçekleşiyordu. Mesela ilk hamleyi Aida yapmıştı. Ellerini yere koymuş, tam önümde bulunan kişilerin altından bir gayzer çıkarmış ve o pisliklerin yanmalarına sebebiyet vermişti.

İlk hamle bizim tarafımızdan gelince, karşı taraf yanıt vermekte çekinmedi.

Evet tahmin ettiğimiz gibi dönüştüler.

Günlerce türleri ne diye düşündüğüm kişiler şuan tam gözümün önünde vahşi kurtlara dönüşüyorlardı ve buna şaşıran tek kişi sanırım bendim. Ah tabi bir de Aida var.

Dönüşüm dedikleri buydu. Kurt formları. Stew'de bir kurt adamdı ve sanırım Alfa'ydı. Yoksa neden patron demişlerdi ki.

Jason'un arkasındaki askerler kurtlara, kurtlarda bizim askerlerimize atılırken Stew beni içeriye sürüklemeye çalışıyordu.

TAŞIYICIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin