Uzun bir aranın ardından sonra tekrardan merhabalar dostlar 🙃❤️🩹
Biliyorum, bölümler biraz dengesiz zaman aralıklarında geliyor 😭 lakin doğru dürüst geri dönüş almamak da ister istemez insanın mentalitesini etkiliyor.
Beğenip, yorum yaparsanız çooook mutlu olurum bebişler 🥹💖
Umarım keyifle okursunuz!
Hangi kuyunun dibinde labirent olabilirdi? Ya da bir labirentin üzerine kuyu inşa edilebilir miydi? Bu soruların cevabı, eğer siz Mahzen'de iseniz, Mahzen ve evetti.
Nil, beni değişik koridorlara sürükleyip bambaşka bir evrenin içine sokarken, Mahzen içinde Mahzen var diye düşündüm. Mahzen, yutuyordu, yine.
Merakıma yenik düşüp "Nereye gidiyoruz?" diye sorduğumda, Nil beni çekiştirmeye devam ediyordu. Mahzen öyle bir yerdi ki her saniye farklı bir koluna şahit oluyordum.
"Az kaldı,"
Saniyeler dakikaları kovalarken Nil'in beni çekiştirmesi de aynen devam ediyordu. Bir müddet böyle devam ettikten sonra durduk.
"Geldik,"
Uzun ve oldukça geniş bir koridordaydık. Alanın genişliğine rağmen gözümün gördüğü iki kapı vardı. Birinin rengi metalik griyken diğeri siyahtı.
"Burası da neresi?"
Şaşkınlığımı ve merakımı asla gizleyemiyordum. Şu an bulunduğumuz yer ister istemez korkunun kokusunu barındırıyordu. Ama bir yandan da içim hiç olmadığı kadar rahattı. Tezatlıklar prensesi gibi ortalıkta dolanmama da artık alışmıştım.
"Dosyaların saklandığı çelik kasa odası,"
"İki tane oda, kocaman kasa mı?"
Nil, histerik bir şekilde güldü.
"Tabii ki de hayır, odanın biri Batuhan'a ait."
Bakışlarım siyah kapıya sahip odaya sabitlenirken, "Doğru tahmin," demişti Nil.
Metalik gri rengindeki kapının önüne adımladıktan sonra Nil duvarda bulunan cihaza şifre girdi. Şifre onaylandığında kapı metal yığınını andıran sesle otomatik bir şekilde açıldı.
İçeriye girdiğimizde kasvet saran renk cümbüşü bizi bağrına basmıştı. Nil'in peşinden yavaş adımlar atıyordum. Nil, birkaç yere bakındıktan sonra dosyaları bulmuştu. İçerisi hem labirenti andırıyordu hem de dümdüz bir yolu. Dosyaları aldığı bölmenin olduğu noktaya, içeriye girdiğimde bakmıştım fakat görememiştim.
"İşte," diyen Nil, bir yandan da elindeki dosyaları havada sallıyordu. "Dananın kuyruğunu umarım koparırız."
"Ummaktan daha fazlasına ihtiyacımız var,"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MAHZEN
ActionKusur. Beni iliklerime kadar tanımlayan, içime işleyen kelime. Eksiktim, kusurluydum, hiçbir zaman tam olamadım. Çabaladım. Olmuyordu. İçimdeki eksiklik yetimhane koridorlarında bir yerlerdeydi. İçimdeki eksiklik beni evlat edinen ailenin beni evlat...